bugün

bütün öğrencilerin yanlarında mutlaka bulundurması gereken bir objedir. özellikle belediye otobüslerinde yükses sesle ve kafa sallayarak dinlemek gerekir ki illa birileri uyarsındır.
üniversitenin merkez yerleşim biriminden uzak olması itibariyle yolun çabuk geçmesi hissini yaratabilecek aletlerin başında gelmesi durumyla ortaya çıkan keyfii zorunluluktur.
olayı zorunluluk diye nitelendirmek yanlıştır, olsa olsa can sıkıntısını geçirecek bir gereklilik, bir ihtiyaç denmelidir buna. ayrıca iş mecburiyete bindi ya, ilkokul yılları geldi aklıma. düşünün, üniversiteye başladığınız ilk gün ve hoca tahtaya liste yazdırıyor:

- çocuklar not alın, haftaya kadar x yazarın ders kitabı, 2 ortalı harita metod bi tane de ipod alıp gelmezseniz derse almam. tamam mı?

- taamam hocaaaaam.

zorunluluk böyle birşeydir.
üniversiteye kimliksiz, deftersiz, mp3 çalarsız gidilmez mottosunun getirdiği bir zorunluluktur.
tıp ve hukuk fakültelerinde not grubuna girmek için uyulması gereken ilk kural.
kampüste çimlere yayılıp otlayan zihniyetin zorunluluğudur.
özellikle zor bir bölümde okunuyorsa ders çıkışı biraz kafa dağıtmak ya da dersten önce enerji toplamak,derslerden,notlardan biraz uzak kalma isteminin dışa yansıması olarak algılanabilmekle beraber,toplu taşıma araçlarında diğer insanların ne konuştuklarını duymak istememenin * kaçınılmaz bir sonucudur.*aynı zamanda müzik dinlemeyi çok seven üniversite gençliği için çeşitli haklı sebeplerden dolayı mp 3 çalara sahip olmasına zorunluluk demek yanlış olmayacaktır. (bkz: müzik ruhun gıdasıdır)
(bkz: yök baskanıyla konustum haberler iyi)
tek üniversitelilerle sınırlandırılmaması gereken birşeydir.
kampüslerin genelde şehir dışında olduğunu varsayarsak uzun otobüs yolculuğunu çekilebilir hale getirmek için alınmış zorunluluk olmayan şeydir.
(bkz: kendine bir tarz yaratamama kompleksi)