bugün
- galatasaray10
- icardi190525
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz23
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı115
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- dursun özbek16
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı12
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- anın görüntüsü23
- karıya kıza doymuş erkek31
- bir şarkı sözü der ki10
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası39
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- hakemsiz galatasaray8
- fulya öztürk8
- fenerbahçe büyüklüğü9
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması11
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
- fenerbahçe taraftarı26
- jayden oosterwolde9
- dokunmaya kıyamadan sevmek21
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz22
- bik bikinize ne dikersiniz13
- mühendis erkeklerin genel özellikleri8
- bik bik'in cinsiyeti16
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir11
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur11
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- fenerbahçe13
- mauro icardi11
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması11
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
şerefsizim bir cinnet her şeyi halleder.
(img:#1668534)
görsel
mood
mood
yalnızken hayattan bıkmış, yanında biri olunca mutlu gibi davranan bir yazar... tabi sinirli hali görülmemeli.
her şey anlamını yitirdiğinde, tutarlılık adına, televizyonda yayımlanan la liga ve bundesliga maçları da anlamını yitiriyor.
Ne salak salak durumlar bunlar yae?
görsel
dip.
dip.
görsel
ütopyalar güzeldir güzel.
ütopyalar güzeldir güzel.
Gecenin bu saatinde elinde mikrofonla şarkı söyleyen üst kat komşumun yaşama sevincinin yanında hal değil halcik olandır en fazla.
(img:#1672018)
Sabahın 6 sında kreşe gitmek için kaldırılan çocuk gibiyim.
gündüz evdeyim, akşam iş yerindeyim, gece yine evdeyim, bu döngüye hapsoldum, hiçbir şey yapmak istemiyorum, istesem de yapacak bir şey yokmuş gibi geliyor.
Fikirlerimin demindeyim. Tadı çok acı, mayhoş; Mide bunaltıcı ve uykusuz.
Siz siz olun; herkes gibi sıradan varlıklar olmaktan ve onların arasına girmekten geri durmayın. Merak etmeyin zaten fikriyatı bünyesinde Sıradan insanlarsınız.
Ne demiş malûm nickim; daha az düşün daha çok eğlen!
Siz siz olun; herkes gibi sıradan varlıklar olmaktan ve onların arasına girmekten geri durmayın. Merak etmeyin zaten fikriyatı bünyesinde Sıradan insanlarsınız.
Ne demiş malûm nickim; daha az düşün daha çok eğlen!
Değiştirmeyi bile umursamadığım yeşilçam filminde kızın babası, kartal tibet'in koltuk değneklerine baka baka "sevdiğin kıza koooooş, kooooşşş" diyor.. işte, hayat da yardım eder görünüp benimle böyle dalga geçiyor.
Heyecanlı,güçlü,hızlı,adapte olmuş. Sanırım bu fotoğraf beni özetliyor.
görsel
görsel
Satamadım Bmx'i. Deliricem. Depresife bağladım amına koyayım.
aynı anda hem "kibirli ve saldırgan" hem de "mütevazı ve narin" gibiyim.
dengeyi zor koruyorum.
her gün özümle iletişim kurmaya çalışırken yakalıyorum kendimi.
bir yanıma "bu kadar keskin olmamalısın" derken diğer yanıma "bu kadar yumuşak olmamalısın" diyorum.
ikisinin de beni dinlemeye niyeti yokmuş gibi geliyor.
işin en ilginç yanı ise yolunda gitmeyen bir şey olduğunda ikisinin de beni suçlaması.
eskiden bu durum gelişmemi sağlıyordu...
muhtemelen bugün de gelişmemi sağlıyordur, ama bitmeyen bir sıkıntının içinde yaşamaya tahammül edemiyorum artık.
üzerimdeki baskı sanki kemiklerim balon gibi şişmiş gibi hissettiriyor, sanki bir gün aniden patlayıp atomlarıma ayrılacakmışım gibi...
dengeyi zor koruyorum.
her gün özümle iletişim kurmaya çalışırken yakalıyorum kendimi.
bir yanıma "bu kadar keskin olmamalısın" derken diğer yanıma "bu kadar yumuşak olmamalısın" diyorum.
ikisinin de beni dinlemeye niyeti yokmuş gibi geliyor.
işin en ilginç yanı ise yolunda gitmeyen bir şey olduğunda ikisinin de beni suçlaması.
eskiden bu durum gelişmemi sağlıyordu...
muhtemelen bugün de gelişmemi sağlıyordur, ama bitmeyen bir sıkıntının içinde yaşamaya tahammül edemiyorum artık.
üzerimdeki baskı sanki kemiklerim balon gibi şişmiş gibi hissettiriyor, sanki bir gün aniden patlayıp atomlarıma ayrılacakmışım gibi...
güncel Önemli Başlıklar