unutulmayan aşk

zamanında çok acı verdiği için unutulmayan aşktır.

unutulmayan aşk diye bir şey yoktur. çünkü aşk zaten unutulmaz. unutuluyorsa da adı aşk değildir, hoşlantıdır.

birdahaki askakadar surer. yada gereginden fazla ask romani okumaktan yada filmi izlemekten olur. bir ihtimalde kendini suclu hissetmektir en fenasi odur kopek eder adami.

aşktır sonuçta, zaten unutulmak için başlanmamıştır...
koskocaman bir inançtır aşk, öyle şeylere inanırsınız ki.. bir dünya kurdurur size, hüznün daha tatlı olduğu bir yer yoktur diye düşündürür..
bu yüzden unutulmazdır ya..
zaten, unutulmak için başlanmamıştır.
biraz fon müziğidir aslında aşk, bundandır unutulmazlığı..
hani olur ya, uyanırsınız, hiç bilmediğiniz bir şarkının nakaratını söylerken bulursunuz kendinizi.. bu da öyledir işte, en umulmadıktır.
bir de bakarsınız o yabancı nasıl da tanıdık olmuştur size, şimdi ise unutulmaya çalışandır.
her çabada biraz daha batırandır..
ne rezil olmaktan ne küçük düşmekten korkunuz kalır, tek bir düşünceniz vardır; unutmak.. budur ya zaten onu unutulmayan yapan..
olmadık yerde en mide bulandırandır..
eh işte sonuç olarak;
unutulamayan değil sadece alışılandır...

-unut bitsin acı çekmeyelim artık
+unutabiliyorsak hiç aşık olmadık demektir.sen unutabilir misin?
-seni değil kendimi unuturum biliyorum işte bu yüzden aynı zehirden içelim diyorum.
*

büyük ihtimalle ilk aşktır.

ya da insanın hayatını en çok etkilemiş olan.

tabii bazısında ikisi aynı aşk da olabilir...

acıtır ki bu.

gerçek, en duygulu, en tutkulu ama aynı zamanda en masum olandır bu. bitmesi için uğraşılsa da ne zaman geçecek diye hala merak edilmektedir.

hızla kilo kaybettirir insana.Sigaradan bile daha çok zarar verir bazen insana...

yaşabılan bütün aşklardır. zira insan unutulacak aşklar yaşamamalıdır.

çocukluk aşkı.en temiz en saf o sevilmiştir unutulmaz.

herkesin kalbinin gizli bir köşesinde olan ''hani bir zamanlar biri vardı'' diye iç geçirilen kişilerdir. sık sık akla gelirler. insanın belleğinde boşluğu doldurulamayacak bir iz bırakmışlardır. ulaşılmadıkları için hep güzel yönleri hatırlanır. bıçak yarası gibidirler, yaraları geçsede izleri hep kalır. bir şarkıda veya bir şiirde hatırlanır ve içinizi yakarlar. hakkında ''acaba onla olsaydık şimdi ne olurdu?'' diye düşünülen ve hep daha iyi olacağına inanılan kişilerdir.

nice aşklar yaşamışsınızdır, maço aşık olduğunuz, utangaç olduğunuz, romantik sevgi kelebekleri gibi bir sürü aşk yaşamışsınızdır ve yitirmişsinizdir. bazen hatırladığımız o kadınları, yaşanılan iyi ve kötü günleri düşünürsünüz, ve tanrı bir anlığına yeryüzüne eğilip usulca üfleyip hafızamızı silseydi ve biz yaşanmış her şeyi unutarak iki yabancı gibi yeniden karşılaşsaydık ne olurdu? yaşadıklarımızı bir daha yaşamak için birbirimize tekrar yürürmüydük? yoksa birbirimize aldırmadan geçermiydik? diye düşünürsünüz. şüphesiz aşkı, acıyı, sevinci, hayatı yeniden öğrenmek için koşar adım ilerlerdik. geçmişte olmasına rağmen ona yeniden gideceğimizi düşünürüz.

insanın ilk aşkı gibi hayatına sonradan dahil olan insanlarda ilk aşkı gibidir. kışkırtıcı bir bakışı ile çılgına döndüğünüz, bir dudak büküşü ile acılar çektiğiniz, kahkahaları ile şenlenip göz yaşları ile kederlendiğimiz, bir tanrıça katına çıkarıp tapındığımız, memelerinde, kasıklarında, kalçalarında, bacaklarında, boynunda adanmış topraklarda dolaşan bir sofu gibi vecd içinde kendinden geçerek dolaştığımız, dizlerinizin dibine oturtup saçlarını taradığımız, saçının bir teline zarar gelmesin diye futursuzca ölüme yürüyeceğimizi hissettiğimiz aşklar, her biri ilk yaşadığımız duygusal birlerşmenin, aşkın eserleridir. her daim her kadınla yaşanılacak olan duygulardır. hiç biriside unutulmaz, her daim aklınıza gelirler.

hep şöyle demişimdir kendime, ''herkesin yaşanmış yiten sahneleri vardır. yaşanmış ve yarım kalmış, büyüleri yol almış sonsuzluğa, ama unutulmamak şartı ile''

ilk aşktır. ilk sevgili..
ilk aldatılış.
kötü bir ilk deneyim.

ilk olması gerekmez. kalbin ağızda atmasına sebep olan, her ismini duyduğunda içe sıcaklık veren, kimsenin yerini dolduramayacağı düşünülen, unutamayan tarafın her zaman için daha fazla sevdiği aşkın illet halidir..

ilk aşk.

sevdiğin halde giden adamla yaşadığın aşk.

yaptığı herşeye rağmen evlenelim mi dese koşa koşa gidilesi adamdır.

ilk değil son değildir. sonsuz aşktır.

Elini tutmaya kıyamadığın insana karşı beslediğin aşktır. Nitekim sen kıyamamışındır fakat elin oğlu terletmiştir bile 'ellerini'.

ilk aşktır. seni umursamadığı halde hala seversin, düşünürsün.

Unutamayacağını anlamak da bir şeydir. Hemşire olmasından ötürü bana cerrahi yıkamayı öğretmişti. Bende alışkanlık edinmişim bügün fark ettim. Her elimi yıkadığımda seni hatırlayacağım.acı çekmek dinebilir ama Unutmak imkansız.

onu nasıl sevdiğinin, neler hissettiğinin farkında olmamasıdır. onu içinde nasıl büyüttüğünün, nasıl umutsuzca yaşadığının, hiçbirşeyin bilincinde olmadığı aşktır. kaç gece yüzüne yastık kapatıp ağladığının, onu kimlerden kıskandığının, ona bakan göze, öven söze, dokunan tene nasıl düşman olduğunun.. o benim küçük dünyam diyip kimselere göstermek istemediğinin farkında olmamasıdır.. bilmemesidir nasıl sevildiğini.. silememektir, silmemektir yüreğinden. unutmaya bile kıyamamaktır.. ben acımı çeksemde kalsın hafızamda demektir. ilk değil belki sondur... sonuç'tur.

Çocukluk Aşkları.