bugün

gayet küçük bir ihtimaldir. tamamen hayalleri yıkan , insanın ebesine koyan bir ihtimaldir. malesef ve malesef türkiye de sevişme ihtimali normal şartlarda diğer ülkelere nazaran bayağı düşüktür.

yabancı ülkelere baktığımızda sevişmenin çok küçük yaşlara kadar düştüğünü ve gayet normal bir durum olarak incelendiğini görmekteyiz. fakat bu türkiye'nin belki dininden belki başka bir şeysinden böyle değildir. sanırım geleneklerinden olsa gerek -ki türkiye kuyuya atlayanların ardından atlamakta hiç rahatsızlık duymayan bir ülkedir- sevişmeyi 18 yaş öncesinde pek inceleyememekte.

ne yazık ki türkiye gibi güzel bir ülkede doğmanın dezavantajlarından biri haline gelmiştir bu ihtimal ve artık canı iyice sıkmaya başlamıştır kesinlikle. burdan torunlarıma seslenmek gerekirse ; üzgünüm evlatlar. malesef ve malesef dedeniz gibi normal şartlarda sevişmeye çalışırsanız , bu ülkede başarısız olmanız kaçınılmaz. yok zaman geçiyor , devran dönüyor diyorsanız size bir siktir çekmekte kaçınılmaz olur sanırım. neyse bu yazıyı 16 yaşlarında okuduğunuz da ancak bana hak vereceksiniz sanırsam.üzgünüm torunlarım.

e tabi. aranızdan bazıları piçlik denebilecek bir şekilde değişik yollara başvurursa - yani kızları oltaya getirme durumları - bu ihtimal biraz daha yükselebilir. ama kimilerimiz için bu durum düşük ihtimallerden bile kötüdür.

ah be türkiye yaktın bizi.

bir de şöyle bir durum söz konusu ; vermeyen zaten vermez , gösteren gösterip vermez , verenlerde parasıyla...

memleketimde birçok isyan ettiğim şey oldu ama bu sanırım doruk noktasıydı. sözü fazla uzatmadan üç çocuk yapmamızı isteyen başkanımıza dönmek istiyorum. evet başkan ?
türkiye dışında herkesin sokaklarda düzüştüğünü zanneden insan haykırışıdır. türkiye de sevişmek yasak mı? sevişmek istedin de seni tutan mı oldu?

görüldüğü üzere beyni belden aşağı çalışan bünye kızlarla ilişkiye girememesinin nedenini yıllar yılı düşündükten sonra yaşadığı ülkeye iliştirip, "ulan yasak olmasa tüm kızlarla sevişirdim" gibi bir yargıya varmıştır. buna kuş mantığı denir. zaten beyni belden aşağı çalışmayan insanın yıllar yılı düşündükten sonra mantıklı bir sonuca varması da beklenemez.
(bkz: ihtimaller denizi) *