bugün

(bkz: brosur alinca karizmasinin cizildigini dusunen emo)
alıp da 20 metre ileride yere atmak istemeyen duyarsızdır.
(bkz: kendisine broşür uzatılmayınca kahrolan hassas)
(bkz: bakırköyde çöp kutusu yoksa suç bizde mi)
adam seçmeden dağıtılan broşür gereksizdir. gereksiz broşüre duyarlı olmaya gerek yoktur. yoldan her geçene değilde doğru kişiye uzatılmalıdır, haliyle broşürü dağıtan insanda çok önemli oluyor bu durumda, sadece dış görünüşü değil, dış görünüşten anlayan birisi olmalıdır.
kağıdı uzatan adamı sinir etmek için sırf bu pisliği yapardım zamanında. sonra bir gün dalgınlığıma gelerek adamın uzattığı kağıdı tuttuğumu farkettim. saniyenin onda biri zarfında kağıdı elimden bırakıp yere savruluşunu herifle beraber izledik. o gün aklıma şimşek gibi kazınmıştı bu yeni fikir. o günden beri bu tipleri sinir etmek için farklı bir method kullanıyorum artık.
cornelia adlı yazardır.

zamanında broşür uzatan bir adam suratıma yanlışlıkla osmanlı yumruğu indirmişti. o günden sonra "istemiyorum kardeşim" der geçerim.
o broşürlerin tamamı dağıtılında adamcağızın parasını alabileceğini bilmeyen insandır. ama içten içe merak eder ben alıp atıyorum, o da atsa hepsini dağıttım dese ne olur yani diye.
biraz önde yürüyen kişinin aynı broşürü almaması da buna sebep olur. bir nevi sürü psikolojisidir.
vermesini bilmiyorlar. insana öyle bir uzatıyorlar ki herhalde bu adam manyak deyip elindekine bakmadan ilerliyorsun.
alıyorum, benim için oldukça değerli ve gramının değerini bildiğim için broşür diye boş gözlerle bakmadığım kağıt.
yıllardır duyarlı olmasını sömüren yaratıklarla uğraşmıştır ve artık kim önemli bir şeyden bahsediyor kim bahsetmiyor umursamaz olmuştur.

üniveriste birdeyim. yolda bir kız var, elinde de broşürler. gelip geçen insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama kimse durmuyor. ben de görüp duruyorum ki anlatsın ve görsün ki ilgilenen insanlar var motive olsun. yanından geçerken beni durdurdu ve anlatmaya başladı. "biz engelliler için şöyle bir dergi çıkardık bunu satıyoruz, parasiylan da onlara yardımda bulunuyoruz" normal ücreti üç tl imiş ama ne kadar verirsem olurmuş. ben de beş lira verdim, dergiyi aldım. yoluma devam edecektim ki "daha fazla verenler oldu. bu kadar mi vereceksiniz? " ulan arkadaş bu nasıl bir sorudur yaaa. amacın ne senin. ben de "öğrenciyim" dedim sadece. sonra bana inanılmaz bir teklifle geldi. " dergiyi bana verseniz ve ben sizin adınıza bu dergiyi daha yüksek fiyat veren birine satsam olur mu ?" dondum kaldım. ben de " hayır içindekileri merak ediyorum. okuyacağım "dedim ve yoluma devam ettim.

böyle broşür dağıtanlar oldukça alacak adamlar da almaz oluyor. herkes sahtekar olmuş bu devirde. o yüzden samimi iseniz zaten duyarsız olarak nitelemezsiniz almayan kimseyi. alan kişiye de daha fazla iteleme çabası içinde olmazsınız. almayan hakkında da "acelesi vardır" diye düşünür geçersiniz.
uzatan kişiden daha duyarlı olduğu kesindir. ön yargıyla yaklaşılmamalıdır.
Bazen almam teşekkür eder geçerim ama bazen de broşürü dağıtan kişiye üzülür alır katlar cebime koyarım. Broşür dağıtan insanlar genelde azıcık harçlık çıkarmak isteyen öğrenci gençler oluyor arkadaşlar ve ellerindeki broşürleri bitirene kadar orada ayakta saatlerce bekliyorlar. Almayacaksanız da en azından görünmezmiş gibi tepkisiz kalmayın. Teşekkür edin çok zor değil.
Broşürü dağıtılsın diye veren kişinin durumu var bir de. Adam reklamını, tanıtımını yapmak için broşür veriyor. Dağıtana da karşılığında para veriyor. Ama broşürleri gören eden yok. Çünkü hayrına diye alıp çöpe atıyor herkes. ilgisini çekecek olan kişi göremiyor.
o duyarsızlardan biriyim evet.