bugün

çay kaşığının uuna vurup havada parende attırtarak ince belli bardağın içine sokup, ince belliden sıçrayan damlaları da bu gösteriyi izleyenlerin üzerlerine sıçratabilme.
konuşmayı pek sevmiyorum. evet. bu bazen öyle abartıya kaçıyor ki, kendimi savunmam gerektiği yerlerde susup kalıyorum. kendimi savunmam gerekecek çok şey yapıyorum çünkü.
konuşmayı sevmemem çok şeyi aldı benden. ama en çok, birlikte olduğum kadınların beni terketmesine üzülüyorum.
konuşmayı sevmememden kaynaklanan yazma problemi yüzünden msn, forum siteleri vs. bakın sözlük bile yazmaya üşeniyorum. hatta bunu yazarken çok zorlandığımı bilmenizi isterim.
nerde kalmıştım aa evet. yazma problemi de yaşıyorum sevgili sözlük halkı. el yazımı hiç anlatmamalıyım. ilk okul birinci sınıftaki yazımla şu an ki el yazım arasında hiçbir fark yok.
hatta çizgileri olmayan kağıtlar üzerine yazdığım yazılar uzaktan bakıldığında geometrik şekilleri andırıyor. evet konuşmayı sevmeyen adamın yazmayı sevmemesi, yazmayı başaramamasıyla eşit orantılı bir durum yaşıyorum.
konuşmayı, yazmayı ikili ilişkileri başaramış olmam inanın canımı hiç sıkmıyor. hatta bunun olumlu yanları yok değil. konuşarak ya da yazarak yapamadıklarım, olmayan yeteneklerim başka şeylere odaklanmamı sağlıyor.
çok fazla alkol kullanabiliyorum (oooo).evet evet.
müzik dinleme yeteneğim oldukça gelişmiş olduğunda yalnızca metal müzik dinliyorum (ahahaha). evet evet
ve sizi temin ederim çok iyi sevişiyorum (yehahahah).
bir cümlenin veya bir kelimenin harf sayısını 2-3 saniye içinde söylemek.. merak edenler olabilir, cevapları verdikten sonra sıkılmak yok ama.

örneğin: uludagsozluk yazarları buluşuyor. 30 harf. ben bunu 3 saniyede hesaplarken normal bünyeler yaklaşık 15 saniyede hesaplayabiliyor.
(bkz: havada durdum şahitlerim var)
iki sigarayı arka arkaya yakınca bayılabilmek... *
buraya yazacak bir yeteneğimin olmaması. o da bi yetenek bana göre.
peçeteden gül yapıp sevgiliye vermek. bence iki eylem de ayrı bir yetenek.
üç parmak arasında kalem, cep telefonu, kumanda çevirebilmek.
ellerim doluyken kapıları ayağımla açabiliyorum.
ayağımla ışıkları açıp kapatabiliyorum.
boyumdan 10cm yükseğe tekme atabiliyorum.
uzun uzun düşündüm, illa buraya bir şey yazmam gerekiyormuş gibi geldi de bulamadım. ben bu olmamalıyım.

edit: buldum sanırım. ıslak havluyla çok pis adam döverim.
elimde pekmez bidonu otogarda kız kesebilmek,tavlayabilmek...
diş fırçalarken kitap okuyup, işeyebilmek. *
kısa boylu olmama rağmen, dolabın en üst rafında ki tabaklara, hiçbir yardım almaksızın ulaşabiliyorum. ama bunun cv'de bir işe yarayacağını zannetmem.
cep telefonunu sağ elimle soluma atıp yine sağ elimle ani bir manevrayla arkadan tutmak.
benim işaret parmağım gereğinden fazla geriye yatıyor. rüyama giren sakallı dede uçmak mı istersin yoksa parmak esnekliğimi dedi, bunu dedim.
kelimeleri tersten okumak bununla yetinmeyip tersten şarkı söylemek.
iki bacağımı aynı anda kafamın arkasına alabilmek. bel ağrısından başka kayda değer bir yanı olmadı.
gayda çalmak gayet sıradan.
hiç durmadan kilometrelerce yüzebilmek.

çok pis bağdaş kurmak. sağ bacak sol baldırın üstüne koyulur akabinde sol bacak sağ bacağın üstüne yerleştirilir. yani bacakların birini altına alarak değil ikisini de üstüste koyarak bağdaş kuruyorum. ne harikayım yani düşün...
24 saat boyunca hiç aralıksız konuşabilirim. yeter ki damarıma basılsın.
her türlü de dinlenirim sözlük. *
ayak başparmağımı burnuma değdirebiliyorum.
buharlanmış cama kalp cizmek.
elimi koltuk altıma koyup "vuzup vuzup" sesi çıkaramıyorum. emin olun güzel bir yetenek değil.
dilimi sola doğru yuvarlamak.*
mavi44;
- iki gözünü de tek tek şaşı yapabilir.
- kulaklarını tek tek oynatabilir.
- bir elinin başparmağını diğer elinin yumruk yapılmış avcuna sokup, başparmağın ucunu yumruğun diğer tarafından çıkarabilir.
- her iki elinin de işaret ve küçük parmaklarını birbirine değdirebilir.
- japonların ellerini göğüslerinde kavuşturarak yaptıkları geleneksel selam hareketini, ellerini sırtta kürek kemiklerinin arasında kavuşturarak yapabilir.
- lotus pozisyonunda oturup, pozisyonu bozmadan doğrularak diz kapaklarının üzerinde yürüyebilir.
- ellerinden birini bir düzleme vururken, diğer elini bu düzleme paralel hareket ettirebilir.
- bacaklarından birini ayak bileğinden tutarak çuval gibi sırtına alabilir, başının arkasından diğer omuzuna geçirebilir.

üstelik hiç utanmaz bunları yaparken...
kepazelik!
*