bugün

Mali'de mistik bir sehir.Ayni zamanda bir cok kültürde cok uzak mesafeleri ifade etmekte kullanilan kelime. "I'll knock you clear to Timbuktu".(bizdeki fizan hesabi)
ikinci nesil çaylak.*
Afrikada eşsiz zenginliklere ve güzelliklere sahip olduğuna inanılan bölge. Zamanında birçok kaşif onu aramaya çıkmıştır. ibn Battuta gezmiştir ve görmüştür.
paul auster romanıdır. bir köpeğin hayatı üstünden diğer hayatlara geçişler yapar. anlatımı çok güzeldir. okunasıdır.
ayrıca paul auster kitabına gore; oldukten sonra kopeklerle insanların bir arada oldugu; cennetvari yerdir.

kitap genel olarak yalın bir dile sahip olmasından dolayı kendini okutur. fazla olay yoktur, gozlemler on plandandır. ayıca son nefesini vermekte olan kopek sahibinin arada verdigi ogutler dikkate alınasıdır.
simcity 4'te oyunu ilk açtığımızda çıkan haritanın adı
aslında klasik olan yazar(willy) ve köpek (kemik bey)hikayesini paul auster'ın farklı bakış açısı ve anlatma tekniğiyle okuduğumuz ve çok çok beğendiğimiz kitap.
hakkında ayrıntılı bilgiler edinince dünyada en çok gitmek istenen şehirler listesinde bir numaraya yükselen şehir.
national geographic ocak 2011 sayısında; timbuktu nun tarih yazan katipleri başlığı ile yer almış malinin en büyük şehri.

timbuktu'da 11.yüzyıla kadar uzanan 22 bin küsur elyazması ve akla gelebilecek her konuda bazısı altın yaldızlar ve rengarenk kenar süsleriyle bezeli ciltlerce kitap içerdiğini bilmek; ve bunların ucuz paralar karşılığı gelen yabancılara satıldığını öğrenmek insanın içini acıtır.

- medine'deki peygamber mescidi'nin çizimi
- 17.yüzyıldan kalma nadir bir tuareg elyazmasından peygamber sandaletleri çizimi

vb.

"... dev adam bir tomar parşömen çıkardı ve ağzını örten sarığın hafif boğuklaştırdığı tok bir bariton sesle, bunun asırlar önce medine'den gelen bir kervan vasıtasıyla kente ulaşan bir kuran'ın parçası olduğunu anlattı."

yaklaşık 20 sayfa'nın ufak bölümlerini yazalım;

tarihi kısaca;

600;
çöl kervanları akdeniz'i afrika'nın iç kesimlerine bağladı

800;
arap tüccarları kuzey afrikaya islamı getirdi

1100;
timbuktu tuareg çobanları tarafından kuruldu

1324;
imp. musa, hacca gitti, timbuktu'da cami yapılması emrini verdi.

1500;
songhay imparatorluğu sırasında alimlik ve ticaret gelişti.

1591;
faslılar istila etti, bilginler sınır dışına sürüldü.

1612;
fransızların gelişine(1894) dek kenti bir dizi hükümdar yönetti.

1960;
mali fransa'ya karşı bağımsızlığını ilan ett.

şeklindedir.

"tuareg çobanlarının mevsimsel bir kamp alanı olarak kurdugu timbuktu zengin bir ticaret merkezi ve ardından 15.yüzyıl da islami öğretiler merkezine dönüştü. ancak batı afrikadaki limanlar büyüdükçe kervanlar seyreldi. 1828 yılında fransız kaşif rene caillie kıpır kıpır altın bir kent yerine "berbat görünen bir yığın ev" ve "çok derin bir sessizlik ile karşılaştı."

bu kervan kentinde muhteşem kitaplar,
gizemli mektuplar ve
entrikalarla dolu bir dünya var.
başkent bamako, gao ve kidal ile beraber mali nin en önemli şehirlerinden biridir.

görsel
islam'ın Afrika'da yayılmasında önemli bir entelektüel ve ruhsal merkez olmuştur.

Kur'an üzerine çalışmalar yapan prestijli Sankore Üniversitesi ve diğer medreseleriyle ünlüdür.

Üç büyük camisi, Djingareyber, Sankore ve Sidi Yahya, Timbuktu'nun altın çağından kalmadır. Sürekli restore edilmelerine rağmen bu camiler çöl tarafından yıkılma riski altındadır.

http://whc.unesco.org/pg.cfm?cid=31&id_site=119
Islam savaşcıları köpek avına çıkıp melekleri korkutup kaçırıyorlar diye köpek katliamı yapmışlar.
abderrahmane sissako tarafından yönetilen, afrikayı olağanca duruluğuyla anlatmış film. dram türünde bir film, ancak bu kadar dramatize etmeden yapılabilirdi. müzikleriyle seyirciyi kitler, içinde bir dans bir de daha önce hiç görmediğim kadar güzel bir futbol sahnesi barındırır ki, sırf bunları görmek için izlenir.
oldukça başarılı bulduğum bir film. gerçek islamı abartmadan olduğu gibi anlatmış olan bir film. abartılabilecek o kadar nokta varken bunu bu kadar yalın olarak anlatabilmiş olması gerçekten güzel.
islam'ın Afrika'da yayılmasında önemli bir entelektüel ve ruhsal merkez olmuştur.
paul auster'in bir köpeğin gözüyle insanları, sokakları, dünyayı anlattığı küçük romanıdır. jack london'un vahşetin çağrısı kitabı ile benzerlik gösterir aslında, çünkü jack london da romanında bir kurt köpeğini anlatır. yine de timbuktu, o kurt köpeğine göre çok daha naif ve kibardır. vahşetin çağrısı eski zamanların ürkütücü gece yarılarıysa, timbuktu modern zamanın şımarık aydınlığıdır diyebiliriz.
ancak bir maceraperestin gidebileceği, ancak bir romantiğin anlayabileceği , ancak bir göçebenin cazip bulabileceği, ancak bir devenin sevebileceği şehir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar