bugün

müslümanlar "hesap günü gelmiştir, allah hesapları görecek olandır." diyerek şirk işlemezler. bunun neresi şirk? allah kendisi söylüyor hesapları göreceğini, onun söylediklerini inkar mı edelim? asla. türkan saylan ölmüştür ve allah vaadettiği gibi hesabını görecektir, sonrası allah'ın takdirine kalmıştır.
türkiye bir değerini daha kaybetmiştir.sevenlerinin üzüntüsüne katılıyorum. sevmeyenlerin ölen bir insanın arkasından nefret duygularını göstermelerini kınıyorum. allah rahmet eylesin. geride kalanlarına ve sevenlerine allah sabır versin.
''At KIZ'' *güle güle...Bu kitabı okuduktan sonra daha da depreşmişti bu güzel insana özlemim. Nasıl ulaşabilirim dedim durdum. Oysa ev adresini de biliyordum.Rahatsız eder miydim? Tam 1 hafta sonra... Ben ulaşmadan devlet ona ulaştı. Evi arandı. Kimi belgelerine el kondu. Asla yılmadı. Dolu dolu yaşanmış, her dakikasının hakkı verilmiş bu güzel hayatın sonu olduğunu asla düşünmüyorum. Yaşamaya devam edecek Türkan hoca. 19 mayıs'a denk gelmesi ölümünün ciddi bir mesaj. biz seni yaşatacağız. öyle ki soluk bile alacaksınız hocam.
çoğunluğu sevinçlere boğmuştur.
ölenin dindar yahut kafir olması geride kalanları ırgalamaz. inançlı kimseler ölünün arkasından konuşmaz, konuşulmaz ve birilerinin kendince doğru bulduğu, şahsi fikirlerini ortaya atması rahmet okumakta cimrilik etmesini, dalga geçmesini haklı göstermez. en basitinden yaradan ayırt etmeden iman edene de ateist olana da rızkını veriyor. rahmetini, kudretini üstünden çekmiyor. böyle bakarsak senin üstüne düşen rahmetini okuyup ağzını kapamak yok değil ise haşa sen yaradan allah tan daha mı iyi biliyorsun da ölüye dair kötü konuşmaya dilin varıyor. yaşamını neye harcadığını konuşmak meşguliyetin oluyor.
hem üstüne üstlük de kulluğundan bihaber olduğun bir insan, sen evliya olabilecek bir kul musun ki allah ın bir başka kulunu dinsiz ilan edebiliyor, ateşlerde yanacağını öngörebiliyorsun. hata ediyorsun. nerde görülmüş kulun, kulu imtihana çektiği? böyle bir hak verilmedi sana, bana.
2 kürekle defn olacaksın sonunu bilmeyerek
bazı insanlar sever, bazı insanlar söver.
yaptıklarını alkışlayanlar kadar yuhlayanlarda çıkacaktır.
ama arkasından bu platforda dahi bunca konuşturan insanlar birşeyler yapmış demektir. hiçbirimizin başaramadığını başarmışlar demektir.
akrabaları tarafından elleri ayakları tutulurken eşi tarafından kulakları ve burnu kesilmeyen tek bir genç kadına vesile olduysa, inancı/inançsızlığı kendisine kalsın orası hiç kimseyi ilgilendirmez. ellerinden öpülesidir.
*
ölen bedendir.vatanına sevgisi ve hizmetleriyle türkiye cumhuriyeti var oldukça yaşayacak ulu çınarımızdır.
birçok insanın ölmesi gibi doğal birşeydir. allahtan afedilmesini dilemekten başka bişey gelmez elimizden...
yakın zamanda kansere babasını teslim etmiş şahsımı bir başka hüzünlendiren haberdir. aslında her kanserden dolayı ölüm bir kurtuluştur. kanserin bir insanı fiziksel olarak ne hallere soktuğuna aylarca şahit olduğum için rahatlıkla söyleyebilirim ki bu vefat türkan saylan hanımefendi için gerçek anlamda bir kazanç olmuştur. allah taksiratlarını affetsin, sevaplarını mükafatlandırsın.
türkan saylan'ın ağzından dökülen şu cümleleri hatırlatmıştır ''benim yapılacak işlerim var o işlerimi bitirmeden ölmeye niyetim yok.'' harfi harfine bu şekilde olmasada böyle bir cümle kullanmıştır. ölümüde bana bunu hatırlatmıştır.
güneş balçıkla sıvanmaz diye bir laf vardır bizim memlekette. bilmem bir yerlerden tanıdık geliyor mu?

O memleket çok uzakta son zamanlarda. sık sık atatürk'ün gençliğe hitabesini okuyorum ezbere bilmeme, her hecesini, her harfini özümsememe rağmen. her okuduğumda daha çok hırslanıyorum, çokça da rahatlıyorum hırsımın aksine. Biliyorum ki her toplumda bazı neferler vardır ki sadece dibini değil tüm kainatı aydınlatır. sadece senin benim bildiğim gibi var oldukları müddetçe değil; her daim ışımaya, ışıtmaya devam ederler. bugünler, bu çamurlar, bu debdebe, bu saçmalıklar silsilesi gelip geçici, insanların örümcek tutmuş fikirleri, at gözlükleri, kötücüllükleri, hazımsızlıkları geçici...

sanırım bu arbedeyi fazlasıyla ciddiye alıyoruz.
Aslına dönmek, gözü yanlışlardan doğrulara çevirmek gerek.
doğruluğun neferleri, türkan hocalar bakidir.

O nedenle her ne kadar artık vücuden yanımızda olmasa da fikirleriyle, devrimleriyle varoluşun sonuna dek yanımızda olacaklarından emin bir şekilde meşaleyi devraldığımızın ve birilerinin bizleri karanlığa gömmesine sessiz kalmayacağımızın ispatıdır hocamızın vefatı. Zira fikrimiz hür, vicdanımız hür. Gerisi fasa fiso.
Gün itibariyle devir daim eden başlık.
verecek cevabı bulunmayan dogma yanlılarının, vesilesi ile görünüşte zayıf sevinç çırpınışları içine girdikleri elim vakadır.

ne oldu, neden cevaplar zavallı, açılımın gerisi nerede? hani bitmeyen savlar, hangi zavallı ışık, tüm sahte dogmatik müslüman ülkeleri aya seferler düzenliyor, insanca yaşıyor da biz mi bilmiyoruz?

hani nerede örneğin harun reşidler'in bağdat'ı, sümer'den, hitit'ten, asur'dan 2003'e kalan o güzelim şehri? yerle bir oup talan edilmedi mi? allah bizi kurtarır tevekkülü değil miydi müslümanları bu denli sürünmeye zorlayan?

tevekkül allah'a havale etmek değil; allah'ın verdikleriyle bu dünyada sorunlarını çözmek için azmetmektir.

işte bu kadın bunu yaptı. yalnıza allah demedi, gitti bir cüzzamlıyı anladı, ona yaklaşmaktan korkanlarla onları tanıştırdı, uzlaştırdı, elbirliği etmelerini sağladı; bu yolla anadolu'dan cüzzamı sildi.

allah'ın yarattıklarına, allah'tan ötürü el açtı, onların nezdinde allah'ın rızasını aldı.

müslümanlık değil yerilen; tersine; niçin pek çok insanın inandığı birşeyler yerilsin ki? müslümanlık adı altında pisliklerini meşrulaştıranlardır, pisliklerine başkalarını da ortak etme hevesinde olanlardır yerden yere vurulan bu yazılanlarda.

zavallı, söyleyecek sözleri bulunmayan insanların, verecek cevabı kalmayan insanların, aynı sabit fikirlilikle, aynı bağnaz ve yobaz liderlerini aynı yoz esir alınmış kararlılıkla koruma ve kollama isteklerine sahip insanların sıfatıdır.

özgür ve aydınlık insan zavallı olmaz.

bu arada taziye insanın, kaybedilen kişinin yakınlarına üzüntüsünü bildirmesidir, görev değil empati göstergesidir.; bu bakımdan lütfedilmiş.*
binlerce kaderi değişmiş anadolu kızı ve oğlu türkan saylan'a taziyeleri ve dualarıyla eşlik etmektedir zaten, gerisi devede kulak kalacaktır elbette.

edit: daha bu entry'nin tamamını okumadan eksiyi basanlara selam olsun.*
türk milletinin başı sağolsun.

böyle olmamalıydı... her türlü hakaret edildi kendisine, iftiralar suçalamalar... dava yetmedi haddini bilmeyen vakitçilerden resmen küfürler duydu ! ne lezbiyenliği kaldı, ne vatan hainliği ne de manukyanlığı...

şimdi bu iftiraları atanlar üzülüyorlardır. ha üzülmelerinin sebebi hocanın vefatı değil. mahkemede yargılayıp, hücrelerde çürütemedikleri içindir !

kalbimiz onunla.
sevenlerinin başı sağolsun.

bir de unutmadan, ismiyle dalga geçtiği peygamberimiz umarım bağışlayıcılığını ona da gösterir...
'bazı' kızlar için peşinden gittiği dava gerçekten örnek alınasıdır.Allah rahmet eylesin.
dalga geçmek ve tepki göstermek ile korkmak arasındaki farkı görememek ya gerizekalılık alametidir ya da gerçek bir korkununun alameti. çökmeye mahkum dinozorlar sistemin zavallı koyunlarının kendilerini teselli etmek için "bizden korkuyorlar"a sığınmasıdır özetle.

tanrı'nın ayeti ölümün, insanları tanrı'ya karşı örgütlediği söylenen kişiyi dostlarının arasından söke parçalaya koparıp aldığı ve onu dünyaya inananların çakma ışığı açısından karanlığın ta kendisi olan "hakikatin ışığı" ile aydınlatmış olduğu şu anda "siz mi karar veriyorsunuz, tanrı aciz mi" tarzı demogoji pek yakışmış bu zavallılara.

ilgili vefat için bu zavallılara da taziyemi sunarım.
maraş katliamının faillerinden biriyle karşılaştırılması daha da üzücüdür.
katil olup çocuklara sarkıp müslümanım demektense, bu dünyayı seven, başkalarının istismarına maruz kalmalarını engellemek üzere özellikle kız çocuklarının okuyabilmelerine destek olup onların aydınlanmasını sağlamak isteyen, aydınlık cumhuriyet kadınının terk-i diyar eylemesidir efendim.****
ufak tefek, kanserin pençesinde bir aydınlık bir cumhuriyet kadınının, meğer karşısında ne denli tir tir titrediklerini gördüğümüz dogmatik cemaat üyelerini sevindiren hareketidir.

korkmayın efendiler, tırsmayın bu kadar bu dünyaya inananların ışığından.

tanrı bu kadar aciz mi ki yeryüzünde kanser hastası bir yaşlı kadının insanları kendisine karşı örgütlemesine karşı koyamıyor?

siz mi karar veriyorsunuz tanrı adına, insanların müslüman olup olmadığına, misyonerlik yapıp yapmadığına?

kadınlarından korkan bir cemaatin üyesi olmaktan gurur duyanlara yazıklar olsun.*
gerçekten ilginç yorumlar yapılan olay.

en hoş yorum da bari ölüye saygı gösterin. yani normalde saygı duymayacağımız bir kişiye öldü diye saygı mı duymamız gerekiyor anlamıyorum.

veya sevmiyorsak sevmiyoruzdur değil mi?

tabiki ölü olsun veya olmasın bir insana hakaret edilmesine karşıyım. tabiki muhsin yazıcıoğluna yapılan çirkin yorumların burada türkan saylana da yapılmasına karşıyım. ancak hakaret içermeyen fikir özgürlüğü kapsamındaki eleştirilerin de yapılması yadırganmamalı.

şahsen ölüm ve doğumu normal bir olay gördüğümden bende en ufak bir his uyandırmadı. ölmeden önce de sevmezdim kendisini öldükten sonra da sevmem. ancak sevenlerinin de öldü diye bunu fırsat bilip diğer insanlara hakaret etmelerini -belki üzüntü ve çaresizlikten- en hafif tabir ile söylemeliyim ki son derece acizce buldum.

şimdi -kendi inancıma göre tabi- versin hesabını aşağıda diyor allah a havale ediyorum.
türbanlı öğrencilere belgelerini kendi eliyle veren apaydın bir cumhuriyet kadınıdır türkan saylan.
(bkz: çamur at izi kalsın)
kendisine sövenlerin kendisinin boku bile olamayacağını düşündürten hadisedir.

kendisine sövenler, merak ediyorum, kanıtlamayacakları - kanıtlayamayacakları - iddiaları için kazandıkları bonus günahlarından dolayı hiç mi kalp ağrısı duymuyorlar?
ölünün arkasından kötü konuşulmaz bizim memlekette lakin kendisi islamdan nefret edip, bu nefreti de yaymaya çalıştığı için sanırım bu sefer bir istisnai durum mevzu bahis.

çağdaşlıktan, kimse namaz kılmasın bale yapsın diyerek ne anladığını bizlere göstermişti kendisi. vaktinde tuhaf bir isimle, hatırlayamıyorum şimdi, küçücük beyinlere hristiyanlık aşılamaktaydı. sonra baya bir tepki çekti, o oluşumun adını çydd yaptı.

burda da çocuklara burs veriyorum adı altında, bu sefer artı oyları alarak çocukların, gençlerin beynine bir şeyler pompalamaya çalıştı. eleştirdiği ve canını ortaya koyarcasına savaştığı islam cemaatlerinden farksız bir şekilde.

ateistler bile destek oldu kendisine benim hiç anlayamadığım bir şekilde. avrupa'daki rahiplere devamlı söver mesela ordaki ateistler, sırf hristiyanlık için değil din kavramına tümden söverler, onu reddederler. ama bu teyzemin hristiyan özentiliği yapmasına karşın her kesimden destek gördü. zira yeminli hükümet düşmanlarından geçilememekte ülke.

bugün ölmüş. olabilir. allah rahmet eyler. hepimize olacak olan o. ama kendisini hükümet zehirlemedi hatırlatayım, kanserden öldü yani.

ya da bir suikaste kurban gitmedi. kanserden öldü. asıl ölü üzerinden siyaset yaparak bel altı çalışanlar kimler lütfen onları iyi ayıklayalım.

evet ya tabiki cemalistler.

aferin sana.
"Çocuklar namaz kılmasın bale yapsın" demişti sağken. benim de merak ettiğim acaba Cenaze namazı mı kılınacak, tabutunun başında bale yapılacak?
kendisi kayıp değil ayıptır. türkan saylan, nur serter, kemal alemdaroğlu triosu ile seni ikna odasına soksam çok eğlenirdin. [ sen derken genel yani. ]

saylan'ı çağdaşlaşmanın yılmaz savunucusu sananlar ruhat mengi'yi de kill bill sandılar. ayrıca çağdaşlaşmak ne demek ? elifi görse mertek sanacaklar için nereye gittiklerinin herhangi bir kıymeti yoktur.

saylan bu ülkede resmi ideolojinin borozancı başılığını yapmaktan bir adım öteye geçmemiş , demokrasi - eşitlik - çağdaşlaşma diyip etrafındakileri kendisine benzetmek için inim inim inlemiş , hipokrat yemini etmiş ama türbanlıları muayene etmemiş bir ucubedir.

bu üniformasız dişi militer zorba ölmekle yapabileceği en hayırlı işi yapmıştır. bundan dolayı kendisine minnettarım.

[ gayet naif yazılar yazmayı seviyorum ]