bugün

hakim *: kazancınız?
yalçın küçük: mevcut iktidar baskı yaptığı için az kazanıyorum. bu mahkemeyi de kitap olarak yazacağım için çok kazanacağım.

hakim *: mesleğiniz?
yalçın küçük : 50 yıldır mahkemelerde huzura çıkarım. birinci mesleğim savunma yapmaktır, yargılanmaktır. zaman zaman bunları kitap haline getiririm. onun dışında hapse girerim. onun dışında zaman zaman üniversitede ders veririm.
ağır ceza mahkemesi başkanına verdiği cevaplarla ergenekon soruşturmasıyla bildiğin taşak geçen zat-ı muhterem. helal olsun.
ergenekon un kitabını yazacakmış. yazsın biz de okuyalım, kimlerle neler yapmış, ne yemiş, ne içmiş falan filan. binlerce sayfa tutacak gibi...
beyni küçükler için büyük adam.
http://www.odatv.com/Siya...yi_desteklemez-17759.html
abdullah öcalanla ilişkisi ayan beyan ortada olmasına rağmen, hala yok vatansever yok aydın yok şöyle iyi biri, yok böyle iyi biri diye aklanmaya çalışılan adam.* *
ağız alışkanlığı nedeniyle apoya sayın dedi diye topa tutulan tayyip ağanın böyle vidyoları falan olsa öcalanla, bu cenahın neler diyeceğini tahmin edersiniz. söz konusu yalçın küçük olunca ona mübah. tiksinmeseler bokunuda avuçlarlar.

yalçın küçük severler için minik bir hedaaye: http://www.metacafe.com/w...emalist_yal_n_k_k_kimdir/
(bkz: sahte kemalist)
atatürk düşmanı yazar. nerden çıkartıyorsunuz kemalist falan diye anlaşılması zor.

"eğer bir kimse Mustafa Kemali sevecen gösterirse, bir başkasının filmini yapmış olur. Mustafa Kemal, çok vesveseli, kompleksi içinde yaşayan, sevgisiz bir insandır. Annesini sevmez. Annesinin cenazesine gitmiyor. Sevgisiz ve acımasızdır. Maliye Nazırı Mehmet Caviti astırdığı akşam, bir balo düzenlemeye dikkat ediyor. Sevgiyi bilmeyen, acımayı bilmeyen, kimseye güvenmeyen, herkesi kendine karşı komplo hazırlayıcısı olarak gören, bir aydınlanmamacı despot olan Mustafa Kemali hiçbir romancı ya da yönetmenin sevimli yapabileceğine ihtimal vermiyorum. En gerçekçi film, Müthiş ivan'ın başarısız bir kopyası olabilir" alıntı: emperyalist türkiye kitabı..
türkiye üzerine tezler kitabı 84 TL olan ve bütçemi aşan yazardır. Bütçemi aştığı için yayın şirketine sitemkarım.
deli,dolu,aykırı ama ne söluosa 'dur bır dakıka acaba...'dedıgım ınsanlardan bırı.
ergenekon iddianamesi ile pkk lılıgı resmen dile getirilmiş bu iki ayaklı bünyenin, ulusal kanalda son dtp li ahmet türk ün, parti kapatılınca , "ergenekon terör örgütünün avukatlarına kapatma açılmıyor, barıştan bahsedenlere açılıyor" serzenişine kızan yalçın küçük bakın pkk lılıgını nasıl ortaya koyuyor, harbi can yücel in dedigi gibi, yalçın küçüktür ama mide bulandırır.

http://www.samanyoluhaber...atli-okuyun!---video.html
ergenekon un ne ayak oldugunu anlamayanlar ve bu deli profili çizen zat ın ne ayak oldugu ve ergenekon da nasıl bir görevi oldugunu anlattıgına yeni tanık oldugum kollama dizisinden bir parçayı herkesizn izlemesi için buraya aktarıyorum, "kaya minik" isimli karakteri tanıyabildiniz sanırım,

http://www.samanyoluhaber...layi-cikardi---video.html
pkk nın ve apo denen şerefsizin akıl hocası, kankası olan kişi.
ulu önder atatürk e yüce gazi mustafa kemal paşa hazretleri demesini öğrendiğim insan. bir kere ankara yüksel caddesinde görmüştüm; ilerleyen yaşına rağmen kırmızı atkı ve uzun pardesüsüyle hızla komando adımlarıyla yürüyordu.
'istiklal Marşı'nı Akif yazmadı'

Yön Radyo'da konuşan Profesör Yalçın Küçük'ün açıklamalarından bazı bölümler:


96.6 frekansından yayın yapan Yön Radyo'ya konuk olan Yalçın Küçük ilginç açıklamalar yaptı. Erdal Emre'nin sorularını yanıtlayan Küçük'ün konuşmasından satırbaşları şöyle:

TEKEL iŞÇiLERi

Bunların yeni kuşaklar üzerinde, üniversite gençliği üzerinde şok etkisi yapacağına inanıyorum. O yüzden o işçilere, o hanımlara , o türkü söyleyenlere şükranlarımı sevgilerimi söylüyorum. Bizim bütün eylemlerimiz, eğlencelerimiz toplantılarımızın aşağı yukarı -1960 yılından sonra ki- bir rtüeli var, biz türküsüz yapmayız. Şimdi onlar da başladı. Bunu öğrenecek yeni kuşaklar. Çünkü yeni kuşaklar türkü bilmez, aşk bilmez, devrim bilmez, direnç bilmez. işte bunları öğretiyorlar. Ben tekel işçilerine böyle bakıyorum.

HiLMi ÖZKÖK'ÜN DARBE TEŞEBBÜSÜ

Türkiye'de 2000 yılından itibaren eğer bir darbe teşebbüsü varsa tek bir darbe teşebbüsü vardır. Hilmi Özkök'ün darbe teşebbüsü olduğunu çok açık olarak söyledim. Ne demektir bu, görevdeki meşru başbakana , -bilim nedir, bilim bakabileceğin, görebileceğin yere bakabilmektir- 2001 yılında Başbakan Bülent Ecevit, israil'in yaptığına jenosittir, dedi. Benim bir sözüm daha var, "israil, Türkeye'de israil'de olduğundan daha kuvvetlidir"- indireceklerdi. Hilmi Özkök evvela Başbakan Bülent Ecevit'i düşürüp yerine Hüsamettin Özkan'ı getirmek istedi. Bunların hepsi belgelidir.

Bütün medya, bugün Ergenekon'u destekleyenlerin hepsi. Mehmet Ali Birand, Ertuğrul Özkök, ismet Berkan, Başbakana "terket, hastasın" dediler. Evvela Bülent Ecevit direndi. istifa etmedi. Türk matbuatı benim mahkemede yaptığım bu konuşmayı tırtıkladı, tırtıkladı, Haberal ve hastane meselesine getirdi. Mehmet Haberal'ın bunda hiçbir sorumluluğu yoktur. Mehmet Haberla'a hiçbir suçlama yüklenemez. Bir doktor var, adını vermeyeyim. O'na olabilir. Bülent Ecevit'ten çalışamaz raporu alacaklardı.

GENELKURMAY'IN ELiNDE HANGi BELGELER VAR

Benim bildiklerim, Genelkurmayın elinde çok çok ciddi bir dosya var. Bu dosyayı bir, bir buçuk senedir çok ciddi bir araştırmayla yapıyordu. Bana verilen bilgelere göre Genelkurmay, Fethullah Gülen ile AKP arasındaki bütün ilişkileri tespit etmiş durumdadır. Bunları kastediyor. Bu hazırlık bir iki ay önce bitti. Kimse acele etmesin. Benim bilgim doğru mu? Doğru olduğunu tahmin ediyorum. Ne söylediysek doğru çıktı.

AKP OSMANLI'NIN MiRASINI REDDEDiYOR

Bu hükümet söylendiği gibi sadece korku salmıyor, çok korkuyor. Her korkan adam gibi her gün bir komployu icat etmeye mecbur. Bu hükümet Osmanlıdan kalan mirası red üzerine gelmiştir..Musul'un reddi, Kıbrıs'ın reddi üzerine kurulmuştur. Kuruluşunda israil çok etkilidir. Yeni Osmanlıcılık , bunu Chomsky çok güzel söyledi. Yeniden bir Osmanlıcılık kurulur. Ancak bu yeni Osmanlının merkezi Türkler değil, israil'dir, dedi.

TÜRKiYE'DE iSLAMiYET BiTMiŞTiR

Bütün dinler en azından dilinin ucundan emekçiler yazıktır, diyecektir. Tanrının şefkatini dileyeceksin, bunlarda yoktur. islam bitmiştir, Türkiye'de. Hiçbir merhametleri yoktur. Başbakanlıktaki zat, ikide bir gidiyor, her gün Gazze diyor. Siz kimsiniz..?. Hasbelkader, Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanlık koltuğuna oturmuşsunuz. Eğer buna inanıyorsanız. Türkiye Güvenlik Konseyi'nde temsil ediliyor. Burada gider tekliflerinizi sunarsınız. ilişkilerinizi keseceksiniz. Bu judo-islamik bir iktidardır.

Dün veya önceki gün Türk zenginlerinin gittiği kayak yerlerini gösteriyor televizyon.Bir odanın bedeli 4 bin euro, , 20 bin euro. Bu halde. Bir takım insanlar böyle. Öbür taraftaki insanlar da çırılçıplak geziyor. Bu halde ise islam bitmiştir.

DENiZ BAYKAL AKLINI BAŞINA ALSIN

Deniz Baykal çok doğru bir söz söylüyor. Bugünkü anayasaya göre Cumhurbaşkanı 5 yıl sürelidir. Anayasa 5 yıl diyorsa 5 yıldır. Ancak Deniz Baykal'ın eksik bıraktığı bir nokta var. O da şu bugünkü anayasaya göre Cumhurbaşkanını halk seçer diyor. Peki Abdullah Gül'ü kim seçmiş. Halk seçmemiş. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı değildir şu anda. Deniz Baykal aklını başına alsın. Hukuken aklını başına alsın.

FETHULLAH GÜLEN iLE AYDIN DOĞAN ANLAŞTI

Fethullah Gülen ile Aydın Doğan görüş değiştirdiler. Fethullah Gülen- Aydın Doğan bir tarafta, Tayyip Erdoğan öbür tarafta. Arada bir önemli kavga var. Fethullah Gülen'in 2-3 yıldan bu yana devam ediyor. Aydın Doğan'ın yeni başlıyor. Abdullah Gül'ü kalıcı bir cumhurbaşkanı sayıyorlar. Tayyip Erdoğan bunu kabul etmiyor.

TÜSiAD BAŞKANI SEKRETER

TÜSiAD, Türkiye'nin en büyük işverenleri. Bulduklarına bak. Kimseyi bulamıyorlar. Vasat, akıllı, ortalama bir kafası olan Aydın Doğan'ın kızlarından birinden ondan sonra sekreterlik yapan eski solcu Aydın Bolak'ın eski gelini , moralimiz iyi diyor. Tabii iyi olur. Ne güzel , tıkırında işiniz. Türkiye hayatının hiçbir döneminde bu kadar gelirinin bozulduğu bir dönem yoktur.

iSTiKLAL MARŞINI MEHMET AKiF YAZMADI

Eğer Cumhuriyet çöküyorsa çöküşün bazı uçlarını kökünde aramam lazım. Bu felsefi., bilimsel bir başlangıçtır. Mehmet Akif bir tek gün dahi istiklal Marşı'nı ben yazdım dememiştir.

iki, Mehmet Akif yaşadığı müddetçe, her yazdığı nesri, manzumeyi, içine aldığı safahatlara istiklal Marşı'nı koymamıştır.

Üç, Türklerin Marşı; Türk diye başlar..Bunlar yok.
Dört; Mehmet Akif'in şiirlerine benzemez.
Beş; Bir bilim bütünselliği var. Karayların(karai) Türkçesi fevkalade güzeldir. Biz, Mehmet Akif'in de Karay olduğunu söylüyoruz. istiklal Marşı Akif'in hiçbir manzumesine benzemez. Hiçbir şey anlaşılmaz. Çocuklar söyleyemez. Tüm bu ayrıntılar kitapta var. Bütün bunların ötesinde..Kazım paşa, 1922'de böyle marş mı olur diyor. Bir de marş yazmış.

AKIN iPEK iÇKiCiYDi

Akın ipek 2 kardeştir. Eskiden takvimler yapardı. Koza takvimleri. Ben Akın bey ile tanışmam. Ama kardeşi Tekin Bey ile ortak bir grubuz var, Zaman zaman yemek yeriz. Buluşuruz. Bana arkadaşlarının anlattıklarına bayağı içkici bir adamdı Akın Bey Sonradan 'Fethullah Gülen'e intisap etti. Şu anda Fethullah Gülen'in en güvenilir kolu olduğunu biliyoruz.

Bize gelen bilgilere göre Akın ipek de Tayyip Bey'e şu öneri ile geliyor: "Ne oluyor, bize yok mu? Çalık grubuna çok imkanlar verdiniz, bize de verin"..Vermiş. Ne vermiş..? Koza grubunun altın borsasına girme imkanı yokmuş, altın borsasına soktu. ipek’in olmayan altın madenleri halka açıldı. 500 milyon dolar kadar toplanmış. Biraz gecikti alım. O da Koza ipek'in altın borsasına girme durumu. Bunu devlet bi şekilde alıyor zenginleştiriyor.
Şimdi ne oldu. Önümüzdeki günlerde, çok fazla büyük gazeteci işsiz kalacak. Onların çoğu Fethullah Gülen'e biat ettiler. Ancak bu piyasanın bunu kaldırması mümkün değildir. Bunların çoğu işsiz kalacak. Bir kısmı da, Can Ataklı, diğerleri nasıl olsa atılacağız diye cesur davranıyorlar. Sonuç : Fethullah Gülen ile Aydın Doğan bir şekilde Türkiye'yi televizyonsuz ve gazetesiz bıraktılar. Bu gazeteler okunmuyor. Artık gazetesiz kaldık.

CUMHURiYET DE SATILDI

Benim analizlerime göre , Cumhuriyet Gazetesi de satılmıştır. Çok büyük bir ihtimalle inan Kıraç ile Aydın Doğan'a satılmıştır. inan Kıraç dediğimde Aydın Doğan, Aydın Doğan dediğimde inan Kıraç anlayın. ilhan Selçuk'un en son demeç vereceği kişi Hikmet Çetinkaya'dır.

gercekgundem.com
Eyy benim kafası 'su kaçırmasın hava almasın' diye devekuşu yumurtası gibi paketlenmiş hemşirem!
Eyy dini modernize edemediğinden, çağdaş yaşamı islamize etmeye çalışan tuhaf iktidarın seçmeni!
Eyy benim üstü kebap altı Lara Croft modifiye müslüman kardeşim!
Ey inandığı din; erkeği kadına tercih eden, üstün gören, erkeğin otoritesini tartışılmaz ilan eden, erkeği kadının hamisi, kadını erkeğin hayatını kolaylaştırıcı unsur, vesayet altında tutulması gereken bir çeşit geri zekalı ya da aciz ve hatta şeytan konumunda tanımlayan hemşirem!
Dini inancı 'Penis Diktatoryasına mutlak itaat'ı emreden hemşirem!
islamiyeti 'kültür', ahlakı dinden ibaret sanan hemşirem!
Eyy benim yaşama dair talimatı, erkekler tarafından yazılmış, erkek postacı Cebrail aracılığıyla gönderilmiş din kitaplarından alan hemşirem!
Üniversiteyi bitirirsen, diplomayı duvara asıp evinin kadını olacağını, kocanın şirketlerinden birinde çalışıyormuş gösterilip Bağkur primlerinin ödeneceğini, sonra da benim yıllarca it gibi çalıştıktan sonra bağlanan emekli aylığım kadar emekli aylığı alacağını biliyorsun değil mi? Ben de biliyorum. Bu hiç hoşuma gitmiyor.

Belki de kocanın şirketlerinden birine ortak gösterilirsin, adına ihalelere katılınır, 'vekaleten' kararlar, krediler alınır, hisseler satılır. Senin iraden dışında, haberin bile olmadan, sen hayata katılamadan ailenin erkekleri senin adına herşeye katılırlar, ekonomiyi falan bile yönlendirirler hatta. Sen de asaleten değil 'vekaleten' yaşayıp gidersin.

Üniversiteye okumak için mi gitmek istiyorsun?
Hayır! Üniversiteyi medreseleştirmeye. Mescit, çömelmeli kenef, abdest lavabosu talep etmeye. Diğer kadınlar üzerinde baskı oluşturmaya.
Kamu binasına çalışmak için mi girmek istiyorsun?
Hayır! Mescit, çömelmeli kenef, abdest lavabosu talep etmeye. Diğer kadınlar üzerinde baskı oluşturmaya.
Her yere Penis Diktatoryası' nın sana verdiği talimatları yerine getirmek için girmek istiyorsun. Bir düğmenize basacaklar, sürüler halinde çağdaş giyimli kadınların üzerine saldıracaksınız. Bir düğmenize basacaklar birşeyi protesto etmek ya da liderinizi alkışlamak için okullardan (AKP'li Belediye'nin tahsis edeceği) otobüslerle meydanlara doluşacaksınız.

Erkek emredecek siz yerine getireceksiniz. inisiyatif, karar alamadan. Hiçbir zaman kendi başına hareket edebilen çağdaş, özgür kadınlar olamayacaksınız. Hep sürüler halinde yaşamanız, sürüler halinde eylem yapmanız gerekecek. Sizin yerinize Penis Diktatoryası düşünecek, beyninizdeki gri hücreleri kullanmayacak, alınan kararların sorumluluğunu üstlenmeyeceksiniz.

Pasif yaşamak da bir tür rahatlıktır hemşire. Bunu istiyor da olabilirsin.
Düşünmeme, koşulsuz itaat etme karşılığında ananın rahmi kadar sıcak, sarıp sarmalayan yuvanda güven içinde oturup, itaate dayalı sosyal düzen isteyen 'kul' çocuklar yetiştireceksin. Karnına basınca elham okuyan, bacağını çekince hatim indiren bebeklerle oynayan, isyan değil itaat eden 'kul'lar.
Türban dediğin tesettürün sadece bir parçası hemşire. Kafa derisinde çıkan keratini kapatan kumaş parçası. Sana göre Allah'ın yarattığı saç, bana göre evrim sürecinde beyni radyasyondan, ısıdan korumak için oluşmuş izolasyon maddesi. Şampuan reklamına göre 'hazinemiz', islama göre bir telini gösterirsek cehennemde yanacağımız kıl kümesi. Dinin örtünmeni emrediyorsa neden (Penis Diktatoryasını n sokağa döktüğü) iranlı kızkardeşlerin gibi kara çarşaflara girmiyorsun? Bak "Eşarp yetmez, en iyi örtünme kara çarşaftır" diye sana destek gösterileri yapıyorlar oralardan. Ama sen hemşire! Sen Ampul Partisi'nin sadakalarından, lutuflarından, avantalarından payını almakta olan Araplaşmış, ruju ojesi yerinde hemşire! Sen tesettür mayoya 250 Dolar, ipek türbana 500 Dolar, ya da üç kilo bulgura bir oy verebilen hemşire!

Sen, Allah korkusu, erkek korkusu, ölüm-cehennem korkusu arasında sıkışıp kalmış gariban! Bırak o soyut korkuları da, yakında Türkiye'de de kurulmasını beklediğim din muhafızlarının kızılcık sopasından, kırbacından, recm'inden kork.

Şimdilik rengarenk giyinebilmeni laik Cumhuriyet'e borçlu olduğunu da hiç unutma hemşire. Ampul Partisi'nin hortumlayıp babanın/kocanın cebine koyduğu avantada, oruç/namaz polisine ödeyecekleri maaşlarda benim aylığımdan kesilen, içtiğim rakıda, şarapta ödediğim vergiler olduğunu herzaman hatırla. (hadi sor şimdi Alo Fetva hattına: "içkiden alınan vergiyle Din Polisi'ne maaş ödenirse bu para helal midir?").
Sen de ben de biliyoruz ki senin dini inancının sana verdiği görev, yüklediği sorumluluk okumak, çalışmak, sosyal hayata aktif katılım değildir hemşire. Senin aklın bir adamın üçüncü beşinci karısı olmaya, ona sorgusuz itaat etmeye yatıyorsa eğer, eve kapanıp rahmin döl tutmayacak hale gelinceye kadar çocuk doğurup onları 'itaatkar, isyan etmeyen kullar' olarak yetiştirmeye yatıyorsa eğer, senin ne okumandan fayda gelir ne çalışmandan hemşire.
Kadını cinsel obje, ticari meta olarak gören sokakta kendi halinde yürüyen erkek değil, Kanada'dan Avustralya'ya kadar yayılmış yıllık cirosu 95 milyar Dolarlık tesettür giyim pazarıdır hemşire.

Kadını cinsel obje olarak gören dindar, dinsiz, ateist, bilmemneist erkek değil, beyni dinle yıkanmış yobazdır hemşire. Ona daha çocuk yaştayken nikah kıyabilen, kadını kapatarak pasifize eden Penis Diktatoryası' nın yobazı.

Soyut korkularını besleyerek özgüvenini aslında Penis Diktatoryası kırıyor senin. Sonra gelip "Beni mağdur ettin, bana zulmettin" diye beni suçluyorsun. Sonra da aynı Penis Diktatoryası açık (yani normal) giyindiğim için beni 'kokoş', değersiz ilan edip sana benim üzerimden kendini namuslu, değerli hissettiriyor, prim veriyor. Benim üzerimden senin egonu şişiriyor. Kadını kadına kırdırıyor yani.

Fallik strüktürde ibadethanelerde tapınanlara da bu yakışıyor.

Yalçın KÜÇÜK
apo köpeğine kardeşim diyen,pkk ile ilişkileri bilinen bir insanın nazarımda zerre değeri yoktur.

yalnız bu kişinin isim bilimi (bkz: Onomastique) ve sabetayizm üzerine yaptığı çalışmalar kesinlikle okunmalıdır.
Kabataş Lisesi'nden mezun olmasının ardından,1960 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi.27 Mayıs 1960 Darbesi sonrasında Devlet Planlama Teşkilatı'nda görev aldı. 1966'da ODTÜ'de öğretim üyeliğine başladı. Yön, Emek, Ant dergilerinde, Milli Demokratik Devrim karşıtı ve Sosyalist Devrim yanlısı yazılar yazdı. Bu dönem boyunca sosyalist aydınların, kemalist sapmalarıyla mücadele etmiştir.
yahu recep tayyip erdoğan ile bilal erdoğan'ı korumak gibi bir niyetim yok ama, epilepsi ile orgazm adlı kitabında yalçın küçük her ikisinin de sara hastası olduğundan bahsetmiş.
"onlar sara hastası sen hiç hasta değilsin değil mi?" diyesim geliyor içimden.
http://www.odatv.com/n.ph...datvye-konustu-2904101200
akp ve fethullah teşkilatı hakkında görüşlerine katılsam da, kürtçü olması nedeniyle bu onu çöp bir insan yapmaktadır. al sana bomba diyerekten etrafa kitap fırlatarak iyi bir şovmen olduğunu da göstermektedir ayrıca.
bir yandan atatürkçülüğü, çağdaşlığı benimseyen diğer yandan pkk kamplarına gidip terörist başıyla yaptığı aktiviteleri sanki gurur kaynağıymış gibi fotoğraflattıran bu adam neyin peşinde anlamıyorum.
terörist başının kaçmasına da ön ayak olan hain değilse ne peki ?
edit:imla
dağlara gel dağlara diye bağıran biraz kemalist, az ulusalcı, biraz komünist biraz da faşist. ortanın malı, güç kimdeyse o kullanır.
"bir önceki sayfada yazdığımdan bir sayfa sonra sorumlu değilim" diyen tutarsızlık üstadı.
şarlatandır , statükocuların, pkk'nın ve ergenekonun sıcak ilişkilerini ortaya koyan isimdir.