bugün
- fenerbahçe23
- fettullah gülen'in ölmesi25
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi16
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- ateist ve deistler bunu açıklasın10
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar8
- galatasaray29
- allah intikam sahibidir15
- müslümanların anadili arapçadır12
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi17
- hadise'nin külotla marş söylemesi17
- mauro icardi23
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- sevgiliyle uyumak13
- kadın vücudunun olağanüstü bir tasarım olması8
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
- abberrline9
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- online 28 yazar şu an ne yapıyor9
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- icardi190511
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
- hamas9
- para bok huzur yok10
- albay kemal11
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz23
- true karı mı9
- satrançta oyuna beyazın başlaması8
- 195 lik erkek olarak 150 lik kızla çıkmak12
- ismail kartal11
- ergin ataman8
- pornhub com10
- fenevin üzerindeki trabzonspor laneti8
- fenerbahçe taraftarı12
- evlenmelik sözlük erkekleri27
- beşiktaşın en kötü sezonunda bile kupa alması9
- ikizler burcu erkeği10
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz12
- aslolan fenerbahcedirin anlık suratı10
- nihavend longa8
- 26 mayıs 2024 konyaspor galatasaray maçı10
benim gibi bir siyahların kullandığı kelimedir. (bkz: whats up mennnnnnn)
iç anadoluca:
noörüyon?
noörüyon?
ne var muğa goduum? anlamındada kullanılır. *
(bkz: so far so good)
* ingilizcede n'aber anlamına gelen tümce
* amerikanın en popüler bira firması anheuser-busch budweiser'ın 1999'dan 2002'ye kadarki reklam kampanyasının ismi.
* 4 non blondes' rock grubunun linda perry tarafından yazılmış 1992 çıkışlı "bigger, better, faster, more!" isimli albümündeki rock şarkı.
* amerika'da massachusetts eyaletinde boston'da whats up magazine adı altında 1997 de yayınlanmaya başlanan yerel gazete.
* amerikanın en popüler bira firması anheuser-busch budweiser'ın 1999'dan 2002'ye kadarki reklam kampanyasının ismi.
* 4 non blondes' rock grubunun linda perry tarafından yazılmış 1992 çıkışlı "bigger, better, faster, more!" isimli albümündeki rock şarkı.
* amerika'da massachusetts eyaletinde boston'da whats up magazine adı altında 1997 de yayınlanmaya başlanan yerel gazete.
genelde turklerin tesekkurler iyiyim, sen nasilsin gibisinden cevap verdikleri, soru sandiklari laftir. amerikalilar bunu selamlasma bicimi olarak kullanmaktadir. whats up diyen birine iki sekilde cevap verebilirsiniz. ya sizde whats up? dersiniz, ya da not much. im doing good, how are you? gibisinden cevaplar sizi tasak oglanina cevirmelerine neden olabilir. whats up? bircok farkli sekilde soylenir ve yazilir.
(bkz: whassup)
(bkz: sup)
(bkz: what up)
(bkz: whot up)
evet telaffuzlari da farklidir.
(bkz: whassup)
(bkz: sup)
(bkz: what up)
(bkz: whot up)
evet telaffuzlari da farklidir.
gta 4 te little jacob ın ağzına tam oturan cümle ...
(bkz: what s up rasta)
(bkz: what s up rasta)
gavurların en uyuz en mal kullandıgı ifadedir. bi de bizimkiler özenmiyor mu?!
(bkz: r-truth)
Özlem tekin'in kesinlikle harika coverladığı 4 non blondes şarkısı.
http://www.youtube.com/watch?v=ktJ4qonPpkE
http://www.youtube.com/watch?v=ktJ4qonPpkE
bu coverini daha cok sevdigim mukemmel sarki.
http://www.youtube.com/watch?v=tHqFWYYOUAM
http://www.youtube.com/watch?v=tHqFWYYOUAM
(bkz: baba naber ya)
Günlük hem espri hem soru olsun diye kullandığım yabancı bir terim.
yıl 2013 olmuş daha yeni kullanmaya başlayan insanların bile olduğu bir yazışma programıdır.
ing. naptın yarram.
4 non blondes şarkısı. sense8 dizisinde çalıyordu ve çok güzeldi, özellikle de güzel gülüşlü riley ablamızın izlanda manzarasına karşı dinleyip eşlik ettiği sahne sanırım şarkıya yeni bir boyut kazandırmıştır. lakin bana öyle geliyor ki gençlikten yetişkinliğe doğru atılan adımda hissedilen boşluğa düşen herkesin bu şarkıda kendine dair bulacak bir şeyi vardır. bir kez kulak verilebilir.
Türkçesi için (bkz: naber)
sosyal medya uygulaması sana çoktur (!) aslında "naber" anlamına gelmektedir.
4 non blondes klasiklerinden, bigger, better, faster, more! albümünün 1992 çıkışlı, sözlerini linda perry'nin kaleme aldığı efsanevi bir rock şarkısı ve benim de belki de ilk 10'umdaki şarkılardan biri. şu an yazarken bile kulaklarımda uğulduyor bu şarkı. sözleri benim için yadsınamayacak kadar harika. ne zaman kendimi kötü hissetsem, ne zaman başımı alıp gidesim gelse, ne zaman yılsam bu şarkı beni onarır, gevşeyen vidalarımı sıkar, ses çıkaran parçalarımı yağlar, susmak bilmeyen zihnimin açlığını giderip uyutur.
"and so i cry sometimes
when i'm lying in bed just to get it all out
what's in my head
and i, i am feeling a little peculiar
and so i wake in the morning
and i step outside
and i take a deep breath and i get real high
and i scream from the top of my lungs
what's going on?"
bu söylediklerimi gerçekleştiren de tam olarak bu kısım. bolca dinlediğim zamanlardan kaynaklı olabileceğini düşündüğüm bir his, bir an çağrışımı da var bu şarkının bana özel olarak. sanki hep meltemler estiren denizin, yaz akşamlarını keyifle dolduran esintilerini hissedermişim tenimde. sanki hep o ilkyazmış, her şey yolundaymış gibi hissederim. zamandan soyutlanır ve kendimi öylece tenimdeki esintiyle savrulurmuş gibi bir hayal içinde bulurum. nikbin bir havaya sokar ruhumu dış mekandan muaf tutarak. içimdeki vaveylalara yol arkadaşı olur. kısaca bana beni, içimdeki beni, buldurur, içimi gördürür. ve nerede mutlu olacaksam beni akıntısına katar ve oralara sürükler içindeki çakıllarıyla. ve yeniden doğuş başlar hüzünle karışık coşumun içinden yeniden çağlayana dek...
and i say, hey yeah yeah, hey yeah yeah
i said hey, what's going on?
"and so i cry sometimes
when i'm lying in bed just to get it all out
what's in my head
and i, i am feeling a little peculiar
and so i wake in the morning
and i step outside
and i take a deep breath and i get real high
and i scream from the top of my lungs
what's going on?"
bu söylediklerimi gerçekleştiren de tam olarak bu kısım. bolca dinlediğim zamanlardan kaynaklı olabileceğini düşündüğüm bir his, bir an çağrışımı da var bu şarkının bana özel olarak. sanki hep meltemler estiren denizin, yaz akşamlarını keyifle dolduran esintilerini hissedermişim tenimde. sanki hep o ilkyazmış, her şey yolundaymış gibi hissederim. zamandan soyutlanır ve kendimi öylece tenimdeki esintiyle savrulurmuş gibi bir hayal içinde bulurum. nikbin bir havaya sokar ruhumu dış mekandan muaf tutarak. içimdeki vaveylalara yol arkadaşı olur. kısaca bana beni, içimdeki beni, buldurur, içimi gördürür. ve nerede mutlu olacaksam beni akıntısına katar ve oralara sürükler içindeki çakıllarıyla. ve yeniden doğuş başlar hüzünle karışık coşumun içinden yeniden çağlayana dek...
and i say, hey yeah yeah, hey yeah yeah
i said hey, what's going on?
ingilizce nörüyon demektir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar