bugün

ahanda çok güzel bir örnek. kafaların hala nerde olduğunun göstegesi.
bu adam jeoloji mühendisi. bu adamdan artık ülkeye faydalı ne bekliyebilirsinki.
ondan sonra da beyin göçünden bahsedilir.

çorum valisi mustafa toprak, il koordinasyon kurulu toplantısına katılan jeoloji mühendisi veysel uykan'ı üzerindeki kot pantalonu ve top sakalı nedeniyle fırçaladı. vali toprak, kot pantalon ve top sakalın devlet memuruna yakışmadığını belirterek, uykan'ı kürsüden indirdi.

yusuf çinar / çorum (aht)

çorum valisi mustafa toprak, 2009 yılı 2. koordinasyon kurulu toplantısında maden tetkik arama kurumu'nun çalışmalarını anlatan jeoloji mühendisi veysel uykan'ı kıyafeti ve sakalı yüzünden kürsüden indirdi.
maden tetkik arama kurumu'nun çalışmalarını anlatmak için kürsüye çıkan jeoloji mühendisi veysel uykan, çorum'daki çalışmaları anlatmak için başladığı konuşması, vali toprak'ın fırçasıyla yarım kaldı. vali toprak, kürsüdeki uykan'ın konuşmasını bölerek, "bir saniye siz 657'ye tabii devlet memuru musunuz" diye bir soru yöneltti. uykan da, " evet sayın valim. ben devlet memuruyum açık arazilerde incelemelerde bulunuyorum" dedi.
bunun üzerine öfkelenen vali toprak, "kurul üyelerinin karşısında konuşmak üzere kürsüye çıkıyorsunuz. bu şekilde kot pantalon ve top sakalla kurul üyelerinin karşısına çıkmanız sizce doğru mu. bu yaptığınız tasvip edilemez. sizi kınıyorum. lütfen kürsüden inin" diyerek sesini yükseltti.

vali'nin öfkesi dinmedi̇

vali toprak'ın bu öfkeli konuşması karşısında neye uğradığını şaşıran uykan, sessiz sedasız kürsüyü terk etmek zounda kaldı. uykan, kürsüyü terkettikten sonra da hızla kapıyı çarpıp salonu terketti. uykan'ın kürsüden inmesinin ardından da öfkesi dinmeyen vali toprak, "kot pantolonlu ve top sakallı bir şekilde bu heyetin karşısına çıkmayın kardeşim. bu durum, türk milleti adına ayıptır. sizi gerçekten kınıyorum"

http://www.haberturk.com/...cat=200&dt=2009/06/18
ilerleyememek yazmayı beceremeyen insanlardan dolayı.
(bkz: sağlı sollu ilerleyelim)
(bkz: belediye otobüsü aforizmaları)
soruya yanıt verecek yetenekte değilim özür dilerim moderator abi.
cevabı zeitgeist belgesellerinde saklı. izleyin, özellikle de ikincisinde ajanın itiraflarını rahatlıkla anlarsınız.
insanları bilime yaklaştıracağımıza bilimden uzaklaştırıp hurafelere inandığımız için.
-türkiye neden ilerlemiyor!

+abicim itmiyosunuz ki iyice. itin bi.

*ya gençler hepimiz bi el attık mı çoruma kadar gider valla bu.

%itmeyle çoruma gitse benzin parasından yırtarsın. benzin kullanmasan dışa bağlanmazsın. koltuğu 100 kaattan 1500 çarp onu. cem yılmaz piçinin

götürdüğü paraya bak. görüyon mu?! benim kırk sene çalışıp aldığımı adam bi gecede ...

-gençler anca laf. laf laf laf. az bi itsek işi hallettiydik.

(bkz: az laf çok iş) atalarımız bu lafı bir de söylemiyeymiş direkt sıçarmışız demekki.

not: işbu entry akıl hastanesinde geçmektedir (nokta)
çabuk unutan bir milletin ilerlemesi söz konusu değildir.
gerilemekle meşgul.
2 saat sözlükte takılınca, nedenleri çok çabuk sıralanabilecek sorunsal.
çok düşünmeye gerek yok, sol frame'e bak.
kendi kendimize ayak bağı olduğumuz için.
son 8 sene için:

(bkz: akp)

onu bunu satmakla gelişme olmaz, hala anlamadılar.
ilerleme isteği olmayan bir memlekette neden ilerleyemediğimizi düşündüğümüz için ilerleyemiyoruz. lan istemiyoruz ki. biz memnunuz halimizden. ne gerek var ilerlemeye. ne güzel her oy verme zamanlarında kömürümüz, beyaz eşyamız geliyor. tanıdık biri memlekette yönetici olunca yolsuzluklarla arsalarımız tarlalarımız geliyor. ne gerek var kardeşim ilerlemeye ? varsa ilerlemek isteyen anasını da alır gider. küçük ülkenin küçük düşünen insanlarıyız. bilim bizim neyimize ? bizim en büyük icadımız vapurlarda limondan en çok faydayı nasıl sağlayacağımızı anlatan ve aleti bir liraya satan amcamın limon sıkacağıdır. daha büyük bir icadımız varsa buyursun gelsin karşıma otursun. birlikte memleketi ilerletelim.
bir konunun cılkını çıkarana kadar savunuyor ya da cılkını çıkartana kadar destekliyor orta yol bulmada sorunlu olduğundan.
japonya'da kimse sözlük yazarlığı yapmıyor.
ittiren yoktur.
Almanların düşmanlığını görüp alman arabalarına değerinin üç katı paraya ödeyen yarak kafalılardan dolayı.
türkiye cumhuriyeti, ortalama gelirinin %16 sını faiz ödemelerinde kullanmaktadır. tahmini olarak 2012 yılında 50.3 milyar lira (28.4 milyar dolar) faiz ödemektedir ki (dolarin kurunun artmasıyla şu yıllarda 80 milyar liraya fırlamıştır), sanayiden çekilip iç ve dış rantiyeye ödenen bu faizlerle 10 milyon dolar yatırım yapacak 5030 tane fabrika kurulabilir. devletin son 30-35 yıldır bir trilyon civarında faiz ödediği düşünülürse ekonominin neden bu halde olduğu anlaşılır.

bunun yanında devlet tekelinde büyük sanayi kurup bu sanayinin ihtiyacı olan yan ürünler içinde küçük sanayiyi esnafa kurdurmak varken hükümetimiz hipodromlar, stadyumlar inşa etmektedir.

antalyada milli görüş iktidarı döneminde kurulab organize sanayi bölgesinin yanına kumarın merkezi hipodrom inşa eden bu sözde müslüman hükümet ile gerçekten müslümanlık şuuruna sahip bir iktidarın yapacakları arasındaki fark siyah ile beyazın arasındaki fark kadar belirgindir.