bugün

yabanci bir dilden turkce'ye; anlamini yitirmeden cevirilemeyenlerdir.
ornekler asagidadir:
-you're welcome
-ilk entry tanım şeklinde olmalıdır. kendisinden önce tanım olmayan entryler silinir.
-Entry emin olunmayan, araştırılmamış ve hatalı bilgi içermemelidir.
niche
-forum/chat tarzı entryler silinir.
-aynı entry daha once yazılmıştır.
-ohh lord please dont let me be misunderstood
-it depends
-kitsch
-you suck
-..you know,,,
how do you do.
genelde çevrilebilipte çevrilmeyen ifadeler için kullanılan söylem.**
(bkz: featured)
kaynak ve hedef dillere yeterince hakim olmayan "yetersiz" çevirmenlerin duyduğu ve yarattığı sıkıntıdır. motamotçu yüzeysel insan derdidir ama herkesi gerebilir.

"nesin sen, salak mı?" tercümesi, konuştuğu dile yabancılaşmamış insan kulağını tırmalar, bununkini değil. "salak mısın, nesin?" demesi gerektiğini bilmez, onun yaptığının aynını yapıp "chicken translate" diyene güler bir de bu.

kelimelerin varolan bütün karşılıklarını bilmek bir dili diğerine aktarmaya yetmez. ana dilinde duygu ifade etme becerisi de gerektirir. eğer dublaj yapılmış bir film seyrederken anlamakta güçlük çektiğiniz sahneler varsa, muhakkak bu kifayetsiz muhterislerin elinden çıkmıştır, benden söylemesi.
shut the fuck up
bear and for bear = sabrın sonu selamettir(ne alakaysa)
(bkz: SOUND)
(bkz: yabancılarla konuşurken jestle anlaşmak)
(bkz: angestleg)
(bkz: antep agızı)
türk filmlerinde gerçek anlamını tamamen duyabildiğimiz türden ifadelerin nedense yabancı dillerden çevrilirken aslını duyamadığımız ifadelerdir. herkes ne olduğunu biliyo sen ne kadar uğraşırsan uğraş...
konuyla ilgili cümleleri

--spoiler--
çevrilipte
ağızı
--spoiler--

gibi kelimelerle ifade edenleri gördükçe, bırakınız, siz öncelikle çevrilmiş olanları kullanmayı öğreniniz, dedirtir.
(bkz: dahi anlamındaki de ayrı yazılır)
(bkz: harf düşmesi)
amaaaan banane ya ifadesi çevrilemeyen bir ifadedir. aslında i do not care şeklinde çevrilir ama aynı hissiyatı vermiyor. vermediğini de geçen gün metroda gördüm. bir erkek tabiki bu türk ve bayanımız biyerlerden siktiri boktan bir ülke. ingilizce anlaşıyorlar. erkeğimiz muhabbtte i don't care yaaa dedi bir ara. tamam da kardeşim yaaa türkçe'deki anlamı veriyor mu da uzatıyorsun öyle. bu da böyle bir anımdır. tam olarak bizim samimiyetimizi dışa vuran ifadelerin çevrimi yoktur. olsa bile tam karşılamıyor.
'the one'. hiçbir türkçe kelime tam anlamını veremiyor sanki. biraz havada kalıyor.
şarkılar için (bkz: loop).
edit: eksileyeceğine kelime öner de insanlığa bir faydan dokunsun.
http://www.youswear.com/ dünyadaki tüm kurgu dahil dillerdeki küfürlerin bulunduğu site, girince çıkılmıyor, o kadar komik ki. özellikle küfürlerin çevirisi asla gerçek dildeki tınıyı yansıtmıyor ksdjfsdfs.