bugün

dergilerinin ismi bile manidar fethullahçı dergisi. ne de olsa sızıyorlar.
Ülkemiz güncel dergiler gibi belirli zaman aralıkları ile düzenli olarak yayınlanan * , dini içeriği fazla olan bir dergidir .

Dinsel öğelerin yanı sıra teknolojik haberleri de konu ederler . Yalnız her teknoloji makalesinin sonunda , o makale ile ilgisi olsun olmasın o teknolojik cihaz yada gelişmeyi dinsel öğelerle insanlara sunmaktır . Yada bir hayvanı örnek alırlar . işte şu hayvanın şu özelliği vardır şu şudur falan filan . Yine makale sonunda dinsel öğelerle makaleyi sonlandırırlar . " Sizce bunların olması akla yatkın mıdır ? " " Her şey bu kadar kusursuz olabilir mi ? " tarzında ...

Bir de makalelerde sabit bir yazı şekli vardır . Daha doğrusu eskilerden kalma , yine dini motiflerin simge aldığı , risale-i nur'larda karşılaştığımız yazı şekilleri kullanılır . Neden kullanıldığı bilinmez , ama şakirt bilinçaltını doldurmak gerekir .

işte asıl can alıcı nokta ise bu derginin kullanım ve abone ettirme şeklidir . Genellikle cemaat evleri gençlerine bu görev verilir ve tüm tanıdıklarına bu dergiyi abone ettirmesi istenir . Sonuçta Allah rızası için dimi ... Ve insanlar zorla abone ettirilirler . Tamam bazı insanlar kendileri abone olup bu dergiyi baştan sona okurlar ama en azından benim tanıdığım çoğu abone derginin poşetli hali ile arşiv yapmıştır . Açılmamış , okunmamış ve poşetli hali ile .

Uzun lafın kısası . Dergi dergidir . Hitap ettiği kitle bellidir .
Fetullah eğitim merkezlerinde her öğrenciye dayatmayla satılan, kapalı olmayanlara satıldıktan sonra hocaların satışları arttırması için kapalı öğrencilere 'walla x ''bile'' * * * aldı sen nasıl almazsın' deyip sırf başınızda türban olmadığı için sizi ezik konumuna düşüren dergi.
hiçbir şekilde abone olmamama rağmen her ay adresime postalanan dergi. işin ilginç yanı adres benim adresim ama dergi üzerinde yazan isim başkasının. defalarca telefon ve e-mail yoluyla istemediğimi bildirmeme rağmen hala israrla göndermektedirler. benim yerime cemaatten biri ücretini ödüyormuş. *
elinize aldığınızda sözcüklere küfür etmeden okuyamayacağınız dergi.
islami ve ilmi icerikli bir dergidir. ayni zamanda bir yerden biger yere gecen damlaciktir sizinti. sizmak eylemi bundan turmeistir, ya da o ondan turemistir.
(bkz: ya da oyle bir sey)
aylık ilim irfan dergisi. dinle bilimi birleştirerek kendi çapında hipotezler kanıtlamayı, teoriler açıklamayı kendine amaç edinmiştir.yıllık üyeliğiniz yılda bir kez kendinden yenilenir.başka yere taşınsanız bile derginin editörü sizi bulur dergiyi kendi eliyle getirir. hizmette sınır tanımazlar.
zaman'ın oğlu, today's zaman'ın eniştesi.*
şu aralar şehir merkezindeki billboard'larda

" sözünü sakınan, düşüncelerinin esiri olmaz ... diyenlerin dergisi "

sloganı ile reklam veren dergi.

hadi bir bilim ya da ilim * dergisinin böyle bir sloganla ne alakası var gudikliğini geçelim, şüphesiz ki bunun altında düşünen insan için ibret alınası bir dumur detayı vardır ;

alttan alta müritlerinin kulağına " oğlum bak geçen sefer tam voleyi vuruyoduk rap rap sesleri ile geliyoruz dedik 28 şubat kaçtı dötümüze, çenenizi sıkı tutun koyacaz çocuğu bu sefer ! " uyarısı sızdırılmaktadır.
abilerin abone olmak istemeyenlere "sıkıntı" çıkartmalarına neden olan dergidir. *

- gözüm seni sızıntıya abone yapalım
+ o değil de abi seni bölgeci * yapacağımı söylemiş miydim? *
30. yaşına girdiği söylenen dergi. ilgili güzel bir değerlendirme için;

http://www.odatv.com/index.php?id=14885
--spoiler--
dünkü "var mısın yok musun" dan bir replik.

cem yılmaz : 80 milyon bizi izliyor.
(kahkahalar)
cem yılmaz : niye gülüyorsunuz? küçük televizyonları saymıyor musunuz?
--spoiler--

tiraji 200 milyona yaklaşan dergi. gülmeyin lan gözlüklüleri saymıyor musunuz?
tüm yazar ve okurlarının dini öğeler kullanan fırlamalar olduğu yüksek ihtimal olan, toplu halde duran kağıt parçalarının zımbayla tutturulmuş halidir.
tiraj konusunda zamanla pek benzerlikler gösterir.
her okuduğuna inanan yobazların söylenen miktarda olmadığı kesin.
(ara: akıl fikir)
ilim irfan yuvası dergi.

Okuyun Okutun 3.5 milyon olsun tirajı ama bizim apartmanın kapısının önüne bırakmayın ben okumam.
çayın altına konulmayı bile haketmeyen müsvette.
her apartmanın kapısına bırakılan dergi.

bizimkine zaman gazetesi bırakılıyor. sızıntı da gördüm, fakat pahalı olduğu ve kaliteli kağıt kullandıkları için sayısı 3-4 ü geçmiyor.

geçen cuma günü zaman gazetesini dağıtan arkadaşı yakalayıp gerçekten sordum; " 16 hanelik apartmana niye 20-25 tane gazete bırakıyorsunuz?" diye. efendim olay şöyleymiş, zaman gazetesine abone gözüken 700 bin küsür insan varmış. bayi satışı ise 20 bin civarında bir şey.

fakat abone olan insanalar sadece bir tane zaman gazetesine değil 10-15 zaman gazetesine abone oluyorlarmış. bu yüzden gazete/hane sayısı= 2-3 çıkıyor. ama sağolsun o abiye onun sayesinde ayakkabıların altına koyulcak gazete sıkıntısı çekmiyoruz apartman olarak. fetoşun sevdiğim yanı bu işte, hijyenik olması.
geçen gün bir arkadaşımla aramda şöyle bir muhabbet yaşandı;

evinde gittiğim arkadaşım müslüman bir insan, ve eve günde 3 tane zaman gazetesi geliyor. evde 3 ya da 4 kişi kalıyorlar. bana da eline aldığı 'abone etme kağıdı' ile teklifte bulundu.
"gazete okur musun?"
"türkiye gündeminden olabildiğince uzak kalmaya çalışıyorum. hiçbir gazeteye de güvenmiyorum."
"ben zaman okuyorum, güveniyorum, okumuşsundur?"
"evet, gazete almam ama sıkıldığım bir ortamda varsa elime alırım. zaten gündemi takip etmek istersem internetim var, ordan bakmayı tercih ederim. para kazandırmak istediğim bir kesim yok."
"zaman gerçekten iyi gazete, zaten aylık 15 lira!"
"kullanmıyorum ben."
"diğer arkadaşların?"
"kullanmıyoruz."

hangi zamanda bir gazete zorlama ile okutulmaya çalışılır.
bu sadece günlük bir örnek, belirtmek istediğim asıl olay, sızıntı okuyan ve alan insanların zaten evine en az iki adet sızıntı dergisi girdiği. basit bir hesaplama ile bu derginin 1 milyon sattığı varsayımını, bir eve 4 adet de girdiğini düşünerek, 500 binin altına düşürebiliriz.

herkes sevdiği, duymak istediği müziği dinler.
herkes doğru bulduğu, duymak istediklerini okur.

lakin, doğru değişkendir, doğru aslında yoktur. doğru; toplumsal güdülenme ile insanların olaylara yüklediği ortak düşüncelerdir.

demem o ki,
posta gazetesi, 650 bin satsın. zaman 700 bin. sızıntı 83 trilyon satsın.
eğer bir doğru yoksa, sizin kaç kişi olduğunuz beni ilgilendirmez.
alanın yanında, domestos verdiği dergidir.
heryerde göze ilişen dergi. tiraji bu kadar * işte okumuyoruz hatta eğilip kapı önünden bile almıyoruz.
çok sattığı ile övünür çalışanları. üniversitede el altından satılır genelde. kral diye bir porno dergisi vardı yaklaşık yüz bin tirajlı. o da okulda el altından, gizliden dolaşırdı. nedense hep onu hatırlatmıştır bana.
edebiyat dergilerinin, iki bin civarında sattığı, bilim dergilerinin, bin civarında tiraj yaptığı ülkemde, beş yüz binden fazla okurunun olduğu iddia edilen şey. lan bu memlekette o kadar okur yok ki. ( var gerçi, posta gazetesi ayağına, haydar dümen okuyanlar var ama; onlar sayılmaz.)
kafa yıkayan dergidir.
çocuklardan uzak tutunuz.
her şey küçük bir sızıntıyla başlar, ve sonra ... * *
dil bakımında kimi aboneleri dışındakilerinin anlamakta zorluk çekeceği bilim, din ekseninde yazılar içeren aylık yayınlanan bir dergidir.