bugün

serdar ortaç şarkılarıyla sınırlıdır.
felsefecilere ateist gözüyle bakıldığından fazla gelişmeyen anlayıştır.
icat çıkarma anlayışı ile paralel olan anlayıştır.
"anlayış" değil "anlamayış"tır.

edit: ilk okulda sophie'nin dünyasını okuduğum için velimi okula çağırmışlardı bu derece bir anlamayıştır işte.
Hızlı yaşa genç öl, cesedin yakışıklı olsun gibisinden anlayışlardır.
fazlaca sığdır.
inanan kesim dinsiz olarak görür hepsi değil tabi, inanmayan kesim ise felsefenin ölü olduğunu, hatta bir fikir bile olmadığını savunur, tabi bunu söylerken felsefe yaptığının farkında olmaz.
felsefeci olmak ülkemizde saçları kazıtıp, marjinal bir sakal bırakıp, arada gitar çalıp, boş boş takılmak olarak algılanmıştır kanımca. çünkü tanıdığım, gördüğüm birçok felsefe menzunu insan bu tipte olup felsefeyle yakından uzaktan alakaları olmayan insanlardır.
masanın var olmadığını kanıtlayabilmektir.
felsefeyle ilgili olanlara "fazla sorgulama kafayı yersin hehehaha" diyoruz, yazık bize.
mustafa topaloğlu'nun zamanında hit şarkısı felsefe yapma, felsefe anlayışımızı özetler.
hiç olmayan anlayıştır. eğitim kültürü oturmamış, okumayı hiç sevmeyen, gazetelerin resimli ve spor sayfalarıyla ilgilenen bir toplumda gelişmesini bekleyebileceğimiz en son anlayıştır kanımca. ekonomi ile doğru orantılı hareket ettiğini ifade edebileceğimiz bir anlayıştır. refah seviyesi yüksek toplumlarda, düşünsel aktivitelerin daha yüksek olduğu gözlemlenir. zira geçim sıkıntısı derdindeki bir insandan veya karnı aç bir insandan felsefi-edebi eylemler beklemeniz halinde kafanıza sert bir cisim yiyebilirsiniz!
var mı öyle bir şey diye cevap verilecek olan soru.
Felsefe gibi bir dersle lise 3te tanıştığımı düşünürsek ve daha öncesinde f'sini bilmediğimi katarsak her şey ortadadır.
Maalesef çoğu yerde " hayırlısı be gülüm " cümlesi ile özetlenebilecek görüş .
bu kadar çok okuma kafayı yersinden öteye geçmemiş anlayıştır.
''Felsefeyi çok severim'' diyebilmektir. Nice felsefe okuyan arkadaşlarım bıraktı hey yavrum heyy.
düşünmekten yoksun olduğumuz, beynimizi pek kullanmadığımız ve önümüze gelen her şeyi kabul ettiğimiz için pek fazla olmayan anlayıştır.
toplum istemedigi icin sinirlidir. Toplum bilgiye onem vermez kazandigin paranin miktariyla ilgilenir, toplum isine gelmediginde ya da basini agirttiginda soru sormaz. Felsefe yapan insani toplum orta boylu, top sakalli, uzun araliklarla yikanan kufurbaz bir ateist olarak gordugu icin gelismeyecektir. Oysa sokratesten egiltim alan platon idealar dunyasindan bahsederken tek tanrili inanc sistemini anlatmistir.
ne kadar açıklarsanız açıklayın karşı tarafın "bu da mı tesadüf" sorusuyla bitecek olan anlayıştır.
felsefe yapmak dinsizliktir, önyargısıyla nereye gidilebilir ki? Oysa felsefe bu topraklara ne kadar yakın bir coğrafyada ortaya çıkmıştır. O derecede bir yakınlıktan şu anki uzaklığa... Hayret edilecek blr durum.
konu her ne olursa olsun plan yoktur kaderci yaklaşım bilim insanı olduğu sanılan profesörlerde bile yaşam felsefesidir.
sen çaldır, ben seni ararım.
felsefe demek din düşmanlığı demek anlayışı. bu anlayışı kim yerleştirdiyse artık.
okullarda '' isteyen matematik, fizik vs. Çalışabilir '' şeklindedir.
olması çok da gerekmeyen anlayıştır, hz. Muhammed dünyaya ışık saçan bir medeniyet kurarken felsefeye gerek duymamıştı. Felsefe batı medeniyetinin temelidir, bundan dolayı evrenselliği yoktur.