bugün

orta 1'deydim sanırım. annem her sabah okula gitmeden önce ekmek arası bir şeyler doldururdu okulda yemem için. bense tenefüste büzülmüş kola kutusuyla maç yapmak varken, sınıfta oturup yemek yeemeyi tercih etmezdim. ancak mallık şudur ki, çantaya koyduğum o sandvicleri bir köşeye bırakmak da aklıma gelmezdi. çantada öylece dururdu o ekmekler.

bir gün sınıftan gelen kesif bir yumurta kokusuyla ve kızların ''böğğğğhh'' diye sağa sola kaçışmasıyla fark ettim ki, belli süre sonra, bozulmuş yumurta, peynir ve sucuk karışınca ortaya boktan bir koku çıkıyormuş.
o tırmığın ucuna hakikaten zıplamışlığım var amk.
her sabah çalan telefonu inatla açmıyorum. hatta kimin bu koduğumumunun telefonu diye küfürler savuruyorum. ama o telefon benim.
hiç unutmam, bir keresinde okuldan yorgun gelip uyumuştum (sabahçıydım bu arada). artık ne kadar uyuduysam, kardeşim uykumun arasında sabah olduğunu saatin 7 olduğunu, okula geç kalacağımı falan söylüyordu. daha sonra kafamı kaldırıp saate baktığımda ise saat 7.30'a gelmişti. 10 dakika içinde giyinip hazırlandım. neyse ben koşar adımlarla okula yetişmeye çalışırken etraftaki insanlar (komşularımız) nedense tuhaf tuhaf bana bakıyordu. 5 dakikalık koşuşturmadan sonra halamların evinin önünden geçerken kardeşim ve kuzenlerimin beni çağırdıklarını zorlukla farkedebildim. onlara yaklaştığımda hepsi yerlere yatmış kıvrana kıvrana gülüyorlardı.

insan en azından güneş'in ne tarafta olduğuna bakar öyle değil mi dostlarım.
çekirdeğin ağzını kapatmak için ararken paketteki bütün çekirdeği kucağıma dökmem. sonra oturup buna yaklaşık bir dakika gülmem. gülmem bittikten sonra geri koydum paketin içine. 3 gün sonra aa çekirdek vardı lan evde dedim kucağımdan, yerden topladığım çekirdekleri bir bir yedim.
sözlük yazarı olmak.
(bkz: (#17373527))
Lise de biyoloji yazılıma on gün calışmış son gece tekrarda bulunuyordum. Derken susadım ve su içmek için odamdan çıkmış mutfağa giderken aynı zamanda konuşarak konu anlatıyordum, kafam hafif eğikti. Tam ara kapıya geldiğimde kapıya kafamı soktum. Gözlerimi açtığımda hiçbir şey görmüyordum. Kör olduğumu düşünerek bağırmaya ve ağlamaya başkadım. Meğer tam o anda ışıklar kesilmiş etraf kararınca bende kör olduğumu sandım. Evdekiler yıllardır buna gülüyor. Mallığıma bende alıştım.
eski sevgilimi insan yerine koymak, karnı acıktığı zaman yarım saat yol gidip okuluna yiyecek bişeyler götürmek.
Güzelim bilgisayar mühendisliğini bırakıp sınıf öğretmenliği kazanarak eğitim fakültesinin yolunu tutmak sanırsam yaptıgım en baba mallık tır.
Ne bileyim Bir gün gelecek Ömer dinçer gibi bir zat-i halin Milli Eğitim Bakanı olacağını...
ofis şefinin verdiği proje revizyonlarını yapmamak için salağa yatmaktır,şef bunu yememiştir hafta sonu mesaiyi kitlemiştir.ofis saolsundur.
üniversitede arkadaşın evinde otururken telefon çaldı akşam halı saha maçı var dendi bende tamam gelirim dedim.arkadaşımdan ayrıldık dan sonra biraz vakit geçirdim alışveriş için markete girecekken cebimde 10 tl nin eksik olduğunu gördüm.aradım taradım 10 tl yoktu.kaybetmiştim.arkadaşımı aradım 10 tl düşürdüm mü sende diye yok dedi.ay sonuydu ve sadece 50 tl kalmıştı cebimde. alışverişi de eksik yaptım ve gezdiğim yerlerden eve doğru gidiyordum belki bulurum diye.kendi kendime konuşuyordum nasıl düşürrüm diye.eve gelmiştim kapıyı açtım kafamı kaşıdım saçların yarısı yok ben o paraya traş olmuştum.artık hangi kafayla yaşıyorsam traş olduğumu unutmuştum.kendime etmediğim hakaret kalmamıştı.
yaptım mallıklardan sadece bir tanesi.
dün evde patates kızartırken abim ve kız arkadaşı bana geldi. ve ben müstakbel yengemin yanında şu densiz espriyi yaptım;

- aaa gel abi gel kaynanan seni arzuluyormuş

bir anda etraf buz kesti amk, ne bok yiyeceğimi şaşırdım ve koşarak oradan uzaklaştım.
dün evde patates kızartırken abim ve kız arkadaşı bana geldi. ve ben müstakbel yengemin yanında şu densiz espriyi yaptım;

- aaa gel abi gel kaynanan seni arzuluyormuş

bir anda etraf buz kesti amk, ne bok yiyeceğimi şaşırdım ve koşarak oradan uzaklaştım.
boyu 1.55 olan bir kıza çıkma teklifi etmiştim , sorun boyu değilmiş sorun çok şimarık . Evet pişmanım .

Edit:Boyum 1.85 , Vay amk kafaya bak .
Herkese güvenmek, dost bellemek.

ulan biliyorsunki insanlar kırık, biliyorsunki yavşak, bendeki de mallık işte.
değer vermek. Vermeyecen kimseye değer.
sürekli kendimden ödün vermek, millet bana bir parçasını layık görmezken...
"Bir kıza bağlanmak, sevmek, güvenmek" bundan daha büyük bir mallık görmedim.
(bkz: alışveriş merkezine mal kabulden girmek)
çay kazanını devirip kaynar suyu ele dökmek.
uyku sersemi (bkz: kettle)i aygaza koyup altını yakmak.
telefonla konusurken sol eldekı kahveyı unutup koldakı saate bakma aptallıgı sonucu boydan boya bacagı yakmak.
markete balık almaya gidip, niye gittiğini unutarak abur cubur alıp dönmek.
-küçükken hayat bilgisi kitabının içerisindeki harf sayısını merak edip saymaya başlamak ve 3. sayfadan sonra sıkılıp bırakmak.

-türkçe sözlükten rastgele iki kelime seçip harf sayısına göre karşılaştırmak ve az harfli olanı elemek..

-bildiğim tüm ülkeleri küçük küçük kağıtlara yazıp bir tasın içerisine koymak suretiyle kura çekmek.. kuraları teker teker kağıda geçirip bazen grup bazen de tek maçlı eleminasyon sistemine göre onları karşılaştırmak..

-arka bahçemizden topladığım oldukça ekşi olan eriklerin bir kısmını tuzlayarak yemek ve geri kalan kısmını odanın diğer ucuna koyduğum bardağın içerisine atmaya çalışmak..