6-7 aydır rüya görmediğimi yada hatırlamadığımın farkına varmamı saglayan başlıktır.
galatasaray real madrid'i rövanşta 4-0 yeniyordu.
anlatamayacağım astral sevgili ile yaptıklarımızdır.
kabustu. Annemle birlikte bir dogum gunu partisine gitmistik. Beni uzduler annemi aglattilar.
öncelikle şunu belirteyim; game of thrones aşığı bir arkadaşım var. bu bilgi rüyanın bütünlüğü için önemli. rüyaya geçiyorum. öğrenci evimizde oturmuş kanal kanal gezerken game of thrones'un kamera arkası görüntülerine rastlıyorum. a.g.a'yı * arıyorum ve aramızda geçen diyalog:
-nerdesin?
+istanbul'dayım noldu?
-game of thrones'un kamera arkası görüntülerini yayınlıyorlar da gel izleyelim diyecektim.
+kapat şu telefonu!

biraz sonra kapı çalar ve gelen a.g.a'dır. tabi ben şaşkınlıkla sorarım "sen istanbul'da değil miydin yahu?!" a.g.a durur mu yapıştırmış cevabı:
+evet ama dayıma söyledim özel jetiyle atıverdi.
subjektiftir.

barack obama uzaya gitmem için ısrar ediyor ve "nasıl olsa öleceksin gitsen ne olur sanki" diyerek beni ikna ediyor. kısa bir konferans sonrası büyük bir cami bahçesinden fezaya açılıyorum.
fenerbahçeliler için uefa kupasıdır. *
Hayatımda gördüğüm en tuhaf rüyaları şu aralar görmekteyim ve uyurken inanılmaz şekilde konuşurum öyle ki yurtta aynı odayı paylaştığım arkadaşlar sabah olunca sesime uyandıklarını ve uyumakta zorlandıklarını söylerler. Neyse Rüyamda ıssız bir adaya düşmüşüz, ben ve birkaç tanımadığım arkadaş. Birtanesi 40 lı yaşlarda diğeri ise, havai tarzı çiçekli şort giymiş bir eleman. Aynı adada bizi yok etmek isteyen bir gurup ve tuhaf bir canavar bulunmakta. Bu bizi yok etmek isteyen grup, iki genç kız, birtanede 30 lu yaşlarsa şişman bir adam, birtanede en az 1.90 boylarında bir gençten oluşuyor. Canavardan bahsedeyim, bu canavar her nevi şekle girebiliyor. neyse adada gözlerimi açıyorum. Bu şortlu eleman bir nehre atlıyor ve uzaklaşmaya başlıyor. Arkasından ben, benim arkamdanda yaşlı adam. Uzun bir tünelden geçmeye başlıyoruz ve diğer grupla tünelden çıktığımızda karşılaşıyoruz. Diğer grubu bir teknede karşılıyoruz. (bir kopukluk var, o kısmı bende hatırlamıyorum.) bu 1.90 lık eleman bana düşmüş, benimle kavga ediyor tam bu sırada yanımızda canavar yaklaşık yirmi metrelik boyuyla görülüyor ve elemanı alıp başka bir yere gönderiyor. Sonra da beni kovalamaya başlıyor ve bende yanımda şortlu elemanla birlikte çamların altında koşarak kaçmaya başlıyorum bu canavar da bizi yakalamaya çalışıyor ancak her defasında bizim onu görüp farklı yöne kaçmamızla planı sekteye uğruyor. Aradan biraz zaman geçtikten sonra, diğer herkesle buluşup bu canavardan hepbirlikte kaçmaya başlıyoruz. Rüyamın başında da gördüğüm gibi, nehire atlayıp kaçmaya çalışıyoruz ve nehirin sonu bir kuyuya çıkıyor. Kuyuya herkes düşüyor ve bizim yaşlı adam, kuya tutunup çıkmaya çalışıyor ancak ben ona vurup kuyuya atıyorum ben ve bir eleman dışında kimse kalmıyor etrafta. Yanımda bir 18 lik inşaat demiri birde sivri uçlu ince bir demir görüyorum. Ve inşaat demirini alıyorum elemanda ince demiri alıyor tam bu sırada kuyuda bir hareketlilik hissediyorum, bu hareketi kontrol ettiğimde ise, ölenlerin zombi olarak dışarıya çıkmaya çalıştıklarını görüyorum ve o anki adrenalin seviyeme bağlı olarak savaşmak yada kaçmak seçeneklerinden savaşmayı seçip, hepsinin kafasına inşaat demiriyle vuruyorum yanımdaki elemanda kafasına dayamış ince demiri ben intihar edicem diyo ben tam bu kavatı dinlerken, zombilerden birini kaçırıyorum ve salağa diyorum ki "ulan bi hayrın dokunsun git şu kaçanı öldür" ne hikmetse, zombinin de çıkar çıkmaz bize saldırması gerekirken kaçmaya başlıyor. (buradan aslında onların zombi olmadıklarını yalnızca yaralanmış olduklarını anlıyoruz.) Eleman tam bu zombiyi öldürürken, gayipten bir ses "kaaauhkkkkkssssannnaa aoobiii sayıhhlioossuon..." duyuyorum ve uyuyamamasının hıncını benden almak isteyen bir patavatsız yüzünden uyanıyorum ardından yaklaşık 2 saat boyunca öldürdüğüm insanların lanetini çekiyorum, gözüme gram uyku girmiyor.
bizim okula teoman gelmişti adamı öptüm dedim çok dinliyorum seni seviyorum falan adam boynumu dudağımı öptü resim falan çektirdik arkadaşlarda geldi oturduk konuştuk dizimi falan ellyordu. garipti. sonra eve gittim iki akın arkadaşım ailem kahvaltı masasında oturuyorduk. sevdiğim adamda vardı bizimkilerle tanışıyordu. öptüm günaydın sol yanım dedim. en güzel yeri buydu zaten rüyanın sonra ekmek al gel aslı dediler yok dedim gitmem o birden kalktı ben börek alıcam dedi sen gitme misafirsin dedim gitti giderken yine öptüm sol yanım dedim. tüm gün teoman dinleyip sevdiğini düşününce böyle oluyor tabi.
bir şeylerden kaçıyorum ama neyden kaçtığımı bilmiyorum ve merdivenlerden hızlı bir şekilde çıkıyorum. ben hızlıca merdivenlerden çıkarken de arkamda bir bayan var. o çok hızlı olmadığı halde nasıl aramızdaki fark hiç azalmıyor diye içimden geçiriyorum. sonrasında da merdivenlerden çıktıktan sonra binanın çıkış kapısına ulaştıyorum ve kapının tam orada karşıma bir palyaçoya çıkıyor. palyaçoya uçan tekme atarak binadan çıkışı yapıyorum.

benim için kısa, anlamsız ve garip bir rüya oldu.
galaksiyi kurtarmak için herkes bana güveniyordu, lakin benim çişim geliyordu.

sonra uyandım, ki gerçekten tuvalete gitmem gerekiyormuş.

galaksi öyle kaldı velhasıl, ne de güzel kurtaracaktım oysa.
yemyeşil bi ovada, güneş tam tepede parlarken, beyaz bir ata binmiş balık gördüm. milli piyango aldık hadi bakalım, rüyaya bak tüm iyi tabirler kombo yapmış. swh
Rüyamda onu gördüm sözlük !

Herkes gibi uyumadan önce; rüyamda görmek için ettiğim duaların sebebi olan kişi..
Rüyaların gerçekle bir ilişkisi olmamasına rağmen, rüya bile olsa görmek istediğim kişi..
Aslından kalbimin kırık olduğu ama rüyamda kırıklığımı ve incinmişliğimi unutturan kişi..

Hani bazı rüyalar vardır hiç bitsin istemediğiniz. Ya da tam en güzel yerine gelmişken bir anda uyandığınız.. hıh! işte bu da tam böyle birşeydi. En güzel yerinde açılmıştır gözlerim.
Çocuktum.. böyle bir şey yaşadığımda yumardım gözlerimi tekrar. Yumardım ve rüyamın devam edeceğini düşünürdüm. Rüya yerine hayal kurmaya başlardım. Bugünde öyle yaptım. Kapattım gözlerimi. Yine olmadı! iyice sıktım. yine olmadı. Bu sefer hayallerle devam ettiremezdim. Çünkü o cümlenin devamını getirmeliydi. 'tek bir şey var' demişti. 'kısa bir süre sonra belli olacak, her şeyi öğreneceksin. ama tek bir şey var' (!) neydi o!!! Beni bu denli kırmasının, hırçınlaştırmasının, isyan ettirmesinin sebebini öğrenebilecek miydim o zaman? Sorularıma cevap bulabilecek miydim? Yarı yolda kalmışlığım sona ericek miydi? Rüya devam etmedi. Evet. Cümlenin sonunu öğrenemedim..
Hem öğrensen ne olacaktı??
Bilmiyorum...
tam ali nazik'in üstüne terayağı gezdiriyordum ki uyandım. çok ilginç bir rüyaydı. hala etkisindeyim ali nazik yiyesim var.
ben sürekli inli cinli rüyalar görüyorum sözlük. neden acaba? yatmaya korkar oldum.
Önce berbere götürüyorlar beni. Kafamı sıfıra vuruyorlar. Sonra havaalanına oradan amerikaya. Brazzers stüdyolarına. Oradaki kel amca karşılıyor beni. Gel aslanın sana mesleğin inceliklerini öğreteceğim diyor. Neyse sonra odaya geçiyoruz, nikki abla, puma abla filan oradalar. Ay bu ne şeker çocuk diyorlar... Sonra alarm çalıyor uyanıyorum. Sikim alarmımı amk.
ne zaman görüldüğü hatırlanmayan ve uzun süre oldu görmeyeli rüyalarıdır. bir insan hiç mi rüya görmez arkadaş ya.
artik gundemin etkisinden midir nedir. ruyam da suriye ile savasa girmis, adana'yi isgal etmislerdi. biz de ailecek adanadayiz. babam resmi gorevli olarak cagirilmis catismalara gitmisti. evde abimle annen yoktu. camdan catismalari ve patlamalari izliyordum. yolcu ucaklari dusmus sokakta suriye askerleri geziyordu. daha sonra ozel kuvvetler sehire giris yapmis dusman birlikleri ile catisiyordu. sehri geri almislardi fakat bizinkiler piyasada yoklardi. yuksek rutbeli bir asker uc madalya ile gelip ailemin catismalarda hayatini kaybettigini soyluyordu. sonra calar saat caldi uyandim. arkadas aksiyon filmi gibi ruyaydi bilinc altim ne garip bir yer oyle.
muhterem hoca efendinin hicreti bitmiş ve yurda geri dönmüş, etrafta barış havası var, herkes mutlu, herkes huzurlu.
gariptir. uzunca yolun ortasından giderken sağım solum köpek kaynıyodu. köpektende tırsarım. ama rüyada tırsmıyodum. miroğlu gibi yürüyodum. bacaklarım ayrık ayrık niyeyse. her iki adımda bir köpek kayboluyodu önümden. sonra sola döndüm. bir yeşillik. bir çınar. o çınarın altında da bir oyuncak polis arabası. uzaktan kumandalı hemde. onu sürüyodum uyandım. osmanlı devletide çınar rüyasıyla kurulmuştu ama şimdi bu. yoksa ?
Yaşadıklarımızın nasıl bilinç altımıza işlediğini aşağıdaki örnekte hep beraber göreceğiz.

Dün eski sevgiliminde bulunduğu bir arkadaş grubuyla dışarıda toplanmıştık. sonra akşam yatmadan önce yatakta boston maratonu hakkında haberlere bakıyor bir yandan da sözlükte takılıyordum. En son baktığım başlık "memelere özgürlük sütyenlere hayır"dı. Rüyam ise;

Beşiktaş'ta gerçekleşen Beşiktaş maratonunda bitiş çizgisine yaklaşan aralarında eski sevgiliminde bulunduğu kızların, kadınların tişörtlerini çıkartıp memeler fora şeklinde yarışı tamamlamaları benimse onca meme arasında eski Sevgilimi bulup vücudumu siper ederek memelerini kapatmaya çalışmam.

işte bilinçaltının mucizeleri.
Sozluk yazarlarini derinden etkileyen ruyalardir.

Bir alisveris merkezindeyim sanirsam. Yanimda birileri var. Hatirlayamiyorum. 11. Kata cikmamiz lazimmis. Asansore binecegiz. Yanimda kimse kalmiyor. Bir adam daha biniyor benimle ve bir tusa basiyor. Bense 11. Kata basmayi unutuyorum. Kayboluyorum. Baska bir asansore geciyorum uzerinde sadece bir tus var 44. Kat... bir seyler oluyor. Asansor binanin bir dairesinin icinden geciyormus. Iniyorum. Evin icinde geziniyorum. Bu ev orta halli bir ev. Yumurta kirilmis ocakta daha yeni. Korkuyorum beni gorecekler diye. Iki tane asansor var. Yanlis olanina biniyorum. Yuzumu goruyorum kipkirmizi. Ev sahipleri gelecek diye heyecanlaniyorum diger asansore biniyorum.

Ilgincti ya... neye isaret acaba?
rüyamda cep telefonundan sözlüğe girmişim. başlık açayım, entry gireyim diyorum, bir de ne göreyim. türkçe karakter tuşlarının hiç biri çalışmıyor. rüyam sözlüğün kabusu haline geliyor. sonra lanet olası federal yetkililer geliyor, başlığıma entryme müdahale ediyor. doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor. kan ter içinde uyandım. allah böyle duruma düşürmesin.
Lotr da kendimi frodonun yerinde olduğumu görmüştüm. Film gibi rüyamda 3 saat sürdü. filmin yan etkileri...
daha 10 dakika önce behzat ç'nin sağ koluydum amk.

şimdi şöyle oluyo. behzatımla aynı evdeyiz. ama ikimizde polisiz ve aynı birimde çalışıyoruz. bu mal oturuyo kanepede. odaya giriyorum. 'naber lan ibne?' diyorum. behzat da bana 'iyi lan yarram sen naptın?' diyo. böyle aptal aptal bakıyoruz birbirimize sonra bıyıkları dikkatimi çekiyo behzatın. 'o bıyıklarının amına koyayım, iğrenç herif, süpürge püskülü gibi yapmışsın, git traş ol it herif' diyorum. tabii siklemiyo bunu behzat. pis pis gülüyo anca.

sonra yine soruyorum behzata. 'ne işimiz var lan burda yarram?' diyorum. o da bana 'böbrek operasyonunun saatini bekliyoruz kafasını siktiğimin. kaç kez söyledim beynini siktiğim' diyo ve muhabbetimiz burda bitiyo. ama rüya devam etmektedir.

behzatla saklandığımız evden bir şekilde çıkıyorum ve şu böbrek işini yapan adamın yanına gidiyorum. meğer behzatla ben insanlardan böbrek satın alıp, bu böbrekleri zenginlere takan bi doktorun peşindeymişiz. ama ben bu rüyada o kadar şerefsizim ki, ikili oynuyorum ve bu doktora gidip yakalanacağını söylüyorum.

doktor dediğim adam da ha bu.

http://www.google.com.tr/...d=0CFIQ9QEwBw&dur=476

bundan doktormu olur hammını sikem. ama bu doktorla evde falan takılmıyoruz. bildiğin 'böbrekçi' diye tabelası olan bi bakkal dükkanı. neyse bu herifle başlıyoruz muhabbete. elinde sigara var. içli içli dert yakınıyo bana. 'aga eskiden bu böbrek işinde çok para vardı. günde 2 tane böbrek taktığım olurdu. (bu takma olayını rüya sonunda anlıcaksınız)'. böyle bayaa sektörden bahsediyo, böbreğin nasıl bir organ olduğundan falan bahsediyo.

sonra biz bu doktorla oturuken genç bi çocuk gelip 'abi 1 böbrek alabilirmiyim?' deyip ve pantolonunu indirip domalıyo. göt falan açıkta bildiğin. bizim doktor buzdolabından 1 tane kanlı kanlı böbrek çıkarıp, adamın götüne sokuyo. kolunu adamın götünün içine tamamen sokup takıyo böbreği yerine. sanki araba yedek parçasına hammına. ve '2 gün sonra gel kontrol edelim' diyo doktorumuz hastasına.

müşteri gittikten sonra doktor ikimize ince belli bardakta çay koyuyo. tam içerken dükkana behzat geliyo ve bana 'tüm operasyonu bozdun dimi lan' diyo.
ve behzata dönüp 'tabii bozdum başka ne bekliyodun ki bıyıklarını siktiğimin' deyip uyanıyorum.

tabii bi kalktım göt baş her yer açık.