bugün

akepe iktidarının nimetlerinden biridir.
"ya bendensin ya kendin bilirsin" ilkesidir bu akepenin...

gazeteci,
doktor,
mühendis,
asker,
sivil,
futbolcu,
şarkıcı,
bürokrat,
savcı,
rektör,
öğretim görevlisi,
hademe,
müdür,
öğretmen
*
*
*
daha gider bu böyle.
toplumun her kesiminden binlerce insan bu iktidar sayesinde tanıştı gözaltı kavramıyla, adliye, mahkeme, cezaevi gördü.
artık herkesin çocuklarına, torunlarına, yakınlarına anlatacak birşeyleri var...
hatta hatta lafa "biz sorgudayken", "biz işkencedeyken" türlü girizgahlarla girenler dahi var...

allah sonumuzu hayır etsin.
adalet'in ne denli düzenli bir şekilde işleyişi'nin göstergesidir.
mevcut statükoyu korumaya ant içmiş gericilerin son derece rahatsızlık duyduğu durum.
(bkz: korku toplumu olmak) korku kitleleri baskı altına almanın en iyi yoludur. iranlı yobazlar bu sebebten insanları sokakta asar.

arabistanlı hayvanlar ise sokakta keser. aynı bokun laciverti.
(bkz: ergenekonun 99 dalgasında gözüstüne alınan subaylar)
(bkz: devletin gözünün altında yer kalmaması)
mevcut örgütlü, faşist, baskıcı iktidar yalakalarının desteklediği hukuk dışı uygulamadır.
ırkçılığın, şiddettin, yasalara uymamanın halkımız tarafından kanıksanması hatta övülmesi sonucu gelinmiş noktadır.
12 eylüle bok atıp aynı baskı ortamını kuranlara inananlarda vardır.
Bir nevi cuntadır. Sokağa çıkma yasağı yerine, insanları hapiste tutma fikri iktidara daha mantıklı gelmiş olsa gerek.
son balyoz tutuklamaları ve soner yalçın'ın gözaltına alınması ile bir kez daha gündeme gelen akp korku imparatorluğu gerçeği...
düşünen,sorgulayan ve az çok okumasını bilen insanın inanmadığı bir düzenin yansımalarıdır, uyutulup,sömürülenlerin zihnini açmak isteyenlerin, bu gidişatın sonunu görüp dayanamayıp haksızlığa haykıranların korku yoluyla fikirlerinin,başkaldırılarının yok edilmeye çalışılmasıdır, çünkü gözaltı sonucu ya hapis olacaktır suç isnadının bile ne olunduğu bilinmeden ya da tüm bir itibarsızlaştırma kampanyası olacaktır,her iki durumda da amaçlanan bir taşla iki kuş vurmak hem başkaldıran en gür sesi susturmak hem de başkaldırabileceklere de göz dağı vermek... bütün bu mekanizma dünya tarihinde uygulanmıştır ve tabi ki makyajı olan propaganda taktikleriyle ama ülkemizden Goebbels in bile öğrenecekleri vardır bu da çok acıdır...
Faşist polis devletine doğru emin adımlarla giden bir ülkenin zafer çığlıklarıdır.

1984, cesur yeni dünya, Fahrenheit 451, vs. gibi eserleri okusalar bile anlamayacak zihniyetlerin demokrasinin anlamını bile bilmeden demokratikleştiklerini düşünmelerinin verdiği ironidir.
(bkz: bu sefer beni tanıyamadılar boşa kaçmayın)
0 muhalefet politikası adı altında yapılan olay.
türkiye de artık dokunulmaz kimsenin kalmamasını gösterir. yıllar yılı özlenen beklenen ve en sonunda kavuşulan durum olmuştur.
herkesi gözaltında tutmak iyidir. biri kaybolur başına bi iş gelir ayrıca fenamı bedavadan gazete manşetleri ve reklam.
ayrıca bundan 5 yıl önce bir generalin yargılanacağını hiç düşündünüzmü. trafikte size arkadan dahi vursa yargılanamazdı. 8'de 8 suçlu olsa dahi dokunamazdınız. artık işler değişti.
(bkz: şimdi onlar düşünsün)
(bkz: ilker yasin)
bu memleketin kaderi budur, ne zaman ki yılan gelir bize sokar o zaman ayılırız. bu gün bas bas bağıranlar sormak lazım 90 ların anti demokratik uygulamalırını protesto ettiniz mi ? tabi ki de hayır. o zamanda gazeteciler göz altına alınıyordu, o zamanda akademisyenler öldürülüyordu, sivil vatandaş kan kusuyordu. devlet içindeki çeteler büyüdükçe büyüyordu o zaman neden sesiniz çıkmadı. çünkü henüz ucu size dokunmamıştı. kirli pazarlıklar için onca cana kıyılırken siz sikiniz taşşağınıza denk kurulmuştunuz koltuklarınıza.

çarşambanın gelişi perşembeden bellidir dostlar. artık iş çığrığından çıktı, devlet yeni derin devletini yaratıyor bunun için eski derin devletini tasviye etmek zorunda. bu sırada kurunun yanında çok yaş da yanacak.
(bkz: welcome to turkey)

akp öncesinde olanlara nazaran sütten çıkmış ak kaşıktır. ayıp aradaş, binlerce faili meçhulden, gözaltında kayıptan, siyasi suikastten, işkenceden buralara geldik. o günler güzeldi tabii, sizinkiler işbaşındaydı; bugün silivri'de...

imza: akp'ye hiç oy vermemiş ve vermeyecek biri...
bütün bir ülkenin nezarethaneye döndüğünü gösterir.
evde bulundurduğu kitaplardan dolayı göz altına alınmakla kalmayıp, eza ve cezaya maruz kalmayanlar kitlesidir.
şu andaki durumu eleştirmek için ortaya atılmış, haklılık payı içeren, ama abartılı bir ifadedir. misal 1990'larda bu ülke sığdıracak yer bulamayıp spor salonlarına insan yığılan gözaltılara, böyle bir gözaltında gazetecilerin hunharca öldürülmesine (bkz: metin göktepe) de şahit olmuştur. polisin öldü sandığı kızı kameralara göstere göstere çöpe atmasına da şahit olmuştur (bkz: polisin öldü sandığı insanı çöpe atması) . dolayısıyla olay sırf bugünün olayı, yaklaşım ve zihniyet sırf bugünün zihniyeti değildir. 80'lerden, 90'lardan bugüne belli bir mesafe alınmıştır, ama daha yapılacak çok şey, alınacak çok yol, geliştirilecek demokratiklikten hala epeyce uzak bir zihniyet vardır. dolayısıyla baskı, hukuksuzluk bugün de eleştirilsin, eleştirilmeli, yeterince demokratik bir gelenekten gelmeyen bugünkü iktidar ancak öyle frenlenir; ama dünü unutmadan, bugün mantar gibi hukuksuzluk fışkırdı da ülke totaliter hale geldi sanılmadan.
sadece ve sadece ihbar yeterlidir bir insanı gözaltına aldırmak için.

emniyet teşkilatımız ve savcılıklarımız o kadar beyinsiz.

soruyorum,
aziz yıldırım'ı emniyetten arasalar, gelip ifade vermez mi? kaçar mı?

hangi gerizekalı emniyet mensubu yahut savcı böyle birşey düşünebilir ki?
( eskiden )

- tam bir puşt bu elemanı tutuklayalım mı üstad?
- lan.. nasıl tutuklarız o paşa.
- iyi de paşanın totoşu olmaz mı?
- olmaz diye değil yiğen... gözaltına alamayız. oylarımız düşer düşer.
- lan.. nasıl tutuklarız o doktor.
- lan.. nasıl tutuklarız o mühendis.
- lan.. nasıl tutuklarız o gazeteci.

( şimdi ) - türkiye güçlenir -

- tam bir puşt bu elemanı tutuklayalım mı üstad?
- puşt olan kim varsa tutuklayın.
- anlaşıldı üstad tıkıyorum içeri.
o değil de (bkz: o de dahi anlamında değil)
şüphe varsa gözaltına almak da normaldir. 80li yıllarda olduğu gibi sırf öğretmen diye evi askerler basıp postallarla içeri girip evin altını üstüne getirmiyorlar ya.