bugün

birşeyler için umudun var olmaya başladığında başa gelen, var olan umuda da sikip atan şeylerdir.

mesela gelecek için yavaş yavaş güzel bişeyler olacak dersiniz. hayatınızı planladığınız kız tufaya getirir.

ya da umut adlı kişiyi siken şeylerdir. şimdi biri bu espriyi yapacak nasıl olsa.
bir adamın çıkıp "sen bu işi siksen yapamazsın" demesiyle ortaya çıkan durum.
(bkz: umut vadeden yazar)
Umudu kesmemek lazım hayattan, değiştiremeyeceğimiz şeyler için sabretmek gerekir, ama hayatta o kadar çok değiştirebileceğimiz şey var ki umudumuzu yitirmemek için...
2 haftadır her gün spora gidip, yemeden içmeden aç dolaşıp, 2 hafta sonra tartıldığında hala daha 1 kilo bile verememiş olmak.
8 aydır onu görmemek, sesini duymamak, onun tamamen olaya bir sünger çekmesi, seni bir kalemde silmesi, gözlerindeki huzur.
(Buna rağmen hala onu taşıyabilecek bir kalbe sahibim ey sözlük)
ankara bileti almış tam otobüse binerken ''gelme!'' ünlemini duymak.
yok sayılmak.
kurum avukatligi mulakatinda nobel baris odulunu kimin aldiginin sorulmasidir.
Umut kim lan?

dedikten sonra , güldürmediğinden mütevellit tanım zorunlu olmuştur.

Umutsuzluk siker umudu. Yani umut yoksa, sikilmiş bir umut vardır.

ironik değil mi? Evet dediğinizi duyar gibiyim.
bir mesajdır gelen, siktirgit artık hayatımdan.
bir feysbuk sayfasıdır bakılan, siktirgit artık internetimden.
yalnız uyanıştır, siktirgit artık rüyalarımdan.
bir parfüm kokusunu unutmaktır, çık artık hücrelerimden

diye uzar gider ve inletir. umudu da siker, adamı da siker.
her şeyin tersine gitmesi, yalnızlık duygusu, çaresizliğin iyiden iyiye hissedilmesi...
Hiçbir şey değişmezken zamanın akıp gitmesidir.
championship manager 03/04'te 7 milyona bile de la cuesta'nın transferine onay çıkmamasıdır. an itibariyle yaşıyorum.
söylentilerdir.
hoşlanılan kızın facebook duvarında ''evleneceğim adamı buldum: abuzittin abuzer''* yazması.
bekleyiş....
malum kişiden gelen "sen çok iyi bir arkadaşsın." mesajı.
onun başka birisiyle konuşması.
Bir zamanlar onun başkasıyla konuşması, onun birine göz ucuyla bakması, onun bir arkadaşıyla vs vs vs gibi şeylerdi.

şimdi diyorum ki onun ta amuğa koyim. Evet. aklıma bile gelmiyor. Bunlar neden umudu yok etsin lan. Neden mi?

Çünkü artık babam beni bir memur olarak görmek istiyor. Ben daha fazlasını istiyorum. Toefl vermem gerek, ales'ten 90 çakmak ya da kpss denen illet sınavdan en az onun kadar puan almam lazım. Bitti mi? tabi ki hayır. Mülakatı var, kurum sınavı var. Onlar sınav açar mı bu arada? Bu da belli değil. Geçen üniversite yılları geri gelmeyecek, çıkılan sevgililer bir kez daha düşünülmeyecek inanın bana.

Umudu siken şeyi söyleyeyim mi? Bir gün "benden bir bok olmayacak galiba" diyebilecek olmak. Ya da memurlukta ki 25. yılını çay partisi vererek kutlayabilecek olmak.
yaşın ilerlemesi. yaş ilerler, kavak yelleri gider, toz pembelik karaya çalmaya başlar. eskisi kadar hayal kurulamaz, gelecekle alakalı seçenekler azalır hatta biter. seçimler artık hata götürmez bir hal alır. karar verecekken yaş akla gelir bütün umut, heves gider.
şu meşhur 21 aralık söylentisi... yaşama şevkim kırıldı resmen.
Bazen bir arkadaş.
giden sevgili, hem de boktan bir sebepten ötürü giden sevgili.
etrafdaki amcik agizli tipler. herseye bi olumsuz yorumlari olur.
yıllar boyunca gitmenin hayalini kurup, bir gün eline bu fırsatın geçmesi ve 1 yıl sonra mecburen de olsa geri dönmek.