Anason kokulu bir alkol sonrasında seninle,
Hüzne yüzük taktık yüz yüze,
Mutluyuz dalkavuk eğreltilikte çar-çabuk sefil edilen dilencilerle birlikte..

Musonların yağmaya başladığı iklim/sel felaketlerimde,
Bir şehri aldı götürdü sular,
içine sek bir sen koydu,
Terinle yetirinceye kadar beyazlığın bundandı anladım yitirince..

Anason kokusu bitti,
Ama sondu derken birden öyle kendiliğinden başlayan bir yudumluk bakışlarına,
Ve yarım bir ada'm olmaya kalmakta var şimdi sularının kutsal kitaplarla yıkanması sonucu ele geçirilen eldesizliklerinde..

Ele geç'tin..
Bana erken'den veda ederken her sabah bu kadar erken..
Usul usul üsluplarında sesime gözlerin usulsüzce kaçarken,
Ne kadarımız füturdu?
Nereye kadar içimizde bir yalancı soytarının soyu soyunarak birbirimizden bizi soyutladı da,
Bizimle bağdaş kurdu sofraya?

Sen kimini terk ettin,
Anlamadın mı?
Son kez,
Herkes gibi bir kez daha sana heves etmenin ezikliği şehrin son ucudur..

Göçtükse ve Öldükse..
Sebep bir Aşk'çı sarsıntı sonucudur..
Enkaz dediğini sen kaz,
Çıkarma beni aklının altından!

Emre GÖKçE