bugün

Kararan ruhum belki de,
sakın denilen kalbim ise sonunda hep harabe..

Umursadığım ses ise hep hüsran günlerinde, belli ki sessizlikte..
Sabahın köründe umut dolu bir arabayla Tekirdağ'a geldim, bugün yatışı olan hastaya doktor yok biz sizi ararız diyip geri gönderdiler. Canım sıkılıyor.
geçan hafta hastanede ettiğim kavgada kafamın sol tarafına sert bir cisimle vurdu karşımdaki. bir şey yokru ama dünden beri sol şakakta hafif bir şişlik mide bulantısı birkaç kez kusma ve sol gözümde kısmi aralıklarla görme bozukluğu ortaya çıktı. doktora gitmek huyum değildir. inşallah bir sey cıkmaz.
Zamanla unutulmak mı daha acı yoksa nefret edilmek mi? Hak etmesen bile sırf unutmasın diye nefret etmesini istemekten büyük bir çaresizlik var mı? Her gün, içinde ve düşüncelerinde çok büyük birinin artık seni unuttuğunu bilmek mi süründürür, yoksa seni düşündüğünde nefret hissetmesi mi?
Gerçeği kabul etmeyip, hala içinde taşıdığın o umut süründürür. Her gün umut edersin, her günün sonunda o sağlam şamarı yüzünde hissedersin.
Yaxşı gecələr deyərək birbirimizi qandırmayaq! belə gecənin ufqunu sikəyim.
Uzun zamandır çoğu şeyi yoluna sokmaya çalışıyorum, bu süreçte beni soran arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Kimine mayıs kimine haziran gibi geleceğim demiştim. Sırf sözümü tutmak için denedim ama yapamadım, özür diliyorum sizlerden. yazasım gelmiyor ve odağımı değiştirdiğim noktaları var hayatımın, bir süre aklımdan uzak kalmam gerekiyor. Her şey yolundaymış gibi yaşayamıyorum. Bazı şeyleri yoluna koyabildiğim zaman tekrar yazmaya geleceğim. Şimdilik sizleri izlemek istiyorum uzaklardan. Görüşmek üzere.
Söylemesem daha iyi. Çoğu kalpleri kırabilirim. Kırıklar bende kalsın.
görsel
https://youtu.be/brRnhthvnKs
para lazım.
https://youtu.be/qwSQ3DNcnpo

Boşver, senin yanın mahşer yeri.
“O günkü gördüm seni
Yaktın ah zalim beni”

Lan şaka bi yana bir yerlerim finaller yüzünden tutuşmuş bir durumda. Bir yandan işim, okulum, sosyal hayatım, ailem. bölünmüş gibi hissediyorum ama yapacağız be, güzel günler göreceğiz.
agliyorken uzerimde olan ceketin cebinden pecete bulabiliyorsam kendimi sansli sayiyorum.
Bir zamanların modası olan tetris oyununu bilirsiniz.

Bazen bu tetriste o kadar boktan bir dizilim yapardınız ki her şey üst üste düzensiz yerleşir ve sinir harbi yaşayarak "of bununla mı uğraşıcam" diyip oyunu kapatıp sıfırdan başlardınız. Kafa rahat.

Bu sıfırlamayı hayatıma yapmak isterdim. Zira game over olacağı kesinleşeli çok oldu da yalandan yere uzatıyoruz.
Söylesem Tesiri Yok Sussam Gönül Razı Değil.
Kelimelerin sahipsiz olduğu konuşmalarda, yankılanan yalnızlık kadar..

Hani Yazdığın ama okunmadığın mektuplar gibi,
Umutların kırgın çiçeklere düştüğünden beri..
insanların yaptığı ince hesapları gördükçe nutkum tutuluyor. Kendi babasının üç yıl içinde ölüp gideceğini hesaplıyor kadın. Ona göre plan yapmışlar. Pervasızca, ruhsuzca... insanlardan gerçekten ümidim kalmadı bu gece itibariyle.
Bu saatte de calismazsin ama ya...
ilginç bir gün başlangıcı oluyor benim için.. belki bir şeyler bitiyor içimde belki yenileri başlıyor ama bir süreçte olduğumu sonuna kadar hissediyorum bunu kabul edip, dinginlikle karşılıyorum..
Nevi harcımın özünü bilen tek SEN'sin.
Ne verirsen kabulüm; yalnız bu itim kâfir cesede sığmıyorsun. Çirkinlikte üstüme yok. Doğruluk bize zül mü geliyor, nedir? Haddimi bildir bana, iyilikle yoğur ruhumu! Mekanik yaşayışımı istediğin gibi yapsam; iyi olacak mıyım sanki? Yine de güzellik barınmazdı BENde, şu kalp denen döneğin hisli titreyişi olmasa. Çok şükür!
Sen yoktun... gökkuşağın bir rengi eksik kaldı hep.
tesadüfen geldik, mecburen yaşıyoruz.
Delirdiğim için değil, beni anlamadığımız için kendi kendime konuşuyorum .
Bugün sokakta oynayan iki çocuktan birinin, bir yavru kediyi ayaklarından tutup diğerinin üstüne fırlatmakla tehdit ettiğini görünce bağırdım "ne yapıyorsunuz bırakın kediyi" diye.
beni en çok üzen şeylerden biri sokak hayvanlarının insan görünce kaçmaları. kim bilir neler yaşadılar.
insanoğlu dünyadaki en kötü varlık bence.
Carpe diem!

Anı yaşa!