bugün

boğaziçi üniversitesi fen edebiyat fakültesi edebiyat bölümü mezunu olan erhan yıldız' ın karşısındaki insanı konuşturmamak için yaptığı en güzel şey.
uzun cümle kurmak sadece kurmak için kurmak değil, kurma amacının farkında olmak ve her seferinde kendine bir daha sormak gibi neden balinalar geri geri yüzemez de insanlar bu kadar geri adım atabilir diye sessizce düşünürken lağımdaki farelerin aç yavrularını neyle beslediğini ve güneş ışığından saklanan bir köpek gibi kısılır hissederken kenara köşeye, aç susuz çaresiz ama bir o kadar gururlu bir ekmek kavgasında, gün batarken eve çok bayatlamamış ekmek poşetinin yanında bir eti cin götürebilmek ve evdeki minik bebeye altını ıslatmadığı bir günde bebeğinin yürüyüşünü ve belki de ''baba'' deyişini duymak gibi sanki en güzel anların kaynananın bir ''biz geliyoruz'' haberiyle yıkıldığın bir günde üstüne üstük bir de günlerden pazar ve her defasında küfrederek gidip şükrederek geldiğin bir işte sabahtan akşama yardırıp, bir hafta boyunca aynı günü gözlediysen gerçekten zor ve meşakatliymiş uzun cümle kurmak.