hiçbir zaman iyi olamamış gibi.
aldığı bütün haberler sınavlarla, derslerle ilgili olan hayattan soğumuş.
baş ağrısından aldığı etkiyle sinir harbinde.*
Çok yorgunluk var ama hiç uyku yok.
Gidip orta boylu esmer bi' herifi öldüresim var. cesedini de denize atacağım. ama daha önce cebine huşeng azeroğlu'nun kasediyle mücrim mis adına oynanmış ve sekiz tutturulmuş bi' kupon koyacağım. kupona adres olarak zincirlikuyu mezarlığını yazacağım. daha sonra pakistan aksanıyla ingilizce konuşarak polisi arayıp olayı üstleneceğim.

işte öyle bir ruh hâli...
dağınık bir oda. herşey her yerde. kağıtlar, kalemler, hesap, kitap birbiriyle sevişmekte. kahve fincanına sigara söndürecek kadar abartıya kaçılmış, ve dikkatsizlik ya da daha doğru bir tabirle sakarlık sonucunda o fincan yere düşmüş ve parkeyi seken fincanın içindeki telve tanecikleri sigara külleri karışımı direkt olarak kıpkırmızı halının ebesini sikmiştir. çakmağımın gazı bitmiş, sürekli mutfağa gidip gelmemek için bir kereliğine ocaktan mum yakayım, diğerlerini mumdan yakarım dedim. mum bitmeye başlayınca bir kağıdı yakıp daha büyük bir ebattaki muma aktarmak istedim. kağıdı söndüreyim derken elimi yaktım, sonra kağıt yere düştü ve terlikle üzerine bastırdım. terliğin tabanı beyazdı, içine sıçmış oldum. üstelik bununla uğraşırken sehpadaki biten mumu devirdim, dibindeki sıvı zönk diye kollarımdan yere süzüldü. bu sefer direkt parkeye geldi, silinmesi kolay en azından dedim. sonra, "ne silicem lan, birazdan kurur bu; kazıdığım an çıkar" dedim. sonra durdum ve düşündüm, "oha be kardeşim" dedim. "yuh be hayvan herif" dedim. bu kadar da olur mu derken, kolumda mumdan akan sıvı sinirimi bozdu. temizleyeyim lan şunu diye diğer elimle ufalamaya çalıştım. sonra daha bir yapışkanlaştı. sinirim hepten bozuldu, bildiğin yapışkan bir sıvı kıllı bir kolda nüfuz ediyordu. delirdim amk yeter lan.

ruh halim karla karışık yağmurlu, parçalı bulutlu, sıfırın altında bilmem kaç derecede, sümük donduran soğuğa direnen tipi, tipi tipini siktimin hali.
donuk. dondum kaldım ben ya hiçbir şey düşünemiyorum, içimden de hiçbir şey yapmak gelmiyor, hayattan mı soğudum nedir. hayat beni şaşırtmıyor ya şaşıramıyorum bile yaşadıklarıma, reflekslerim, tepkilerim azaldı. bir soğuk, bir çirkin,bir abuk bir şey oldum ben ya, bu ne be. lan evlat olsam sevilmem yani öyle bir şey. ben gidiyorum ya şurada ileride bir yerlerde yüksek bir şeylerin ardından atıvereyim kendimi bari kısa yoldan.
surekli ayni konuda baslik acan, entry giren yazarlara aklina gelen her seyi soyleyebilecek kadar merhametle dolu.. onlarin da ciddiye alinmaya ihtiyaci var ne de ola.
uzaklaşma arzusu içinde.
i am melancholy man.
nasıl tanımlanır şuanki ruh halim bilemiyorum.. Hayat, yanımdaki insan.. Yollar onunla güzel, 1günlük tatil onunla keyifli.. Huzurun zirvesindeyim yine..
Kimsenin benden bir beklentisi kalmadı. Zaten kimsem de kalmadı. Dipteyim yani. Gerisi yok.
tecavuze ugramis bir ruh halidir. bugun yasadigim olaylar sonrasi olu bir ruhtur ve onun halidir.
Terk edilmiş hasta yalnız. Kırmızı başlıklı kızı bekleyen büyüknene gibiyim.
çoğunlukla psiko. dışarda dayı, mutfakta gurme, yatakta yumoş.
Kanını emmeye çalışan sivrisineği öldürüp sonra da "acaba günaha girdim mi?" diye düşünme ruh halimsi gibi bir haldeyim.
şaşkın.
Soyleyemediklerim bir damla gözlerimde.
Maça hazır boksör.
karanlık
ruhum kararmış
aydınlık uzakta
biri gelse de aydınlatsa
belki de her şey yakınımızdadır, çok yakında.
karamsar.
herkes için çok kolay, basit, sıradan olan şeyler neden benim için zor, karmaşık ve olağanüstü olmak zorunda.
neden ama, gerçekten bunu düşünüyorum ruhum eziliyor. böyle olmamalı sanki yada bilemedim. böyle mi olmalı!
Kendisi kışta.
masmavi kendisi.
(bkz: ı am a melancholy man)