bugün

hadislerle deforme edilmiş, mezheplere bölünmüş, tasavvufla raydan çıkmış olan geleneksel islam algısını bir kenara bırakalım ve sadece allah'ın biricik kelamı olan kur'an'a yönelelim. eğer sadece ve sadece kur'an odaklı bir şeriat gelseydi, eğer herkes ayetlerin dediğini yapsaydı nasıl bir dünya olurdu?

herkes allah`a ve ayetlere inanıyor dediklerine de harfiyen uyuyor: 

cinayet diye bir şey yeryüzünde kalmazdı.

hırsızlık diye bir şey de...

dolandırıcılık da tarih olurdu. 

yalan söyleme, iftira atma ve kötü söz söyleme de...

savaşlar ortadan kalkardı. 

yeryüzünde şiddetin her türlüsü kaybolurdu. 

faiz-tefecilik vb. başkalarına zarar vererek kazanma olmazdı. 

ekonomik girişim özgürlüğü ve mülkiyet hakkı olurdu. 

insanlar birbirleriyle selamlaşmadan geçmeyecek kadar birbirlerine saygılı olurlardı. 

tüm dünya ülkeleri elele verir, sadece insanlığa daha iyi bir dünya oluşturmak için yarışırlardı. 

dünya tek bir ülke gibi olur, dolaşım, yerleşme özgürlüğü tüm dünyada en üst seviyede olurdu. 

zina olmayacağı için her çocuk aile ortamında doğar ve büyürdü. 

özel şirketler vb. güçler sadece kendilerinin değil, tüm insanların çıkarını ve hazzını düşünür, bu doğrultuda güzellikler üretirlerdi. 

dünyanın en fakir insanı bile 5 yıldızlı otellerde haftalarca tatil yapabilirdi. 

bilimde, teknolojide, sanatta ve demokraside şimdi bile hayal edemeyeceğimiz kadar ilerlenirdi. 

tüm insanlar hem kendilerinin, hem de tüm dünyanın "gerçek çıkarları" doğrultusunda yaşar ve yardımlaşırlardı. 

tabiat korunurdu. 

hastalıkların, sakatlıkların ve hatta yaşlanmanın büyük ölçüde önüne geçilirdi. 

iyilik, huzur, mutluluk ve maddi-manevi tüm zenginlikler-konfor her yeri kaplardı. 

bu dünya cennetimsi bir hale getirilir, ahirette de kazananlardan olunurdu. 

alıntı: http://emre1974tr.blogspo...dedigini-yapsayd.html?m=0

edit: (bkz: kuran da olmayan 200 hurafe)
bu dünyayı, tüm canlıları her şeyi yaratan Allah cc nın kitabına göre yönetilsek en ufak bir sıkıntı kalmazdı tabi ki..ancak yaşadığımız dünya bir imtihan dünyası...Allah insanları Kuran'da bir çok kez uyarıyor ve hala aklınızı kullanmıyor musunuz diyor. bir çok ibretlik örnekle bu dünyanın gelip geçici bir heves, oyundan ibaret olduğunu belirtiyor. ne mutlu bu gerçeği görebilenlere...
Yönetim birliği sağlanamaz.
yaw ayni mezhebin , ayni cemaatin iki hocasi basit bir konu hakkinda 40 farkli gorus bildirirken, gorus birligi olmayan bir inanis ustunden hicbirsey yonetilemez.
Din tüccarları bunu beğendi.
dünya nufusü yarıya inerdi, müslümanlar kitabına göre kendinden olmayanı katledebilirdi çünkü.
din tüccarları katliam çıkarır.
Tabanın yaşamadığı islam dinini tavandan tepeden inme, baskı ve zorlama ile monte etseniz ne yazar ?

Din nasihattir.
Petrol cikaramayiz bati yine calar yine calar.
Asrı saadet dönemi yeniden yaşanır. Altın ve para yı yığmak; tekelleştirmek, faiz, milli gelirin zenginlere hibe olarak verilmesi yasaklanır. Herkesin karnı doyar. Profesyonellik olarak bilinen aldatmak ve yalan söyleyerek, överek ikna etmek yasaklanır.
Yonetmek . Kim yoneticek ? Peygemberler dahi bi topluluk yada bi kac ülke capinda idari bir yonetim kurdu . Yani bu yonetim sekli imkansiz . Zaten islamin beklentiside devletler degil sahislarin kendi kendilerini Kuran ile yonetmesidir .
Allah ın emrini yerine getirmiş olursunuz. Eğer kur'ân ile yönetilmezseniz, hayatınızdaki kuralları (helal-haramları) Allah dışında bir merci belirliyor ise o merci put sizde allah a şirk koşmuş oluyorsunuz. (bkz: la ilahe illallah)
toplumsal ve bireysel hayatlarda yaşanacak bin türlü rezaleti bir kenara bırakıp dişe dokunmaz bir noktadan hareket edersek:

kuran ı kerim deki matematik hatası başlığında da işlenen islam da miras paylaşımı:

mâlum olduğu üzere avliye de sonradan çıkartılmıştır ve kitapta yoktur. hâliyle avliye ile işin içinden çıkılamaz. hâliyle her ölenin arkasından akrabaları birbirlerine girer. miras kavgasının başı alınamaz. bir kişi öldükten sonra peşinden birkaç kişi de öldürülür.

bakın, bu tek bir örnek. şimdi başka konulara da girerim de hakkımda zaten burada verdiğim bir bkz. yüzünden dava açıldı. neme gerek, müslümanların dîni duyguları incinir falan...
1. ülkelerin idarecileri etraflarında bulunan yetkin kişilere danışır, onların fikrini alır ve son kararı öyle verirlerdi.

'Onların iş ve yönetimleri aralarında şura iledir.'
(Şura Suresi: 38)

 
'Allah’tan bir rahmet sayesindedir ki sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba saba, katı yürekli olsaydın, senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için, iş ve yönetim konusunda da onlarla şuraya git.'
(Ali imran Suresi: 159)

 
bu durum Peygamberimiz’in bile uygulaması gereken bir kurumdur.

ve bunun nasıl yapılacağı da açıklanmıştır:

yumuşaklıkla, merhametle...
kaba sabalıkla, katı yüreklilikle değil...

yani: yönetimin ve toplumsal yaşamın her aşamasında “şura” esastır.

 
2. ülkeler ve idareciler adaletli olur, adaletle yönetilirlerdi.
 

'Ey inananlar! Adalet ve dürüstlüğün tanıkları olarak Allah için kollayıp gözetenler olun. Bir topluluğa kininiz, sizi adaletsiz davranmaya asla itmesin. Adaletli olun. Bu korunup sakınanlar için daha uygundur.'
(Maide Suresi: 8)

'Allah sizi din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkartmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan menetmez. Allah adaleti ayakta tutanları sever.'
(Mümtehine Suresi: 8)

 

3. adam kayırmacılığı ve kadrolaşma olmaz, iş kadın erkek ayrımı yapılmadan ehil kişilere verilirdi.

'Şu bir gerçek ki Allah size emanetleri ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor.'
(Nisa Suresi: 58)

4. idareciler toplumun içinden olan kişilerden seçilirdi.

'Ey inananlar! Allah’a itaat edin, Allah’ın elçisine ve sizden olan ulul-emre (yöneticilere) itaat edin.'
(nisa Suresi: 59)

 
5. dini konularda baskı ve şiddet kullanılarak dayatma olmazdı.

'Dinde zorlama yoktur. Gerçek şu ki doğruluk ve sapıklık birbirinden ayrılmıştır.'
(bakara Suresi: 256)
 

6. mezheplerin ve bölünmüşlüğün getirdiği dağınıklık da olmayacaktı.

'Dinlerini parça parça edip guruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.'
(en'am suresi: 159)

'Ve hepinizin dini bir tek dindir. Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse Bana karşı gelmekten sakının.'
(müminun suresi: 52)

'ama peygamberleri izlediklerini iddia eden ümmetler fırkalara ayrılıp bölük bölük oldular. Her grup, kendilerine ait görüşten ötürü memnun ve mutludur.'
(müminun suresi: 53)

'Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. işte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. işte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.'
(ali imran suresi: 103)

 
buradan şu sonuç çıkmaktadır:

Padişahlık, Krallık gibi tek adama dayalı sistemler 'kur'an'a göre' ülkelerin yönetimi için uygun değildir.

cumhuriyet ve demokrasi bize sanki biraz daha yakındır.
 
Kuran’a göre yönetim;

örflere, heva-heveslere, arap ya da türk geleneklerine, kabileye, mezheplere, kişisel çıkarlara ya da tarikatlara göre oluşturulamaz.

sömürü aracı yapılamaz.

namaz kılmayan, kılmaya başlayana kadar dövülemez veya öldürülemez.

oruç zorla tutturulamaz.

zina eden recm ile öldürülemez.

camilerden bir başka görüşün aleyhinde hutbe verilemez.

kaynak kur'an ve peygamberimizin uygulamaları olunca, ki peygamberimiz kur'an'a aykırı hiç bir uygulama yapmamıştır, ülkeler gayet güzel idare edilirdi.
Güllük gülistanlık kırmadan dökmeden cinayetsiz tecavüzsüz yaşar gideriz ama biz insanız, maalesef çig süt emdik.
Dünyan da ahiretin de kurtulur.
neymiş dünyada savaş olmazdı açlıklar olmazdı. lanet olsun dünya parmak arası terliğe tapmayla ilgili bir inanışla bile yönetilse aynı şey.

burada söz konusu tek zihniyetçilik. bu olursa zaten pek savaş çıkmaz. ama din ve benzeri yönetim destekli kavramlar yapılması yerine, mantık ve doğruluk ile yönetmek daha doğru olmaz mı.
emperyalizm, ırkçılık, dincilik, laikçilik,gavatlık,kamalizm,kapitalizmin göt kılları, moskof piçleri, çoluk çocuğun ırzına geçen hristiyan rahipler, ikoncanlık vs şeyler dünyadan silinir.
mutluluk, Allah'a teslim olmaktır.
Kur'an bir yönetim kitabı değildir, kur'anın olmanı istediği insan ol zaten dünyayı güzel yönetirsin.
yani mevlana gibi olman önemli değil, sen mevlanayı mevlana yapan özü bulmalısın.
herkes birbirine kafir der, savaşırdı.

sadece versiyon değişirdi.
her müslüman, suudi prens gibi rihanna s'ikmek ister.
Muslumanlarin cogunlukta oldugu 50 tane ulke var dunyada. Bunlardan iyi olmaz.
Entrylerde ironi mi var diye baktım yoh amına resmen ciddi ciddi islamın dünyaya huzur vereceğini sananlar var. Sizin kafanıza ulaşmak isterdim.
(bkz: ağzından yel alsın)
(bkz: allah korusun)