bugün

görsel
film/dizi izlemektir, roman okumaktır, yaşanmamış ve asla yaşanmayacak hayatların varlığını kabul etme çabasıdır. olmazsa olmazdır aslında insan için. kendi hayatını da bu ideale yaklaştırmak için çabalar, en azından buna inanır çünkü.

70-80 seneliğine sıkıcı, vasat bir hayat yaşama ihtimalin çok yüksek mesela, düşünsene sana bunun bebekken söylendiğini.

söylenmiyor. bilmiyoruz. bilmeye başladığımızda da erteleyebildiğimiz kadar erteliyoruz ki ölürken "aa ben muhteşem bir hayat yaşayacaktım ama tüh, görüyor musun. zaman yetmedi..." diyebilelim.

az sinsi değiliz ha.
(bkz: faladdin)

her kahve falında öyle şeyler çıkıyor ki, paralel evrene inancım artıyor. o falda olanlar benim olamaz çünkü. olmuyor da.
"benim türbanlı bacımın üstüne 50 tane yarı çıplak adam işedi" efsaneydi ya. bu iddiayı yapan adam ya da kadın, brazzers çok izliyormuş.
neye ve nereye inandığını sorgula, bak göreceksin ki eksik kalmış bir tarafından yakalamışlar.

zorlama, inanmak istemesen de inanırsın.
aslında inanmak değil güvenmek istersiziniz, ulan dersiniz, seviyorum dersiniz aşığım dersiziniz kendinize, onsuz yapamayacağınızı düşünürsünüz içinizde, onu kaybetmemek için dediklerine inanırsınız ulan dersiniz yeterki bırakıp gitmesin dersiniz. ulan diye diye boynuz kulağı geçer belli bi yerden sonra kaşınmaya başlar alnınız.
(bkz: boynuzlanmak)
gerçeklerle yüzleşmek acı veriyorsa bu en iyi kaçış yöntemidir.
(bkz: bana biraz yalan söyle bu gece ihtiyacım var)
(bkz: kahve falı)
(bkz: #4247829)
insan sevdiğinin her yalanında bi doğru; sevmediğinin de her doğrusunda bir yalan ararmış. bizi mutsuz edecek gerçeklerdense mutlu olabileceğimiz yalanlara inanmak isteriz.
insanın kendisini koruma şeklidir denebilir. yalan olduğu bariz bir şekilde belli olduğu halde istedği şeyin o yalanın gerçek olmasıysa eğer gerçekleri görmemek için elinden geleni yapar ve göz göre göre bir yalana inanır. içten içe doğru olmadığını bilse de bu durumu yüksek sesle kendine bile itiraf edemez ve inandırır kendini o yalana. kendini korumak adına belki de mutlu olmak adına yaptığı bu eylem de yine en çok zarar gören insanın kendisi olur o ayrı.
(bkz: aşka inanmak istemek) derhal bu başlığa yönlenmeli hissi verendir.
yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle...
kendi umut dünyasını yıkılışını kabullenecek yüreğe sahip olamamaktır.Çünkü o yürek paramparçadır artık.
farklı sebep ve oluşlar münasebetiyle bir noktadan bağlıyızdır yalanlara, hepimizin doğruladığı ve inanma eğliminde olduğu haldir bu
hatta umut kırıklarını tamir çabasıdır çoğu zaman...
Seni seviyorum'a verilen bir reaksiyondur genelde
bildikleriyle inandıkları tutumuyorsa insanın ne yapsın ki; ikisinden birini seçmek zorunda. ben de olsam inanmayı seçerdim bildiklerimin yanılgısı bana göre değil...
aşık olmaktır.
(bkz: çaresizlik)
Garip değil mi? Birini çok sevdiğinizde; Söylediğinin yalan olduğunu bilseniz bile, Yine her şeyden çok ona inanmak istersiniz. *
aptallıktır.gereksiz durumdur ve kendini küçük düşürmektir
duygusal açlığın ve beklentilerin realiteyi dövmesidir.
bir ilişki özelinde anlamlandırırsak, ayrılmaya hazır olmamaktır. kendini aldatmaktır. ayrılmaya hazır olana kadar devam edecek olan durumdur.
sakın tek bir kelime daha edeyim deme , sakın tek bir yalan daha söyleme.... niye biliyomusun ? çünkü inanırım !!

http://www.izlesene.com/v...e-cunku-inanirim!/1213224