bugün

(bkz: ehh eytere bea)
derdini alakasız benzetmelerle bezeyip, küçücük bi küfürle süslemekte ustadır trakya insanı. misal bugün uzunköprü sanayisinde denk geldiğim bi kaportacının kendisine yapılan eşek şakasına serzenişi:

-senin yaptığın yunan götüne sığmaz be asan.
kızan: çocuk, genç
adaş: arkadaş, dost
pırkalamak: kurcalamak, dürtmek
bikerette: bir işi tek seferde, bir kerede yapmak
maacır: muhacir.
aydamak: sürmek, haydamak
aykırlamak: bir istikamete yönelmek, yöneltmek ("epten aykırı gidersin beyaa" şeklinde kullanımı fazladır.)
epten aykırı gidersin: çok entelsin
domatiz: domates
aretlik: ahiretlik, can arkadaş, kanka
spıtmak: fırlatmak, atmak, fıydırmak
fıydırmak: spıtmak, fırlatmak, atmak
samkilim, çünkülüm: çünkü
onuştan/onuçtan: onun için, o nedenle
nabüün: nasılsın
aga: ağabey, abi, amca
purnik(çekmek): sigaradan veya içkiden bir fırt almak
gündendi: ayçiçeği, gündöndü
ampir: salak, sersem (ampiri gitmek şeklinde kullanılır: zik zak çizerek yürümek, sersemlemek anlamına gelir.)
kapçık aazlı: ağzında bakla ıslanmayan, çat çat her şeyi söyleyiveren
kendiliksiz: aklı başında olmayan
te orda/ti orda: işte orada
kaptır burdan: bu yoldan devam et
bızıklamak: kurcalamak, karıştırmak
apörle: hoparlör.
abe: -ya sözcüğü
bızıktaş / büzüktaş: yaramaz arkadaş
doldur be aganın: daha bira isterken kullanılır
kaç öte be eyyy: park yeri isterken
bu ka, şu ka: bu kadar, şu kadar
naştırapa/naşrafa: maşrapa
faraş: sidikli
sarkıtma: eve eklenen yer
kol duvarı: bahçe duvarı
fofina: kilolu derbeder kadın
papiska yemeği: kapuska yemeği
susak aazlı: olur olmaz konuşan
yürek bulantısı: mide bulantısı
küfte: köfte ("ne kaa ekmek o kaa küfte")
toğuk/tovuk: tavuk
isiiin: hüseyin (asan: hasan
peşkir: havlu
lana: lahana
kufa: kova
iğşimiş:ekşimiş
elespit: bisiklet
çuydurmak: sıpıtmak, göndermek. (örn: +aneee çişim geldiiii. - çuydur camdan baaçeye.*)
çingene pilici: yaramaz kızan
şopar: çingene kızanı
kopil: yaramaz çocuk, gevur çocuğu
piç: ağacın dibinden çıkan yeni sürgünler
çingene bacaa*: köz biber ve patlıcandan yapılan sirkeli, sarımsaklı salata.
çetik: örme kısa çorap
kaçamak gibi olmuş: lapa gibi olmuş, tadsız tuzsuz.
kadam : kardeşim
ma: genelde pomakların kullandığı seslenme ünlemi (örn: +ma gözdee, kaçıl ordan camlar incek ya kafana..)
kaçılmak: çekilmek, kaçmak
kaynoru: kaynıyor
gelooru: geliyor
cümertesi: cumartesi
kızçe: küçük kız çocuğu
mayko: anne(m)
kırık: efemine ya da deli

papağnı bile beya der

https://www.youtube.com/watch?v=_5MCs2mXfqQ

muhabetleri bile başkadır trakya insanının.

http://www.youtube.com/watch?v=VeD30MX_HGk
bari yerine bali diyen arkadaşımın ağzı.
yanıslamak: taklit etmek.
napeysın: nasılsın? ne yapıyorsun?
inge: yenge
piinir, ziitin : peyni zeytin
apoylo: hoperlör
te o kaa : işte o kadar
a bakam: hadi bakalım.
meraa doru: açık alanda piizlenmeye(içmek) gidildiğini/ gidileceğini belirten kelime grubu.
'Nabıyon bea', 'aynı bea' dan ibaret değildir. Anladık amk trakya lısın da her seferinde şunu söylemekten sıkılmadın mı lan ? Komik de değil kardeşim.
epten gene aykırı aykırı gidersin be kızanım,
arnavutça, makedonca ve türkçe karışımı h harfinin kullanılmadığı ağızdır.
Hüseyin ismi trakyada üseyin veya genelde isin, hüsamettin ismi üsmen, hatice ismi atçe, fatma ismi fato...
Hızlı konuşmaktan h'nin yok olabildiği ağızdır. Severim.
hala sevenleri tarafından yüceltilmeye devam ediyor mu ağız?
hani şu sosyal medyada bu ağzı konuşarak espri yaptığını sananlardan bahsediyorum.
Türkiye'nin tartışmasız en güzel ağzıdır. Kulağa içten ve hoş gelen sivedir. Sırf trakya ağzını sevmemden dolayı bir ara traklayli biriyle evlenme hayalim vardı.
1 yıldır Trakya'da yaşayan biri olarak konuşmaya alıştığım ağızdır.
Ne varmış trakyalıların ağzında be ya.
10 senedir uzak olup karadeniz'de yaşasam da istediğim anda bürünebildiğim ağız türüdür. 23 senemiz geçti boru değil.