bugün

Eger bir uzayliyla muhattaba girerse;
"merhaba uzaylı ben türk'üm"
+ "uzaktan kardeş, uzaktan bir zahmet..."
Çömelmek.
google earth le evine bakan bi toplum olduğumuz gerçeğini göz önüne alırsak uzaya çıksak doğal olarak Türkiyeye bakmaya çalışırız.
Bayrak dikip , şükür nidalarıyla sevinmektir .
"buraya iki apartman diksen, altına dükkan, tanesini 2 milyondan satıp... iyi iyi iyi..." diye yatırım hesabı yapmak.
kimse yok mu diye soracaktır kesinlikle.
Bir kayanın üzerine oturup dünyaya bakarak bi sigara yakıp ya koca dünya elmi yaban yoksa ben mi? Diyerek dellenir.
Hız yaparken arkadan çarptığı amerikan uydusuyla kaza tutanağı tutar.
gecekonduyu dikip kaçak elektrik ve su hattı çekmek. çeri çöpü de uzaya sallamak.
nefes alan bir uzaylı bulmaya çalışacaktır.
cep telefonu ile fotoğraf çekip ''feysbukuna'' koymak.
buraya bir bina diksem ileride ne kadar para eder diye düşünmek.
"başbakanım sen çok yaşa,
üniversiteler tukaka"
pankartını açmak.
oksijen dengesinin alt üst olduğunu da göz önünde tutarsak yeri öpebilir. tabi başarırsa.
öncelikle uzay boşluğuna tükürmesi muhtemeldir.
'bunun üstüne bir sigara içilir. mehmehmeh'

ama sanırım uzayda oksijen olmadığı için ateş yakmak da mümkün olmaz.
çalı çırpı arayıp mangal yapmaya çalışacaktır. şahsen ben öyle yapardım. uzaktır şimdi ora, yolda acıkırız.
uzaylılara burda güzel kız varmı kardeş diye sormaktır.
'seni yenecem galaksi' demektir.
ayak bastığı an mekiğin içinde araya kaçan içliği ve sağa sola yatan emaneti düzeltmeye çalışmak. bunu birde (bkz: astronot kiyafeti) giyinikken yapmaya çalışmak.
zengin eniştesini arayıp buralardan bir yer kapalım diyecektir.
internet kafe aramak olacaktır.
(bkz: alo anne vardım)
"oley be tayyoş buraya el atmıyor. iyi iyi geçen kepler diye gezegenden bahsetmişlerdi. oraya gidelim.".
toprağı öpme mantığıyla, eğilip boşluğu öpecektir.

hamdolsun.