"üzüm üzüme baka baka kararır" durumudur. uzun suredir takip ediyorum bu adam gun geçtikçe hugo'ya benziyor. küçükken çok sık izlerdim. telefonu alır yarışmacıdan daha hızlı tuşlara basmaya çalışırdım. o zamanlar her şey güzel ve normaldi. tolga abi genç bir delikanlıydı. eli yüzü nispeten düzgündü. iki sene öncesine kadar benim için tatlı ve normal anılardan ibaret olan bu anılarda bir gariplik sezmeye başladım. yıllar sonra tolga abiyi kardeşim izlerken gördüm ve o da nesi?! adam olmuş hugo 2!

o gunden beri, iki senedir, duzenli aralıkla kontrol ediyorum o mimikler, o gülümseme, yüz hatları, kulaklar.. adam ciddi ciddi hugo'ya benzemeye başladı.

e bir ömür aynı programı sunar, neredeyse haftanın her gunu "hugo parmaklarının ucunda" der, ellerini dürbün gibi yapıp kameraya bakarsan olacagı bu guzel abim.
yakın temasta olan insanların birbirlerinin hormonlarından etkilenmesinden başka bir hadise değildir. evli çiftlerin gitgide birbirlerine benzemeleri de böyle açıklanmıştır.
aslında hugo tolga abiye benzemeye başlamıştır kafamız karısmasın dedirtecek soylem.
tolga abinin de hugo gibi ortadan kaybolmasından anlaşılabilir. tolga abi hogusuz, hugo tolga abisiz yaşayamaz aralarında bir gönül bağı vardır. ve en sonunda bütün bir yarı insan yarı hugo olduklarından şüphelenmekteyim.
küçükken de benzetirdim şimdi benzerlik daha bir ortaya çıkmış durumdadır. E tolga abi de artık orta yaşlı oldu bıraksın hugoyu falan.
körle yatan şaşı kalkar diye tabir ettiğimiz durumdur. tolga abi de yıllardır hugo ile takıldığından onun gibi olmaya yani evrim geçirmeye başlamıştır. zaten hugo tolga abiyle, tolga abi de hugo ile özdeşleşmiştir.
bu kadar içli dışlı olmalarının sonucu bu işte. engellemeye çalıştık olmadı, birbirlerine çok bağlılar be sözlük.

(bkz: sevenleri ayırmayın)
üzüm üzüme baka baka.