bugün

aile fertlerinden birini kaybettiği andır.
sevgiliyi özlediğinde yanında olmasını istediğin ama olamadığı andır.
Bir tartışmanın sonucunda kimsenin sizden yana çıkmadığı andır.
evin farklı yerlerine yerleştirilmiş her bir kül tablasında unutulan ve sönmeye mahkum sigaraları fark ettiğiniz andır.
yalnızlığı olabildiğince hissetmemeye çalıştığınız anlardır. mesela evde ses olsun diye televizyonun sesini açıp odanıza geçtiğiniz an. benim için şuan.
yatağına serildiğinde. yorganla cebelleşirsin. halihazırda şarj da olan telefonununu binbir umutla eline alırsın. amaç yılan oynamak değildir. sen zaten kırılabilecek tüm rekorları ekarte etmişsindir zaten. rehberde gezinirsin bi melis bi ayşe ararsın ama nafile. sabahleyin uyku mahmurluğunu üzerinden atınca dışarı salarsın kendini, herşey ,herkes sana karşıdır. mutlu bir çift görsen ağız eğersin. onların yanına sokulmak bile içinden gelmez. sadece uyumak istersin evet sadece uyumak.
Artık müzik bile seni dinlemeye başladıysa yanlızsın arkadaş.
Matematik sınavı bitmiş, not açıklanmıştır. 0 almışsınızdır.
Evde anneden, babadan tepkiler gelmiştir.
Ürke ürke bilgisayarı açar sözlüğe girersiniz, bir elinizde telefon.
Sevdiğiniz kıza mesaj atar, beklersiniz, yine cevap gelmez ama.
Beklemeyi bıraktığınız an anlarsınız ne kadar yalnız kaldığınızı.

Dertliyim be sözlük !
Bir günde biten sarjın bir haftada bitiyorsa,paranoya belirtileri başladıysa,yaptığın espirilere sadece kendin gülüyor,hıçkırıklara boğulduğunda başını yaslıyacak omuz bulamıyorsan yalnızsın,yalnızlığın ta kendisisin.
daha fazla yalnız hissetmemek için gün boyunca ayna karşısında oturmaktır bazen...
http://listen.grooveshark.../#/artist/duran+duran/153
sevgiliyle ayrıldıktan sonra ertesi sabah uyanınca ne kadar beklesen de günaydın mesajı atmayacağını anladığın andır.
3 gündür cafenın wırelessından faydalanıp sözlüğe takılmak. artık garsonların sizden kaçması.
evde sırf bi ses olsun diye televizyonun, radyonun sesi biraz daha açılmışsa..
sorulan soruların cevapsız kaldığı anlardır.
bütün arkadaşların evlerine gidip senin halletmek zorunda olduğun işlerinden dolayı evde tek başına kalman ve üstüne üstlük hasta olman.ıhlamurunu bile kendin kaynatman.*
eve gelir gelmez bilgisayarın başına oturmak, bilgisayardan ayrılamamak, onu hiçbir arkadaş ile aldatmamak, monitörü öpüp klavyeyi okşayıp mouse'a küçük sürprizler yapmak... *
otobüste bir yerden tutanayım derdindeyken ,sana yardımcı olmaya çalışan yoksa,o an yalnızsındır.

hele ki şoför ''lan anayoldan beri sollayacağım derdindesin gerizekalı,görmüyor musun çikçakları ö-ö-öküz'' diye yan taraftaki araçla deşarj oluyorsa.
kendinden nefret etttiğin andır. aslında bu kadarım diyip kendini sorguladığın andır.ve eninde sonunda hep böyle kalacağını düşünüp sıyırmaktır. cennete gönderseler yinede yalnız gitmem.
bilgisayarın yanında duran telefonun hoparlörde sebep olduğu "dıdı dıt dıdı dıt" sesini duyunca sevinmek, mesaj ya da arama gelmeyince kahrolmak.

ayrıca (bkz: çalmayan telefon)
çayın şekerinin bittiğini anlamak ve bakkala gidecek kişinin kendisi olduğunu bilmek. Ne güzel yurtta kalıyodum demek.
her zamankinden daha çok pencereden dışarıdan geçenleri izlemek.
anlaşılmamak, hatırlanmamak...
kendi kendinize konuşurken, kendinizi yakalamak...
askerdeyken bütün yoğunluğuyla geçmiş bir gün sonrasında yatağa yatma ile başlayan uyuyana kadar devam eden süredir. sadece düşünür düşünür kafayı yersiniz ama sonra hatırlarsınız ki siz bir malsınız.
telefona sadece kullanılan operatörden mesaj gelmesi.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar