bugün

ülkenin her yerinde gerek lise binaları, gerek kullanılmayan inşaatlara yapılan binaları değerlendirmek amacı ile üniversite açan zihniyetin oluşturmuş olduğu durumdur. üniversite okuyan insanla, okumayan insanın farkının kalmamasına sebebiyet bile verebilir bazen. işsizlikten şikayet etmenin anlamsız kalmasına neden olur. bu şekilde büyük üniversiteler, köklü üniversiteler dışındaki okullarda kalifiye eleman yetiştirilemez.
nereden para üteceğini şaşıran sevgi pıtırcıklarının oluştuduğu vaziyet.
Her önüne gelenin boş vaatler ile üniversite açmasıdır.
üniversite okumayanların adamdan sayılmadığı , her üniversite okuyanın da kendini adamdan saydığı bir ülkede doğaldır.
ne bekliyorduk ki ya da ne bekliyoruz ki sorunsalını yaşatan durumdur bunun için (bkz: görünen köy uzakta değildir)
(bkz: eskiden buralar hep üniversiteydi)
doğru önermedir. ve bu "üniversite okuyan hayatını kurtarır" şeklinde, üniversiteleri ilim irfan yuvası değil de kısa yoldan köşeyi dönme yeri olarak görüldüğü sürece de bu gerçek değişmeyecektir.
üniversite okumanın özelliği kalmaması durumunu getirir beraberinde. ne bileyim üniversite özel bişey olmalı bence, çok iyi eğitim verilmeli her birinde. mezun olan adamın bir farkı olmalı, ama yok hiç bir şeye yaramayan üniversitelerle dolu etraf.
katıldığım görüştür. hayır, yanlış anlaşılmasın, ben türkiye'nin gelişmemesini isteyen geri kafalılıktan yana değilim. yalnızca, o kadar mezunun nereden iş bulacağından muzdaribim. o kadar üniversite açıyorsan iş sahasını da sağlayacaksın. o kadar insan, yapmak istediği mesleğin eğitimini alıyor, sonrasında ise nerede iş buluyorsa, sisteme boyun eğerek hayatını idare ettirmeye çalışıyor. bu sistemle de senelerce gelişmekte olan ülke oluyoruz.
özel üniversitelerin açılması sonucudur. sonra insanlar kasmıyor, özel de olsa bilmem ne de olsa mezun oluyor. belirli bir statü lazım değil üniversite mezunu olmak için, çok var ya. sonra o kadar mezun işsiz, vay efendim neden? özel üniversiteler yüzünden ulan. açmayın madem.
özel üniversiteler iyi birer karhanedir, para basarlar. çoğu devlet üniversiteleri ise, lise düzeyindedirler ve işsizlik oranlarını düşük tutmaya yararlar.
eğitimde elitizm şarttır. yani bir eğitim kurumunun belirli bir akademik alanda parmakla gösterilir halde olması gerekir. türkiye'de bu tıp fakülteleri alanında geçerlidir fakat diğer fakülteler üvey evlattır. tıp fakültesi bulunmayan üniversitelerimiz ise dünyada ilk beş yüze girerler. bu anlamda bakacak olursak her ilde bir üniversite değil bir akademik kurum bulunması daha mantıklıdır.
her ile bir üniversite mantığının bir sonucudur.aslında her ile bir üniversite açıldığı yoktur.misal trakya üniversitesinin tekeridağ'daki kampüsünün adı namık kemal üniversitesi,kırklareli'deki kampüsünün adı kırklareli üniversitesi olmuştur.yani bir bölge üniversitesi amip gibi çoğalarak yeni üniversiteler oluşturmuştur.
bu durum anca oraya atanan rektörlere ve bir kaç öğretim üyesine yaramıştır.
buna bağlı olarak bu üniversitelerden mezun olanların oluşturacağı üniversite mezunu çöplüğü insanı kara kara düşündürmektedir.
insanların sürünmesini isteyen zihniyettir kesinlikle.nece insanlar okumak isteyip şu ösym sınavları denilen çakıla takılıyor.üniversite ve hayatla ilgisi olmayan şeyler sorulunca kişiye bir nevi; sizin üniversite okuyacak kapasiteniz yok denmek istiyor.dünyanın hangi yerinde üniversite'ler sınav ile alıyor.*
Daha çok düşünemeyen beyinler üretelim daha çok! fikriyatının eseridir.
üniversite yapılmasa "devlet cami yapacağına okul inşa etsin" diyenlerin bir çeşit zırvalaması. kusura bakmayın ama ne kadar üniversite*, o kadar okumuş ve aydın insan.
(bkz: batman üniversitesi)
(bkz: hakkari üniversitesi)

yakında çukurca üniversitesi yada dersim üniversitesi de çıkarsa... tam olur.

(bkz: her ilçeye bir üniversite)
özel üniversiteler iyice bokunu çıkarmıştır durum şu ki artık mahalle arasında bile özel üniversiteye rastlamak mümkün ankara'nın etlik semtinde antares alışveriş merkezinin arkasında açılmış bir üniversite vardır üniversite olarak adlarılan bu yer bir lise binası kadar bile büyüklüğü olmayan kampüs büyüklüğünden bahsetmek bile istemiyorum çünkü ortada tartışılacak tartışmaya değecek kampüs yok durum böyle olunca konu başlığı durumu gayet güzel özetlemiş oluyor.
taban puanları ve üniversiteye giren öğrencileri görünce bu ülkenin 5 yıl sonraki mühendisleri bu ülkenin... çok kötü yaa.

lan adam fonksiyon-polinom bilmiyor makine mühendisliğini kazanmış. bir diğeri de i.ü matematiğe girmiş bitiremeyecektir ama ya bitirirse. vay bu ülkenin haline.

NOT: burada olduğunu belli eden tüm öğrencilerime sevgiler.
malesef gerçektir.bir sürü tabela üniversitesi akp tarafından kurulmuştur.
üniversitelerin bolluğundan bir çöplük olmaz olsa olsa o ülke ancak gül bahçesi olur.

üniversitelerin çokluğundan da çöplük olursa neyin çokluğundan çöplük olmaz peki dedirten düşüncenizdir bu sizin.

keşke tek çöplüğünüz üniversite olsa, allah günah yazmasın ama o kadar camii yapıldı çöplük diyen yok * ama iş üniversiteye gelince çöplük sınıfına giriyor neden canım kardeşim.
Eğitim sistemi çöp olan ülkeye, eğitim kurumları üstünden yapılan çöplük muamelesi çok da yanlış değildir.
sanki ülkede müthiş istihdam varmış gibi her yıl bilmem kaç isimlerinden bile hayır gelmeyen üniversite açılıyor, bir de her okulda moda oldu mühendislik bölümleri açmak, eminim bunların çoğu da kepenkleri indirir.
universiteden copluk olmaz kardesim. ilim irfan yuvasidir. 17 yasinda issiz kalacagina bir insan, 22 yasinda issiz kalir. o bes yili sagda yolda surterek gecirecegine biseyler ogrenir. bi cok insan tanir. berberin bile universite mezunu olmasi dahaa makuldur. saclarini kestirirken ben fizik okuyorum abi dediginde suratina aval aval bakmaz o zaman. universite yerine her yerde birahane, disko, genelev olsa daha bi hosunuza gider, degil mi ?