bugün
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- iğrenç bir his tarif et31
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz34
- emmanuel emenike16
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek16
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- icardi190526
- insana kendini kötü hissettiren şeyler26
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- anın görüntüsü14
- yazarların ruh hali10
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- sel felaketinin nedeni cehapedir13
- fake hesabım için nick önerileri8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması17
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- ben bu davanın savcısıyım9
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor13
- 1 mayıs8
- ahirette sorulacak ilk soru9
- en yaşlı özelliğiniz13
- memesi küçük olmak16
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak11
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması21
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- hamas bir terör örgütüdür9
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar12
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
Hangi karakterine bakarsanız bakın her birinden ayrı bir ders çıkaracağınız, her birini ayrı ayrı sorgulayacağınız bir film. Manyak bir adam; hayatın ve 50'li yılların şartlarından bir an dahi olsa kurtulmak için o manyakla evlenmeyi kabul etmiş bir kadın ve daha ergenliğinde iken erkekliğe adım atacağı sıralarda kendisine rolmodel alacak bir baba arayan, hayatı acılarla geçecek olan bir çocuk (buna bir de üvey kardeşleri dahil edebiliriz).
De Nironun "Bir Zamanlar Amerikada" sonrası canlandırdığı yine kadınları aşağılayan psikopat bir karakterde. özellikle atış yarışması sonrası bunu daha iyi görüyoruz. Yine zoraki evlilik konusunu özellikler kadınlar açısından irdelendiği cinsel ilişki sahneleri can alıcı.
Her yönüyle sinirleri bozabilen ağır bir drama ve bir şaheser. Son diyeceğim şey ise; bir adam nasıl olurda bu kadar kötü karakterler içerisinde bir sürü küfür yemesine rağmen kendisini aynı zamanda bu kadar sevdirebilir. Çok yaşa sen Rober De Niro.
De Nironun "Bir Zamanlar Amerikada" sonrası canlandırdığı yine kadınları aşağılayan psikopat bir karakterde. özellikle atış yarışması sonrası bunu daha iyi görüyoruz. Yine zoraki evlilik konusunu özellikler kadınlar açısından irdelendiği cinsel ilişki sahneleri can alıcı.
Her yönüyle sinirleri bozabilen ağır bir drama ve bir şaheser. Son diyeceğim şey ise; bir adam nasıl olurda bu kadar kötü karakterler içerisinde bir sürü küfür yemesine rağmen kendisini aynı zamanda bu kadar sevdirebilir. Çok yaşa sen Rober De Niro.
Sözlükten bir yazarın tavsiyesi üzerine izledim bugün.
Babası tarafından terk edilen bir çocuğun (leonardo dicaprio) ve onun annesinin imkansızlıklar nedeniyle oradan oraya sürüklendiği bir vaziyetteyken annenin dwight (robert de niro) ile tanışmasıyla başlıyor hikaye.
--spoiler--
Bizim leonardio o dönemler tam bir velet. Kendi ismi olan toby yerine sevdiği yazarın (jack london) ismiyle çağrılmayı tercih ediyor. Palavracı, asi, badboy gibi pozlar kesen ergenin teki. Dwight (de niro) abimiz cici baba olarak bunun yanına gelince serseriliğin kaç bucak olduğunu görüyor tabii. Dwight bunu adam eder diyip seviyorsun ilk başta de niroyu. Jack'i izci kampına yollamalar, postacılığa çalışmaya göndermeler, saçını kestirmeler, sivri tavırlarına tepki koymalar vs.
Meğer sonra anlıyorsun ki dwight dar görüşlü, kendi yaşamının çizdiği çerçevenin dışına çıkamayan hafifçe de hödük bir tip. Jack'in dişini tırnağına takıp kazandığı aylığa 'korumak' bahanesiyle el koyup sonra da keyfine göre cukkalamasıyla nefretleri üstüne çekmeye başlıyor.
Bu gidişattan sonra ne oluyor peki? Ağzına sıçılan jack kendini okumaya veriyor, burs kazanıyor. Dwight ise jack'in kasabayı terk edip özel okullarda okuması fikrini, kendinden daha iyi standartlarda yaşaması fikrini, hazmedemiyor.
Final? Jack de, dwight'in zorbalıklarından bıkan anne de evi terk ediyor ve kendi özgürlüklerinin peşinden gidiyorlar.
--spoiler--
Konu dönemin ruhunu yansıtıyor, özgürlük temalı, oyunculuklar başarılı, puanını hak eden bir yapım.
Not: tobey maguire'yi filmde görmek hoş oldu. Örümcek adamın ilk filminden 9 sene önceki halini görüyoruz bu yapımda. Çok genç lan. Serserilik de yakışıyor sana tobey.
Babası tarafından terk edilen bir çocuğun (leonardo dicaprio) ve onun annesinin imkansızlıklar nedeniyle oradan oraya sürüklendiği bir vaziyetteyken annenin dwight (robert de niro) ile tanışmasıyla başlıyor hikaye.
--spoiler--
Bizim leonardio o dönemler tam bir velet. Kendi ismi olan toby yerine sevdiği yazarın (jack london) ismiyle çağrılmayı tercih ediyor. Palavracı, asi, badboy gibi pozlar kesen ergenin teki. Dwight (de niro) abimiz cici baba olarak bunun yanına gelince serseriliğin kaç bucak olduğunu görüyor tabii. Dwight bunu adam eder diyip seviyorsun ilk başta de niroyu. Jack'i izci kampına yollamalar, postacılığa çalışmaya göndermeler, saçını kestirmeler, sivri tavırlarına tepki koymalar vs.
Meğer sonra anlıyorsun ki dwight dar görüşlü, kendi yaşamının çizdiği çerçevenin dışına çıkamayan hafifçe de hödük bir tip. Jack'in dişini tırnağına takıp kazandığı aylığa 'korumak' bahanesiyle el koyup sonra da keyfine göre cukkalamasıyla nefretleri üstüne çekmeye başlıyor.
Bu gidişattan sonra ne oluyor peki? Ağzına sıçılan jack kendini okumaya veriyor, burs kazanıyor. Dwight ise jack'in kasabayı terk edip özel okullarda okuması fikrini, kendinden daha iyi standartlarda yaşaması fikrini, hazmedemiyor.
Final? Jack de, dwight'in zorbalıklarından bıkan anne de evi terk ediyor ve kendi özgürlüklerinin peşinden gidiyorlar.
--spoiler--
Konu dönemin ruhunu yansıtıyor, özgürlük temalı, oyunculuklar başarılı, puanını hak eden bir yapım.
Not: tobey maguire'yi filmde görmek hoş oldu. Örümcek adamın ilk filminden 9 sene önceki halini görüyoruz bu yapımda. Çok genç lan. Serserilik de yakışıyor sana tobey.
Robert De Niro, Ellen Barkin ve Leonardo DiCaprio'nun oyunculuklarının birbiriyle yarıştığı izleyeni atmosferine kaptıran kaliteli bir yapım. DiCaprio açısından bakarsak tam bir yükseliş filmi, ancak robert de niro gibi bir usta rolünü her ne kadar hakkıyla verdiyse de övgülerin yarısını bir çocuk oyuncuya kaptırdığı için onun kariyeri açısından nasıl bir film olmuştur tartışılır.*
michael caton jones'un yönettiği başrollerde robert de niro, leonardo dicaprio ve ellen barkin'in bulunduğu 1993 yapımı başarılı bir drama. zaten film leonardo dicaprio'nun canlandırdığı karakterin özyaşam öyküsü niteliğinde. bir şehire özellikle küçük bir şehire tıkılı kalmanın ve özgürlüğün öneminin üst düzeyde tattırıldığı bir film. iki çift laf etmek lazım de niro abimize; babaa büyüksün !
dikkat çekmemiş ilginç filmlerden biridir. filmin kapitalist sistemin çarkına su taşıdığı yönünde bir analizi için: http://www.isteksiz.com/sinema/this-boys-life/
leonardo di caprio' nun sadece o bebeksi parlak yüzü ile bir yerlere gelmediğinin hakkını vererek rolünü yaptığının kanıtı olan filmlerden bence en güzelidir.
robert de niro, ellen barkin ve küçük leonardo di caprio'nun oynadığı bir dram film.
güncel Önemli Başlıklar