bugün

israil dışişleri bakan yardımcısı danny ayalon kişisinin ki kendisi daha bir kaç gün önceye kadar büyükelçimizi aşağılamıştır, yine bir kaç gün önce bir televizyon röportajında sıçtığı söylem. iş bu söylemi, gazetecilerin eğer türkiye'deki diziler, israil karşıtı yayınlarda bulunursa ne yapmayı düşünüyorsunuz sorusuna, büyükelçilerini sınır dışı edebiliriz şeklinde sonuçlandırmıştır. biz değil miyiz bunları ispanya'da keserlerken kucak açan? biz değil miyiz bunları almanlar keserken kucak açan? koynumuzda yılan beslemişiz. o yılan ortadoğu'yu da sokuyor. bir babayiğit çıksa da hitler'in yarım bıraktığı işi tamamlasa dedirtiyorlar zorla.
(bkz: elçi bu buna konuş)

ayrıca

(bkz: sınırdışı)
(bkz: biz ülkece sizden şimdi sizden çok korktuk)

sadece baskılar ve dayatmalarla siyaset yapılacağını düşünen bir bakanın açıklamasıdır.
(bkz: yapmazsan adam değilsin)
israil dışişleri bakanı'nın türkiye'de yayınlanan dizileri pek sevmemesinden kaynaklanan tepkisi.

aslında israil'de de türkiye'deki bazı konularla ilgili diziler çekip bunları beğenerek izlemek daha mantıklı gibi.
(bkz: varsa yüreğin)
türk büyükelçisi lan bu esip gürlediğin ezik birleşmiş milletler temsilcisi botokslu çinçon değil denilebilecek derecede saçma olan söyleme sahip bürokratın amacını sorgulatan açıklama.

edit: muz cumhuriyeti hakkında bir hatam vardı. kendilerinden özür diler ve entry'mi itinayla düzeltirim.
sınırları anayasa ile belirli olmayan bir ülkenin dışişleri bakan yardımcısının söylediği zırva ötesi söylem.

- iyi ama sınırlarınız bile belli değil.
+ nasıl yani belli olması lazım yaa
- işte, lazım da belli değil
+ nası bir devletiz biz aq
- terör devleti desek nasıl olur?
+ kabul etmeliyiz ki cuk oturdu.
söylemek kolaydır ama uygulamak yürek ister dedirten kendini bilmez daha neresi kendi toprağı bilinmeyen bir ülkenin bakanı olan kişinin demiş olduğu laf kalabalığı.hitleri şimdi anlıyorum çok kızıyordum ona ama şimdi daha iyi anlıyorum onu kendisi de demiş zaten öyle bir gün gelecek ki bana neden hepsini öldürmediğimi sorcaksınz diye.
sen davos ta adamların cumhurbaşkanına katil de yaptığın dizilerde yahudileri çocuk katili olarak lanse et durmadan israil i ikaz et sonunda olacağı budur, adamlar patladı sonunda.

anlamadığım şey israil ile stratejik ortaklık kur,israil ile yoğun ticaret yap, birçok yahudi iş adamı barındır ülkende, yahudi lobisi sayesinde ermeni soykırım tasarısının geçmesini engelle, ülkendeki yahudi karşıtlığının önüne geçicek tedbirler alma ama karşı tarafa da durmadan yüklen gazze de yaptıklarından dolayı. peki araplar bu toprakları satmadı mı zamanında para karşılığı yahudilere gazze neyin savaşını veriyor burda sen önce sat toprağını sonra da ben çıkmam de yok böyle birşey.
bir israil dizisinde türkiye cumhuriyeti karşıtı - pkk yanlısı 45 saniyelik bir sahne olsaydı, pkkya terör örgütü gözüyle bakamayan rte bile çıldırırdı. beyanatlar havalarda uçuşurdu. israil başbakanı bizden herhangi birine siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz deseydi şimdiye israil'le ilişkler maslahatgüzar seviyesine çoktan düşmüştü. dışişleri bakan yardımcısında sike sürecek akıl yok, devletlerin birbirlerine "savaş ilan ettiği" zamanlarda dahi elçilere gayet nazik davranılırdı,hemfikiriz. israil in pkkyı desteklediği konusunda da şüphem yok. ama onların terörist olarak gördüğü insanları-örgütleri alenen destekleyen biz değil miyiz? birilerinin kahramanı diğerlerine terörist değil midir? filistin kurtuluş örgütünün pkklı teröristlere eğitim verdiği pkk yöneticilerinin beyanatlarıyla-ifadeleriyle-itiraflarıyla ortaya çıkmadı mı?

hem filistin için filistinlilerden öte israil karşıtı olalım - hem israil'in harp silahları teknolojisinden faydalanalım - tatbikatlara sokmayalım ama müttefik olalım diyoruz. biz böyle diyoruz ama israil de boş durmuyor filistin de...bu arada benim aklımda kalan en son şeylerden birisi de filistin- kıbrıs rum kesimi ilişkileri...

recep tayyip ibadet yapacak sevap kazanacak diye bi kulağımızın arkası kaldı sikilmedik.. kendi derdimize bakmalı. zalim israil ile nankör filistin' den bize ne?
israil'i sevmeyebilirsiniz ama yapılan işin saçmalığını da engellemez bu. gece ekspresi filmine ne kadar kızdığımız ortada. kızmakta haklı mıyız? evet haklıyız. adamlar olmayan yanlış bir şeyi mi anlatmış? hayır sonuna kadar doğru. tamam bizim dizimizde de anlatılan doğru olabilir ama sonuçta yapılan yanlış çıkıp bana gece expresini bir çok insan izledi bizim dizimizi kim izliyor diyebilirsiniz ama sonuçta koskoca bir ülke halkı başka bir ülkeye kin besleme durumuna geliyor. bugün fransa'da ispanya'da türkiye'yi kötüleyen, (bakın yanlış anlaşılmasın kesinlikle türkiye-pkk çatışmasını israil-filistin çatışmasına benzetmiyorum) oralarda türk askerinin kürt köylerini bastığını işleyen filmler yapılıp da türkiye ye karşı nefret uyandırılırsa bu hoşunuza gider mi? adamlar güçlü yapacağımız pek bir şey yok durduk yere saçma sapan sebeplerle kriz çıkartıyoruz.
kimsenin yapamadığı cesareti gösteren bir başbakana sahip olunca tabi katil olana katil diyen bir başbakana sahip oluyorsun. demokrasi'nin uygulandığı ülkende, dizilerde gerçekleri gösterip, çocuk katillerini aynen gösteriyorsun. bu da sorun oluyor hem de büyük bir sorun. dünya'da bir avuç olan ve tarih boyunca gittikleri her yerde bozgunculuk çıkartıp kıtır kıtır kesilmiş bir millete kucak açıyorsun. bu bozguncu, küçük ve lanetli millet insan içine karışsın, komşularıyla barışsın diye aracılık ediyorsun. aldığın karşılık da büyükelçi'nizi sınır dışı ederiz söylemi olan açıklama. yok güzel kardeşim yok bu adamlar tek bir dilden anlıyor, o da kıtır kıtır kesilmek. bir gün gelecek bu lanetlenmiş milleti yine kıtır kıtır kesecekler ve bunlar yine bir şey yapamayıp kuyruklarını kıstırıp o köy senin bu köy benim kaçacaklar ama biz ulu ve yüce bir milletiz, yine biz kurtarıcaz bunları. inşallah bu sefer biz de keseriz de dünya tamamen kurtulur.

(bkz: korkak yahudi)
alçalan değerlerini muhatabından 10 cm yüksek koltukta oturarak yükselteceğini sanan zavallının saçmalaması.
(bkz: one minute one minute olmaz one minute)
büyükelçi krizinden sonra israil'e karşı korkakça davranıp bir nota çekemediğimiz için hak ettiğimiz tehdit.
-türk büyükelçiyi sınırdışı ederiz!
-sahi mi lan ayalon?
-evet, gayet ciddiyim!
-yuppiiii, ilişkilerimiz yara alıyor.
-(adam seviniyor lan. neden acaba??)
bizim büyük elçimizi çekeceğimiz yok bari adamlar sınır dışı etsin de dolaylı yoldan biz elçimizi çekmiş olalım diye düşündüren bakan açıklaması.

bazıları israil i haklı bulmuş ''sen adamlzrı cocuk katili gösteriyorsun yeaa'' insanları salak mı sanıyorlar acaba? öyle değil mi gerçekten? israil çcuk katili değil mi? sivil katili değil mi? okul hastane ambulans bombalayan bir ülkeden bahsediyoruz. bu kadar ezik olmayın.

israil orta doğuda terörist bir devlettir. nokta bitti daha bunun ötesinde bir şey yok. utanıyorum insanlığımdan. adamlar filistinde yaptıklarından dolayı birleşmiş milletler uyarı veriyor adamlar ne yapıyor birleşmiş milletler binasını vuruyor ! birleşmiş milletlere ait olan ambulansı bilerek bombalıyor ! birleşmiş milletlere ait okulu bilerek bombalıyor! birleşmiş milletlerde bütün acziyetiyle ve bütün şerefsizliği ile orada öyle duruyor.

hala ben birleşmiş milletlerim vs vs diyebiliyor ve iran a ''nükleer işinden vaz geç yoksa ambargo uygularız'' diyebiliyor. bunlar böyle şerefsizler.

dileğim odur iran bu işten vazgeçmez. ziraa israil ortadoğuda ciddi manada sapıtmıştır ve ona karşı bir gücün olması bütün ülkelerin güvenliği için gerekmektedir. yoksa bu israil kurtlar vadisine kızıp türkiye ye savaş acacak kadar şımarık cocuk psikolojisinde.

tayyip erdoğan ın dediği gibi '' birleşmiş milletler yapma diyor ama yapıyorlar'' ve birleşmiş milletler öyle izliyor. sagoa kajmer in bağdat şarkısında dediği gibi ''bir leşmiş milletler'' aynen öyle...
iş bu entry tamamiyle almanlar bunları boğazlarken bunlara kucak açan biz değil miyiz sözü üzerine yazılmıştır.

bahsi geçen yahudiler alman baskısı sonucu istanbul'da bir süre demir atan gemide yaşamlarını sürdürmeye çalışmış daha sonra alman baskısına dayanamayıp o gemi karadeniz açıklarında batırılmış ve bu insanlar ölüme terk edilmiştir.

durumu ya da vahametini tartışacak değilim. konunun asıl muhattabı dönemin türk yetkilileri değidlir. ama yapıl/a/mayan bir davranış/tutum üzerinden böbürlenmek ayrı bir komiktir.

dediğim gibi bu entry şu anda yaşanılan uluslararası ilişkiler krizinden bağımsız düşünülerek, tarihsel bir olayı referans alarak yazılmıştır.

(bkz: #7050548)
g.t isteyen bir eylem peşinde koşan israil devletinin dış işleri bakan yardımcısının yine saçmaladığı sözü. adama zaten hem kendi hükümeti ve muhalefeti kaymış; bütün gazeteler ağzına etmiş bu adamın ! kendini batırmak istiyor anlaşılan ancak ciddiyse;

açık açık yazıyorum;

(bkz: göt ister)
--spoiler--
bahsi geçen yahudiler alman baskısı sonucu istanbul'da bir süre demir atan gemide yaşamlarını sürdürmeye çalışmış daha sonra alman baskısına dayanamayıp o gemi karadeniz açıklarında batırılmış ve bu insanlar ölüme terk edilmiştir.
--spoiler--

iş bu sözleri dile getiren şahsın hiç bir tarihsel dayanağa dayanmadan kulaktan duyduğu veya türk düşmanı olarak yetiştirilsin diye uydurulan hikayelerle yazdığı entry'e cevap vermek istemiyorum ki burası forum değil. fakat ben tarihsel olarak kitaplar'da yazanlardan bahsedecek olursam:

ispanya'dan gemilerle kaçan yahudi milleti önce italya'ya sığınır. fakat oradan da tekme tokat eşliğinde kovulup, osmanlı devletine yani bugün düşmanı oldukları islam imparatorluğuna sığınırlar. kucak açılır. memleketiniz gibi yaşayın denilir ve hatta nice üst rütbeli memurluklar verilir. aynı şekilde alman'lar tarafından kesilirken, profösörleri istanbul üniversitesin'de hoca statusunde göreve getirilir. edirne sınırına kadar zor gelebilmiş nice muhtaç yahudi, direkt sorgusuz sualsiz içeri alınır ve hatta edirne'nin 60 km yakınına gelen alman ordusuna karşı, dönemin reis'i ismet inönü tarafından seferberlik ilan edilerek ordu telakkuza geçirilir. ya bütün bunlardan geçtim, herkes sizinle düşmanken, erdoğan tarafından arabuluculuk yapılarak, komşuları ve diğer arap devletleriyle görüşmenizi sağlayan da biz değil miyiz?

yahudiler, gittikleri her yerde bozgunculuk çıkartan ve kur'an tarafından da lanetlenen bir millettir. bunu ben değil hem tarih hem de mukaddes kitap söylüyor.
büyükelçimizin böyle bir olaydan israil basını tarafından haberdar edilmesi, olayı açıklığa kavuşturmuştur. büyükelçi, ayalonla hem girerken hem de çıkarken el sıkıştıklarını kendisi söylemiştir. daha da anlamayanlar için...

(bkz: israil basını)

(bkz: rte nin gazla çalışması)
kasıtlı yaratılmış diplomatik krizde, karşılıklı yapılan atar gider tavırlardan biridir.

elçiyi aşağıda oturtmak çocukça ve tamamen saçma bir hareket ama sonradan kurtlar vadisi'nin sözkonusu bölümünü izlediğimde ona da oha! demeden geçemedim.
polat geliyor, kaşlarını çatarak, kahve basar gibi konsolosluk basıp zıbam zıbam diye önüne geleni indiriyor, en sonunda da arkasında kocaman israil bayrağı görülen, elinde bebeyle duran yahudi şahsın kafasına nişan alıyor ve tetiğe asılıyor, tam o anda tat ketçap israil bayrağının üstüne fışkırtılıyor falan filan..

şimdi zaten milletin sinirden, stresten birbirine sardığı bir memlekette sağcısı, solcusu herkesin ortaklaşa nefret beslediği bir komşu ülkeye dair, bu tarz zulmedip kahkaha atma, kundaklık bebeye kastetme, bayrak üstüne kan fışkırtma gibi kışkırtıcı yayınları ardı ardına hem devlet hem özel kanallarda yayınladıktan sonra elçimizin yollarına gül dökülüp kapılarda karşılanmasını beklemek saçma olur.
israil'de hakkımızda bu tarz görüntüler yayınlansa, sinagog saldırıları devletmizin üstüne atılsa, ay yıldızlı bayrağımıza kan fışkırtılsa muhtemelen bunların elçilerini linç olmasın diye konsolosluktan polis kıyafetiyle çıkartır yollardık.

ps: komplo teorilerini delisaçması olarak nitelendirenler bundan sonrasını okumasa da olur.

bu yüzden bir skandal çıkacağı belliydi. çıktı da.
bu noktada şunu sormak gerek;
- kissinger'ın komşularla sıfır problem metodunu benimseyen hükümetin, kendi dışişleri politikasıyla çelişmek pahasına bu yayınlar ve hırçın tavırla yapmak istediği neydi?

+ muhtemelen, erken seçimin kaçınılmaz olduğunu varsayıp son zamanlarda tüm ortadoğuda yükselen antisemitizm kozunu kullanarak oy oranını ve bölgesel desteğini arttırmak.
yalnız şunu da hatırlamak gerekir ki zamanında milli görüş de bu yola başvurmuş, sonrasında mevcut uluslararası düzen dahilinde radikalleşmenin getiri ve götürüleriyle yüzleşmek durumunda kalmıştır.

+ davos toplantılarının yaklaştığı bugünlerde bu tür uç yayınların, bilgilendirmelerin ve krizlerin esip gürlemesi, halkı tahlil yeteneği oldukça kuvvetli olan kimi hükümet organlarının, halkın yüreğine su serpen lider imajını güçlendirmeye çalıştığı iddiasıyla örtüşmektedir.
(bkz: niye bekliyorsunuz) denilmesi gereken bir durumdur.
israil'in dışışleri bakan yardımcısına haddi aşmaması gerektiği tam olarak anlatılamamış galiba...