bugün

saçmalıktır, abukluktur, sabukluktur ve nicesidir..

nedir abi türbanlı olmak?
saçını kapatmak bu kadar mı değiştirir bi insanı?
bu kadar mı dikkat çeker üzerine?
benim başımda örtü yok diye ben ayrı bi kategoride miyim yani şimdi?

bi türbanlı olup böyle olan, türbanlı olup şöyle olan muhabbetidir almış başını gidiyor. ne yani biri açık biri kapalı diye bu kadar mı eleştirmek gerekiyor? zaten biz o kadar kendimizi aşmış bi toplumuz ki, ülkedeki giyim tarzını bile eleştirebiliyoruz, öz eleştirimiz o kadar fazla ülke olarak.

hem türbanlılara bok atıp hem onların seksapalitesinden söz edebiliyoruz ya da hem türbansız olanlara ileri görüşlü, aydın,kültürlü deyip hem .rospu diyebiliyoruz. milletcek aramızda böyle rahat bi yargılama durumumuz var evet.!

lafımızın nereye gittiğinin farkında olmadan konuşuyoruz, bu da bize özgü bir durum sanırım; düşünmeden konuşmak..bunun sonucunda da kendini ifade edemeyen, görüşlerine sağlam dayanak bulamayan, birini ön plana çıkarıcam derken diğerini yerin dibine sokarak aradaki dengeyi sağlayamayan bünyeler olup çıkıyoruz. işte bu türk olmak zaten, farkımız bu bizim.!
türbansız ayrımı yoktur.türbanlı ayrımı vardır.bazı sözlük yazarlarımız bu konuda oldukça takıntılıdır.
daha hiçbir şeydir. (bkz: başı açık kadınların otobüslerden atılacağı günler)
kafasına eşarp bağlayıp namusunu(!) sözde koruma altına. başı açık insanlara ve akşamları dışarı çıkıp akradaşlarıyla gezen kızlara orospu muamelesi yapan düşünce yapısına sahip türbanlılar oldukça olacak ayrımdır.

not: ister müslüman ol, ister hıristiyan yada kaymaklı yoğurda tap banane. kimse kimseyi inançları yada yaşam tarzı yüzünden yaftalayamaz.
günün her anında olandır, yaşayan biri olarak konuşuyorum.
türbanlı türbansız diye ayrılmak yetmez, bir de sırf türbanlı olduğun için - gerçi bu türban lafından da hoşlanmıyorum benm gözümle başörtüsüdür, başımı örterim- laf yersin, insan dışı birşeymiş muamelesi görürsün.
binersin otobüse. tam karşında oturan 60 yaşlarındaki sarı saçlı o klasik teyze bana uzun uzun bakar, bakar, bakaar.. en sonunda benim de duyacağım yüksek bir sesle "daha fazla dayanamıycam, en iyisi başka bi yere oturayım ben" der ve kalkıp başka bir yere oturur, tahammül sınırı budur. bense orda mors olurum. aynen böyle ayrılırsın işte türbanlı türbansız diye.
yıllardır bu topraklarda kardeşçe yaşayan ve birbirine karışmayan insanları birbirine düşürmek için medyayla, medyanın arkasındaki kişiler tarafından ortaya çıkarılan ayrım. (bkz: kardesi kardese düsürmek) ile aynı şeydir.
yanlış bir ayrımdır. ne diyordu cemil meriç: "bu ülkede sağcı, solcu kavgası yok, bu ülkede namuslu ve namussuzun kavası var." yani ne diyoruz:

başörtüsü artı bir iffet katmaz kadına. kadın ruhsal anlamda ahlak olgusunun karakterine oturtmuşsa pek de sorun olmayacaktır türbansız olması. lakin, allah nezdinde farzdır bu. inancı olan insan takmalı bunu. bu benim değil allah'ın emri.

türbanlı bayan ise bir bayana asla yakışmayacak hareketlerde bulunursa o bunun aleyhine olacaktır. toplum nezdinde muhafazakarlığa yakın bireylerin genelde türbanı bir yaşam biçimim olarak benimsediği kanısı var. bu da türbanlıların yaptığı her yanlış hareketin türbansız ve türbanlı bireylere saygısı olmaya kişilerin eline koz vermekte, ideolojilerine uzak olan muhafazakar kesimi vurmak için malzeme çıkartmaktadır.

türban yasağına karşı yapılan mitinglerde onlarca türbansız insan var.
bu insanlar neyi savunuyorlar sizce?

sorun türban takmak ya da takmamak değil,
sorun insana ve insan haklarına müdehaledir.
akp döneminde gerçekleşmiştir..