türk olmanın belirtileri

tanım: tamamen bize özgü davranışlardır. hani dünyanın öbür ucunda biri karşınız geçip bunları yapsa tamam bu kesin türk dedirtir. mesela;

* Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna sürüp kısa süreli koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türk'tür.
* Trafikte ambulansın peşine takılarak sıkışıklıktan kurtuluR.
* Kredi kartININ işlevsel kısmı zarar görmesin diye selobant yapıştırır.
* Alışveriş merkezlerindeki güvenlik kameralarında saç tarar.
* Kırmızı ışıkta durduğunuz için size ancak bir Türk bağırabilir.
* Kaldırımda yürümeyip cadde ortasında yürür ve yanından hızla geçen arabaya da " Çarpsaydın bari !" diye tepki gösterir.
* Beton döktükten sonra tarih ve imza atar.

* misafir perver olmaktır.
* hangi ülkede yaşarsa yaşasın bölücük yapmamasıdır.
* kızdırdınmı çok fena intikamını almasıdır.

dünyanın her yerinde alakasız ceket pantolondan oluşan tuhaf bir takım giymek .

chatroullette de eğer arkada tül varsa karşı taraf kesin türktür.

kıvrak zeka olsun, yurtdışında yol boşken bile kırmızı ışık beklememek, eller ne kadar dolu olursa olsun bir şekilde ağızda sigara bulunması* vs vs...

öz yurdunda garip öz vatanında parya olmak.

(bkz: türklere has öldürme şekilleri)

parayı kırıştırıp da cebe sokuşturmak...

çay kaşığıyla beraber çay içmek.

toplu taşıma araçlarında yaşlılara yer vermemek için uyumuş numarası yapmak.

yere tükürmek, dislerini agac dalindan kopardigi bir cöple karistirmak, elle gözle karisik bir dille konusabilmek.

belirtiye gerek yoktur. tip ele verir zaten.

(bkz: türklük belirtileri)

(bkz: #7766988)

bütün oryantalist "belirtilere" balıklama atlamak ve bununla övünmek.

(bkz: abi hangi kanal)

devletin sosyal sorumluluk projesi için tahsis ettiği binayı düğün için kiraya vermek.

sokakta evde hazırlanmış pide içiyle gezinmeleri.

sofrada bıçak bulamadığında hiç telaşa kapılmadan çatalı bir bıçak gibi kullanıp yemeğini yiyebilmesidir.

ayrıca çekmeyen uydu antenine gazoz kapağı takıp ayna gibi çekmesini sağlamak.

kendi evinde ne yaparsa yapsın annesinin evine girerken ayakkabılarını kapıda çıkarmak.

bayramda seyranda bütün aileyi görmek gerek diye vicdan yapıp sanki yılda tek gün varmış gibi son hızla şehirler arası gezmek.

hastahanelerde bilet kuyruklarında ssk emekli maaşı kuruklarında benzer kalıplarla sohbet girişiminde bulunmak (bkz: sizin neyiniz vardı kardeş) (bkz: şerefsiz kaynak yaptı aradan)
kahvelerde okey masasında türkiye'yi ve hatta dünyayı kurtarmak.. (ben o başbakanın yerinde olacaktım kii.. ben o ahmet türkün yüzüne yumruk atan yerine olacaktım ki beynine gömerdim burnunu..)
takımına her türlü bağlı olmak fakat maç anında birden bire tezahurat değiştirmek. (bkz: çarşı tezahuratları) (doğduğum beşiksin mezarımda taşımsın..'dan s.ktir git e hızla geçiş)
vee asıl farklar.
kavga teknikleri.
1) yumruk versiyonları üretmek. orta parmak hafif dışarıda bölgesel darp yaratmak.

2)tepik atmak. evet uçan tekme falan değil. sinirin zirveye ulaştığı anda rakibin neresine denk gelirse ayakla vurup kaçmak.

3)iki parmakla alnı iktirmek veya göğüs göğüse vurarak rakibi iktirmek.

4) kafa atmak.

5)bütün bunlardan sonra kavga bitiminde kolkola girebilmek.

6) annelerin çocuklarını cimcirmesi veya terlik-ayakkabı atması. (bush'a atıldı da ne biçim olay oldu oysa hepimiz zamanında yemişizdir.)
edit: ayrıca toplu kavgalarda eldeki taşı sopayı ne varsa karşı tarafa atıp keriz gibi aynı yöne ya da zekice bir hamleyle farklı yönlee dağılmak.

yağmurlu bir havada, sel basmış sokakta yüzerek karşıdan karşıya geçmek... önce sola sonra sağa sonra tekrar sola bakarak tabi...

parmak arası terliği çorapla giymeye çalışmak.

120 km ile araç sollarken burnunu karıştıran birisi gördüyseniz, boynuna sarılın. türktür.

(bkz: türk eğeri)

hatalı sollama yapıp arabanın camına " hatasız kul olmaz " diye yazdırmak.

anten yokluğunda televizyonun anten yerine çatal takmak * .