bugün

türklerin çin baskısından kurtulmak istemeleri,
islam dininin göktanrı inancına yakın olması,
ahiret inancının olması,
islamiyetin gaza ve cihad ruhunun türklere uygun olması,
verimli toprakların arapların elinde olması,
arapların müslüman olanlara kolaylık göstermesi.
klasik kpss sorularından bir diğeri..ilkokulda din kültürü dersinde başlattılar anlatmaya; üniversite bitti..hala doymadılar..öğrendik ulan öğrendik..!!
cumhuriyet tarihinin en kara propagandalarından birisi olan, "türkler islamiyeti isteyerek kabul etti" goygoyculuğunun dayanaklandırıldığı birkaç kronikleşmiş neden. işin tuhaf yanı, allah düşmanı bellenen kemalist sistemin, daha 4. sınıf müfredatıyla bu yavan propagandayı zihinlere yerleştirmeye çalışmasıdır.

şu çok açık ki, hangi kültür olursa olsun, kolay kolay atalarının dinini bırakıp, bir başka inancı benimsemez. bu çok zordur. en iyi ihtimalle, çok uzun asırlara yayılacak bir dejenerasyon olması gerekir.

misal, tümden pagan olan romada, mitraizm, hermesçilik gibi okültik dini akım ve sistemler mevcuttu. ilk asırdan beri isa ve takipçilerinin über öyküleri biliniyordu lakin buna inanan kesim, şehir hayatı yaşayan eğemen oligarşidekiler dışında kimse değildi. ne zaman ki, kral konstantin dağılmak olan romayı ayakta tutacak sosyo-kültürel bir reform arayışına girdi, o vakit roma pepertua'nın öyküsünü dillendirerek süratle isa'nın adını yaymaya başladı.

lakin önceki üç asıra bakarsanız, romalıların yahudi ve hıristiyanlara ettiği ezayı görürsünüz. örneğin, adana dolaylarındaki katakomplar, imparator nero'dan kaçan, ibadet etmek için yer altı tüneli kazan erken dönem hıristiyanların ürünüdür. yada, antik palestin halkının, çoğulcu inançlarını zedeleyebilecek tek tanrılı musevileri topraklarına almak istememeleri gerekçesiyle savaşmaları gibi.

yani, hiçbir toplum, bir başka inancı benimsemeye tandanslı değildir.

bir başka konu, "eski türklerdeki gök tanrı inancının, islamiyetteki gök kültü ve ahiret inancına benzemesi, türklerin islam'ı benimsemelerini kolaylaştırmıştır" geyiği.

allame olmanıza gerek yok. dinler tarihi ve antik kültürler hakkında gram bilginiz varsa, gök tanrı ve ahiret inancının hemen hemen pekçok politeist inançta yeri olduğunu bilirsiniz.
örneğin romalıların pagan inanışında, öldükten sonra bir merdivene binerek, kütüğünüzle birlikte gökte bulunan tanrıya hesap vermek için yola çıkarılırsınız. antik mısırda, 42'ler meclisi göğün yedinci katındandır ve tıpkı semavi dinlerde olduğu gibi sizi son yargılama yapmak için beklemektedir. keza iskandinav folklöründe, sadece şehitlerin gidebildiği cennet valhala'da yaklaşık olarak ahiret anlayışının uzantısıdır.
adını bulmacalardaki "8 harfli hint destanı" sorusuna yanıt olarak bildiğimiz ramayana destanında prens rama'nın karısını aklamak için tanrılarla buluşmaya gittiği yer tam olarak gök katıdır. tuhaftır, veda metinlerinin görüldüğü bu coğrafya, ortadoğu coğrafyasına kıyasla, türklerin ikamet ettikleri coğrafyaya daha yakındır.
örnekleri arttırmak olası.

efendi efendi bunları yazdıktan sonra, "islam bunları çalmış arak bir dindir" diye zırlayacak halim yok tabii. sonuçta, hepsi birden insanlığın ortak kültürel birikiminin meyvesidir.
şu halde, türklerin gök tanrı inancına sahip olduğu gerekçesiyle kolayca benimseyebileceği sistematize edilmiş yığınla antik inanış mevcutken, aralarından o piti piti yaparak islam'ı seçmelerini açımlamada, başka teorilere ihtiyacınız var.

yaşanılan yerin savaş alanı olması gibi. ticaret dolasıyla kültürel etkileşimlerin bireylerin yaşantılarını etkilemesi gibi.
belki de, abbasi, emevi ve osmanlı gibi devrin önemli emperyal ülkelerinin, fetihler yaparak islam'ın kurgusu ve benimsenmesinde rol oynaması gibi. türklerin kendi pritimif inanç düzlemlerine taban tabana zıt bu dini kavramada en çok rol oynayan kavram, politikadır. kanıksanmasında bugün bile rol oynayan kavramın politika olması gibi.