bugün
- bamya seven insan12
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası10
- magnum un 2 tl olduğu yıllar16
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- memati192315
- arap milliyetçiliği15
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- aydinoglu bombala25
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- gideon reid morgan jj31
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması36
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- anın görüntüsü13
- neden fenerbahçeliyim8
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla17
- jose mourinho35
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz16
- erkeklerin çoğunun yalnız olması13
- hakemlerle şampiyon olmak12
- manyak olmaya karar verdim9
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- islamcıların saç ile alıp veremediği nedir11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması9
- siradansiradisibiri8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir16
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak14
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Zaman sensin
Zaman kadındır ister ki
Hep okşansın diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi
Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler Asıl demek istediğim bu
Hazzın ötesinde sevgim hiçbir zararın erişemeyeceği yerde bugün sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Her söz
Dudağımda bir dilenen zavallı
Acınacak bir şey ellerin için kararan bir şey bakışının altında
işte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim
Boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakça kalp kristali
Kaba konuşmamdan gücenme benim Bu konuşma
Ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur o kadar
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Bilmem ben
Sana benzeyen zamandan söz açmayı
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda
El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
Bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden Pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.
louis aragon
Zaman kadındır ister ki
Hep okşansın diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi
Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler Asıl demek istediğim bu
Hazzın ötesinde sevgim hiçbir zararın erişemeyeceği yerde bugün sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Her söz
Dudağımda bir dilenen zavallı
Acınacak bir şey ellerin için kararan bir şey bakışının altında
işte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim
Boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakça kalp kristali
Kaba konuşmamdan gücenme benim Bu konuşma
Ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur o kadar
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Bilmem ben
Sana benzeyen zamandan söz açmayı
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda
El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
Bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden Pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.
louis aragon
seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
elin elime degmeden avuclarımı terleten sıcaklıgını taa icimde hissetmek.
seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
'seni seviyorum' sözcügü dilimin ucunu ısırırken,
her konusmamızda bos yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
aynı seyleri seninle aynı anda düsünmek birlikte aglamak gülmek.
ve buradayken bile seni cılgınca özlemek.
seninle olmanin en acı yanı ne biliyor musun?
seni hic tanmadıgım bir sürü insanlarla paylasmak.
senin yanında olan seninle konusan herkesi cocukca kıskanmak.
seninle olmanın en mutlu yani ne biliyor musun?
tanıdık birileriyle karsılasma tedirginligi ile yollarda yürümek yan yana...
elimdeki semsiyeye inat yagmurda ıslanmak birlikte.
elimde kırcicegiyle seni beklemek...
ayni mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak...
okudugum kitabın sayfalarında dinledigim sarkıların türkülerin siirlerin her mısrasında seni bulmak.
seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattıgım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında, küreksiz bir sandala hapsetmek...
sevgili yerine yıllarca dost kalmayı basarmak.
yalın ayak yürümek bıcagın en keskin yerinde.
kanadıkca tuz yerine gözyaslarımı basmak yüregime.
seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
nereden bileceksin?
sen benimle hic olmadın ki.
olsaydın avuclarım terlemezdi...
isırmazdım dilimin ucunu...
özlemezdim seni yanımdayken...
kıskanmazdım...
korkmazdım yollarda yürümekten.
islanmazdim yagmurlarda...
yıldızlara aya dert yanmaz böyle her sarkıda sarhos olmazdım...
korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...
ve her kulacta haykırırdım seni
`ama sen hic benimle olmadin ki...
ya aklin baska yerlerdeydi ya yüregin... `
can yücel
elin elime degmeden avuclarımı terleten sıcaklıgını taa icimde hissetmek.
seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
'seni seviyorum' sözcügü dilimin ucunu ısırırken,
her konusmamızda bos yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
aynı seyleri seninle aynı anda düsünmek birlikte aglamak gülmek.
ve buradayken bile seni cılgınca özlemek.
seninle olmanin en acı yanı ne biliyor musun?
seni hic tanmadıgım bir sürü insanlarla paylasmak.
senin yanında olan seninle konusan herkesi cocukca kıskanmak.
seninle olmanın en mutlu yani ne biliyor musun?
tanıdık birileriyle karsılasma tedirginligi ile yollarda yürümek yan yana...
elimdeki semsiyeye inat yagmurda ıslanmak birlikte.
elimde kırcicegiyle seni beklemek...
ayni mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak...
okudugum kitabın sayfalarında dinledigim sarkıların türkülerin siirlerin her mısrasında seni bulmak.
seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattıgım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında, küreksiz bir sandala hapsetmek...
sevgili yerine yıllarca dost kalmayı basarmak.
yalın ayak yürümek bıcagın en keskin yerinde.
kanadıkca tuz yerine gözyaslarımı basmak yüregime.
seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
nereden bileceksin?
sen benimle hic olmadın ki.
olsaydın avuclarım terlemezdi...
isırmazdım dilimin ucunu...
özlemezdim seni yanımdayken...
kıskanmazdım...
korkmazdım yollarda yürümekten.
islanmazdim yagmurlarda...
yıldızlara aya dert yanmaz böyle her sarkıda sarhos olmazdım...
korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...
ve her kulacta haykırırdım seni
`ama sen hic benimle olmadin ki...
ya aklin baska yerlerdeydi ya yüregin... `
can yücel
Bu yol korkaklar için değildir
iyi oldu gelmediğin
Bu sulardan her babayiğit içemez,
Bu köprüden her benim diyen geçemez,
iyi oldu gelmediğin
Yumuşacık yürek gerek,
sevgi kadar derin gözler,
inançlı bir bilek gerek
iyi oldu gelmediğin.
Sen, bilindik kıyıların sığ sularından açılmadan yaşarsın
Sen,okyanus mavisine uzaklardan bakarsın,
Biz,
yürüyemeyeceğin kadar uzak,
düşleyemeyeceğin kadar renkli,
ve berrak bir ülkeye birlikte gidemezdik.
Sen, açık denizlerden habersiz bir balık,
yalçın tepelerden uzak bir martısın.
Sen, benim için korkak,
herkes için heryerdeki insansın.
iyi oldu gelmediğin.
Alınmanı istemem,
darılman üzer beni,
sana yalan söyleyemem.
Tabi, hep sevdim seni,
sende sığ suları, sende martıları,
açık denizden habersiz balıkları,
sıradan insanları.
Geçemeyeceğin köprüleri,
düşleyemeyeceğin mavileri
sende korkaklığı sevdim.
Sende sevgisizliği sevdim.
iyi oldu gelmediğin.
kahraman tazeoğlu
iyi oldu gelmediğin
Bu sulardan her babayiğit içemez,
Bu köprüden her benim diyen geçemez,
iyi oldu gelmediğin
Yumuşacık yürek gerek,
sevgi kadar derin gözler,
inançlı bir bilek gerek
iyi oldu gelmediğin.
Sen, bilindik kıyıların sığ sularından açılmadan yaşarsın
Sen,okyanus mavisine uzaklardan bakarsın,
Biz,
yürüyemeyeceğin kadar uzak,
düşleyemeyeceğin kadar renkli,
ve berrak bir ülkeye birlikte gidemezdik.
Sen, açık denizlerden habersiz bir balık,
yalçın tepelerden uzak bir martısın.
Sen, benim için korkak,
herkes için heryerdeki insansın.
iyi oldu gelmediğin.
Alınmanı istemem,
darılman üzer beni,
sana yalan söyleyemem.
Tabi, hep sevdim seni,
sende sığ suları, sende martıları,
açık denizden habersiz balıkları,
sıradan insanları.
Geçemeyeceğin köprüleri,
düşleyemeyeceğin mavileri
sende korkaklığı sevdim.
Sende sevgisizliği sevdim.
iyi oldu gelmediğin.
kahraman tazeoğlu
Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız.
Turgut uyar - denge
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız.
Turgut uyar - denge
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın, ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum,
Karadutum, çatal karam, çingenem,
Daha nem olacaktın bir tanem?
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın..
II
Sigara paketlerine resmini çizdiğim,
Körpe fidanlara adını yazdığım,
Karam, karam,
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sıla kokar, arzu tüter
Ilgıt ılgıt, buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten topyekun azade
Hani şu ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan,
Kibrit çöpü gibi kırılan,
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan,
Artık otlar, göstermelik atlar gibi bedava yaşayan,
Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum.
Netmiş, neylemiş, nolmuşum,
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül,
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum.
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sensiz bana canım dünya haram olsun...
Bedri Rahmi Eyüboğlu
ayrıca cem karacada bir şarkı haline getirmiştir.lezzete lezzet katmıştır.*.buyrunuz.
http://www.youtube.com/watch?v=uP7GCIh015Q
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın, ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum,
Karadutum, çatal karam, çingenem,
Daha nem olacaktın bir tanem?
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın..
II
Sigara paketlerine resmini çizdiğim,
Körpe fidanlara adını yazdığım,
Karam, karam,
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sıla kokar, arzu tüter
Ilgıt ılgıt, buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten topyekun azade
Hani şu ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan,
Kibrit çöpü gibi kırılan,
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan,
Artık otlar, göstermelik atlar gibi bedava yaşayan,
Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum.
Netmiş, neylemiş, nolmuşum,
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül,
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum.
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sensiz bana canım dünya haram olsun...
Bedri Rahmi Eyüboğlu
ayrıca cem karacada bir şarkı haline getirmiştir.lezzete lezzet katmıştır.*.buyrunuz.
http://www.youtube.com/watch?v=uP7GCIh015Q
Ben Senden Önce Ölmek isterim
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
Iyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
Fedakarliğimi anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşiyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacagız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
Içimden bir şey :
belki diyor.
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
Iyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
Fedakarliğimi anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşiyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacagız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
Içimden bir şey :
belki diyor.
canım yanlızca sevmek istiyor seni..
öncesini ve sonrasını düşünerek değil, alışılmış bir tören gibi hiç değil.
dokunmadan, gözlerine bile bakmadan, konuşmadan .
unutup, tekrar hatırladığım ve çok sevdiğim bir şarkıyı hiç bıkmadan defalarca ara vermeden içten içe mırıldanıp zamandan koparıp alır gibi..
sevmek istiyorum seni ..
saçlarını yüzünden ayırıp
gözlerini kirpiklerinden
ellerini bileklerinden
ismini bedeninden ayırıp
ayrı ayrı bir evin odalarını gezer gibi..
keşfeder gibi.. sevmek istiyorum seni..
ilk kez merakla ve hayranlıkla, kırmızının detayında dakikalarca takılıp bakar gibi..
sevdiğim hiçbir eşyayı yanıma almadan çıkar gibi
süregelen bir sevgiyle değil!
öğretilmemiş.. bilmediğimiz biçimlerde .
kuşların kanatlarını açıp özgürlüğe süzülmesine yarayan içgüdüleriyle..
içimden geldiği gibi canım. sadece sevmek istiyorum seni ..
bir yaz günü tenine vuran sıcaklığı gibi güneşin,
serin bir akşamın denizden esen rüzgarıyla içine işlediği yosun kokuları gibi..
anlatamadığın ama bırakmak istemediğin bitmesini hiç istemediğin bir hisle..
canım yanlızca sevmek istiyor seni..
ne umut etmek, ne beklemek
hiçbir şey
sadece sevmek istiyorum seni...
öncesini ve sonrasını düşünerek değil, alışılmış bir tören gibi hiç değil.
dokunmadan, gözlerine bile bakmadan, konuşmadan .
unutup, tekrar hatırladığım ve çok sevdiğim bir şarkıyı hiç bıkmadan defalarca ara vermeden içten içe mırıldanıp zamandan koparıp alır gibi..
sevmek istiyorum seni ..
saçlarını yüzünden ayırıp
gözlerini kirpiklerinden
ellerini bileklerinden
ismini bedeninden ayırıp
ayrı ayrı bir evin odalarını gezer gibi..
keşfeder gibi.. sevmek istiyorum seni..
ilk kez merakla ve hayranlıkla, kırmızının detayında dakikalarca takılıp bakar gibi..
sevdiğim hiçbir eşyayı yanıma almadan çıkar gibi
süregelen bir sevgiyle değil!
öğretilmemiş.. bilmediğimiz biçimlerde .
kuşların kanatlarını açıp özgürlüğe süzülmesine yarayan içgüdüleriyle..
içimden geldiği gibi canım. sadece sevmek istiyorum seni ..
bir yaz günü tenine vuran sıcaklığı gibi güneşin,
serin bir akşamın denizden esen rüzgarıyla içine işlediği yosun kokuları gibi..
anlatamadığın ama bırakmak istemediğin bitmesini hiç istemediğin bir hisle..
canım yanlızca sevmek istiyor seni..
ne umut etmek, ne beklemek
hiçbir şey
sadece sevmek istiyorum seni...
desen ki denizin tuzu
çiğ düşmüş kadife donlu patlıcanlar
desen ki kendilerinden karga çığlılarıyla kaçanlar
en fakiri en zengini çirkini ve orospusu
seni unutmuş olsun
sen ki üşümüş gökte o yalnız bulutsun
kıskanmadığın cömert bir maviliğin ortasında o
bildiğin yalnızlığın ellerinden tutmuşsun
desen ki unutulmuşsun
denizler kızılca kıyamet akıp geçiyor
zamana karşı geliyorsun
bir üç ve beş leylekler artık gitti
şimdi seni artık karanlıkta bir liman çekiyor
unutulduğun unutulmadığın bilinmediğin bir liman
bir üç ve beş derken şişede rom bitti
sen yaşamaya başladığın zaman
üşümüş gökte o yalnız bulut
kendini hiç yerinde hissetmeyeceksin
keyif senin
istersen talihini billur akıntılarla bir tut
ellerini göğsüne kavuştur
doğu batı kuzey güney diyerek
koştur
bir üç ve beş istersen rom kadehleri gibi
nasıl ki unutulmuşsun
devril
ve bitir maceranı
Atilla ilhan
çiğ düşmüş kadife donlu patlıcanlar
desen ki kendilerinden karga çığlılarıyla kaçanlar
en fakiri en zengini çirkini ve orospusu
seni unutmuş olsun
sen ki üşümüş gökte o yalnız bulutsun
kıskanmadığın cömert bir maviliğin ortasında o
bildiğin yalnızlığın ellerinden tutmuşsun
desen ki unutulmuşsun
denizler kızılca kıyamet akıp geçiyor
zamana karşı geliyorsun
bir üç ve beş leylekler artık gitti
şimdi seni artık karanlıkta bir liman çekiyor
unutulduğun unutulmadığın bilinmediğin bir liman
bir üç ve beş derken şişede rom bitti
sen yaşamaya başladığın zaman
üşümüş gökte o yalnız bulut
kendini hiç yerinde hissetmeyeceksin
keyif senin
istersen talihini billur akıntılarla bir tut
ellerini göğsüne kavuştur
doğu batı kuzey güney diyerek
koştur
bir üç ve beş istersen rom kadehleri gibi
nasıl ki unutulmuşsun
devril
ve bitir maceranı
Atilla ilhan
BEKLE BENi
Bekle beni, döneceğim
Bütün direncinle bekle beni.
Bekle hüzün yağmurları
Gökyüzünü kaplayınca,
Karakış üşütürken bekle,
Sarısıcaklar yakarken bekle.
Kimseler beklemezken bekle beni,
Unut anılarla yüklü bir geçmişi
Ne bir mektup ne bir haber
Gelmesin ne çıkar, bekle beni
Bekle beni döneceğim
Bekle, yalnızca sen bekle beni.
Bekle beni döneceğim, bırak
Beklemekten usanmış dostlarım
Oğlum, anam, yoldaşlarım
Öldüğümü sansınlar benim
Umudu kesip bir ateşin başında
Beni yadedip içsinler ama sen
içme sakın yürek acısı o şaraptan
inançla, sabırla bekle beni.
Bekle beni, döneceğim
Tüm ölümlere inat bekle.
Çünkü o büyük bekleyişin
Düşman ateşinden kurtaracak beni.
Bekle kızgın sıcaklar içinde,
Karlar savrulurken bekle beni,
Yalnızca seninle ben, ikimiz
Ölümsüz olduğumuzu bileceğiz;
O sırrı, o hiç kimsenin bilmediği.
Kimseler beklemezken
Beni beklediğini.
KONSTANTiN SiMONOV
Bekle beni, döneceğim
Bütün direncinle bekle beni.
Bekle hüzün yağmurları
Gökyüzünü kaplayınca,
Karakış üşütürken bekle,
Sarısıcaklar yakarken bekle.
Kimseler beklemezken bekle beni,
Unut anılarla yüklü bir geçmişi
Ne bir mektup ne bir haber
Gelmesin ne çıkar, bekle beni
Bekle beni döneceğim
Bekle, yalnızca sen bekle beni.
Bekle beni döneceğim, bırak
Beklemekten usanmış dostlarım
Oğlum, anam, yoldaşlarım
Öldüğümü sansınlar benim
Umudu kesip bir ateşin başında
Beni yadedip içsinler ama sen
içme sakın yürek acısı o şaraptan
inançla, sabırla bekle beni.
Bekle beni, döneceğim
Tüm ölümlere inat bekle.
Çünkü o büyük bekleyişin
Düşman ateşinden kurtaracak beni.
Bekle kızgın sıcaklar içinde,
Karlar savrulurken bekle beni,
Yalnızca seninle ben, ikimiz
Ölümsüz olduğumuzu bileceğiz;
O sırrı, o hiç kimsenin bilmediği.
Kimseler beklemezken
Beni beklediğini.
KONSTANTiN SiMONOV
Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine
Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin
Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize.
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine
Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin
Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize.
umit yasar oguzcan ayrilik,sevda siirleri.
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...
N.Hikmet
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...
N.Hikmet
şu aralar yılmaz erdoğan - şimdi sen gidiyorsun ya herkes sana benzeyecektir.
ONLAR
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
detânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
Nazım Hikmet Ran
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
detânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
Nazım Hikmet Ran
Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum
Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
Erkek ağlar mı diyeceksin
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden
Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
Sen benim ağlamamı erkeklığıme
Uyanan ölmeyen yenilenen
Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say
Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say
Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam
Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım
Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım
Şehrin ölümünü yanlış anlama
Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar
Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar
Senin odan günışığı en güzel müzik bana
Farklılıklar odası
Giden tren buharları içinde örümcek ağı
Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak
Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş
Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı
Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum
Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır
Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim
incilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum
Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur
Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler
Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur
Oldukları yerde bile
Sezai Karakoç
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum
Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
Erkek ağlar mı diyeceksin
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden
Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
Sen benim ağlamamı erkeklığıme
Uyanan ölmeyen yenilenen
Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say
Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say
Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam
Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım
Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım
Şehrin ölümünü yanlış anlama
Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar
Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar
Senin odan günışığı en güzel müzik bana
Farklılıklar odası
Giden tren buharları içinde örümcek ağı
Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak
Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş
Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı
Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum
Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır
Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim
incilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum
Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur
Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler
Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur
Oldukları yerde bile
Sezai Karakoç
(bkz: kimi sevsem sensin)
Sen yoktun .
Terkedilmiş bir istanbul vardı
Yaslanmış gökyüzünün umarsızlığına ,
Eylül rüzgarlarıyla sararan
Bayram kartpostallarına benzeyen .
Sen yoktun .
Bir çocuk ağlardı istasyonlarda ,
Gece yarıları uykumu böler hıçkırıkları ,
Trenler geçerdi göz bebeklerimden ,
Kirlenirdi bembeyaz umutlarım .
Sen yoktun .
Yokluğunda kalkardı ada vapurları ,
Gölgelerimiz gezinirdi ağaçlıklı yollarda ,
Kayalıklarda seslerimiz çınlardı ,
Deniz seni sorardı bana .
Sen yoktun .
Tüm dünyayı değiştirebilirdim ,
Oysa aynalarda eskiyor yüzüm .
Ne yana baksam karşımda bir anı ,
Meğer istanbul ne çok benziyormuş sana .
Sen yoktun .
Omuzlarımda paramparça bir yürek ,
Göğüs kafesimde karmakarışık bir kafa ,
Kıvranarak olayların burgacında ,
Gezinirim sensizlikle , deliliğin sınırlarında .
Sen yoktun .
Kanayan bir sevda vardı ,
Yeryüzü ıssızlığında .
Ahmet Ümit - Yokluğunda Üşümek
Terkedilmiş bir istanbul vardı
Yaslanmış gökyüzünün umarsızlığına ,
Eylül rüzgarlarıyla sararan
Bayram kartpostallarına benzeyen .
Sen yoktun .
Bir çocuk ağlardı istasyonlarda ,
Gece yarıları uykumu böler hıçkırıkları ,
Trenler geçerdi göz bebeklerimden ,
Kirlenirdi bembeyaz umutlarım .
Sen yoktun .
Yokluğunda kalkardı ada vapurları ,
Gölgelerimiz gezinirdi ağaçlıklı yollarda ,
Kayalıklarda seslerimiz çınlardı ,
Deniz seni sorardı bana .
Sen yoktun .
Tüm dünyayı değiştirebilirdim ,
Oysa aynalarda eskiyor yüzüm .
Ne yana baksam karşımda bir anı ,
Meğer istanbul ne çok benziyormuş sana .
Sen yoktun .
Omuzlarımda paramparça bir yürek ,
Göğüs kafesimde karmakarışık bir kafa ,
Kıvranarak olayların burgacında ,
Gezinirim sensizlikle , deliliğin sınırlarında .
Sen yoktun .
Kanayan bir sevda vardı ,
Yeryüzü ıssızlığında .
Ahmet Ümit - Yokluğunda Üşümek
cemal süreya - üvercinka
Hasan hüseyin - koçero
Orhan veli - aşk resmi geçiti
Cahit sıtkı - yaş otuz beş.
Hasan hüseyin - koçero
Orhan veli - aşk resmi geçiti
Cahit sıtkı - yaş otuz beş.
SEVGiLiM BEN ŞiMDi
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
O gülün yüzü gülmüyor sensiz
O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
Hepten hüzünlü bu günlerde
Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
Masada tabaklar neşesiz
Koridor ıssız
Banyoda havlular yalnız
Mutfak dersen - derbeder ve pis
Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
Vantilatör soluksuz
Halılar tozlu
Giysilerim gardropda ve şurda burda
Memo'nun oyuncak sepeti uykularda
Mavi gece lambası hevessiz
Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
Radyo desen sessiz
Tabure sandalyalardan çekiniyor
Küçük oda karanlık ve ıssız
Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
içeri girmeni
Senin elinin değmesini
Gözünün dokunmasını
Ve her şey tekrarlıyor
Seni nice sevdiğimi
CEMAL SÜREYA
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
O gülün yüzü gülmüyor sensiz
O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
Hepten hüzünlü bu günlerde
Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
Masada tabaklar neşesiz
Koridor ıssız
Banyoda havlular yalnız
Mutfak dersen - derbeder ve pis
Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
Vantilatör soluksuz
Halılar tozlu
Giysilerim gardropda ve şurda burda
Memo'nun oyuncak sepeti uykularda
Mavi gece lambası hevessiz
Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
Radyo desen sessiz
Tabure sandalyalardan çekiniyor
Küçük oda karanlık ve ıssız
Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
içeri girmeni
Senin elinin değmesini
Gözünün dokunmasını
Ve her şey tekrarlıyor
Seni nice sevdiğimi
CEMAL SÜREYA
elin sikem kolun sikem
sağın sikem solun sikem
gelip gittiğin yolu sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
kaşın sikem gözün
geçmişini özün sikem
ağzındaki sözün sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
ilık sikem serin sikem
oturduğun yerin sikem
onu bana verin sikem
nereleydeydin sevgilim sen
soğuk sikem sıcak sikem
keser, bıçkı nocak sikem
kıllı kıllı bacak sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
ölün sikem dirin sikem
mavi mavi şirin sikem
durmayın girin sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
evin sikem damın sikem
kaderin, gamın sikem
pamuk gibi amın sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
pire sikem bit sikem
koyun,keçi,it sikem
haydi durma git sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
yat sikem kalk sikem
manzaraya bak sikm
derelerde vak vak sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
gündüz sikem gece sikem
cümle sikem hece sikem
söyle seni nece sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
korniş sikem perde sikem
gökte sikem yerde sikem
söyle seni nerde sikem
nereleydeydin sevgilim sen ?
sağın sikem solun sikem
gelip gittiğin yolu sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
kaşın sikem gözün
geçmişini özün sikem
ağzındaki sözün sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
ilık sikem serin sikem
oturduğun yerin sikem
onu bana verin sikem
nereleydeydin sevgilim sen
soğuk sikem sıcak sikem
keser, bıçkı nocak sikem
kıllı kıllı bacak sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
ölün sikem dirin sikem
mavi mavi şirin sikem
durmayın girin sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
evin sikem damın sikem
kaderin, gamın sikem
pamuk gibi amın sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
pire sikem bit sikem
koyun,keçi,it sikem
haydi durma git sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
yat sikem kalk sikem
manzaraya bak sikm
derelerde vak vak sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
gündüz sikem gece sikem
cümle sikem hece sikem
söyle seni nece sikem
nerelerdeydin sevgilim sen
korniş sikem perde sikem
gökte sikem yerde sikem
söyle seni nerde sikem
nereleydeydin sevgilim sen ?
HOŞÇAKAL * Sergey Yesenin
Hoşçakal, dostum benim, hoşçakal artık, Can dostum, seninle dolu göğsüm -Çok önceden belirlenen bu ayrılık Buluşmayı vaadediyor ilerde bir gün
Hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, konuşmadan, Hüzünlenme ve eğme kaşlarını, mutsuz; Yeni bir şey değil ölüp gitmek bu yaşamdan, Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.
Hoşçakal, dostum benim, hoşçakal artık, Can dostum, seninle dolu göğsüm -Çok önceden belirlenen bu ayrılık Buluşmayı vaadediyor ilerde bir gün
Hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, konuşmadan, Hüzünlenme ve eğme kaşlarını, mutsuz; Yeni bir şey değil ölüp gitmek bu yaşamdan, Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.
ahmed arif-hasretinden prangalar eskittim.
ismet özel-yıkılma sakın, sevgilime iftira.
halit fahri ozansoy-aruza veda
necip fazıl kısakürek-sakarya türküsü
ahmed arif-anadolu
nedimin şarkısı; bir safa bahşedelim...
fuzuli şiirleri...
edit: köylüleri niçin öldürmeliyiz-şükrü erbaş.
ismet özel-yıkılma sakın, sevgilime iftira.
halit fahri ozansoy-aruza veda
necip fazıl kısakürek-sakarya türküsü
ahmed arif-anadolu
nedimin şarkısı; bir safa bahşedelim...
fuzuli şiirleri...
edit: köylüleri niçin öldürmeliyiz-şükrü erbaş.
Bir, aklın yolunda dinlenme tesisi kalptir
Uçmağa varsa da uçamaz önce kendinden vazgeçmeyen
Vicdan tümseğinden geçerken sızlamalıdır beyin amortisörleri
Arada bir duygu nabzı kontrol edilmesi gereken, kalptir
iki, lafın belini doğrultan daima nezakettir
Kibir kişide durduğu gibi durmaz yürür
it ürür kervan yine de caymaz istikametinden
insanı insana ısındıran ve battaniye gibi saran, nezakettir
Üç, Allah
Uçmağa varsa da uçamaz önce kendinden vazgeçmeyen
Vicdan tümseğinden geçerken sızlamalıdır beyin amortisörleri
Arada bir duygu nabzı kontrol edilmesi gereken, kalptir
iki, lafın belini doğrultan daima nezakettir
Kibir kişide durduğu gibi durmaz yürür
it ürür kervan yine de caymaz istikametinden
insanı insana ısındıran ve battaniye gibi saran, nezakettir
Üç, Allah
"ihtiyarlik ile gençlik diyerek,
su hayati ikiye böldürme!
ey büyükten de büyük allahim,
benden evvel sikimi öldürme! "
"bana yar olmayan devr-i devranın,
izzet-i ikramını sikeyim.
yansın ibneler alayı,
su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim"
"yürü güzelim endamını göreyim
sensiz geçen gecelerin ecdadnını sikeyim
ben mecnun muyum bir am için çöllere düşeyim
leylanın da mecnunun da anasını sikeyim"
"su-i tedbirimle yahu, öyle boklaştı işim.
ağzıma sıçtı felek, hem de sikti geçmişim."
"zevkine payidar-ı yoktur bu işin
sevişin gençler sevişin"
"örnek alma çiçek çiçek gezen arıyı
sonra pilin biter sikemezsin karıyı"
"olmuşu varken yeme meyvenin hamını
helali varken sikme namahremin amını"
"güvenme her dostunun yoğurduna sütüne
sonra sokarlar kazığı ta götünün dibine"
"aaah ah..
sokamadım şu hayatı tarzı biçime
sıçayım böyle hayatın içine"
"öyle hürriyete aşık ki kadınlar, hatta
hiç bir erkek olamaz onlara yol arkadaşı.
çıkar at çarşafı teklifine karşı, nitekim
donu fırlattı g.tünden, açacak yerde başı."
"kim siker valideyi köhne pederden başka
sıçan yok ağzımıza hükm-ü kaderden başka"
"insanoğlu tuhaftır her söze pek aldırmaz
ibne dersin kızar da sikersin aldırmaz."
su hayati ikiye böldürme!
ey büyükten de büyük allahim,
benden evvel sikimi öldürme! "
"bana yar olmayan devr-i devranın,
izzet-i ikramını sikeyim.
yansın ibneler alayı,
su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim"
"yürü güzelim endamını göreyim
sensiz geçen gecelerin ecdadnını sikeyim
ben mecnun muyum bir am için çöllere düşeyim
leylanın da mecnunun da anasını sikeyim"
"su-i tedbirimle yahu, öyle boklaştı işim.
ağzıma sıçtı felek, hem de sikti geçmişim."
"zevkine payidar-ı yoktur bu işin
sevişin gençler sevişin"
"örnek alma çiçek çiçek gezen arıyı
sonra pilin biter sikemezsin karıyı"
"olmuşu varken yeme meyvenin hamını
helali varken sikme namahremin amını"
"güvenme her dostunun yoğurduna sütüne
sonra sokarlar kazığı ta götünün dibine"
"aaah ah..
sokamadım şu hayatı tarzı biçime
sıçayım böyle hayatın içine"
"öyle hürriyete aşık ki kadınlar, hatta
hiç bir erkek olamaz onlara yol arkadaşı.
çıkar at çarşafı teklifine karşı, nitekim
donu fırlattı g.tünden, açacak yerde başı."
"kim siker valideyi köhne pederden başka
sıçan yok ağzımıza hükm-ü kaderden başka"
"insanoğlu tuhaftır her söze pek aldırmaz
ibne dersin kızar da sikersin aldırmaz."
Dün sabaha karsı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokusun basında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokusun basında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar