bugün

canımın ne denli yandığını kimse anlamıyor, bilmiyor. gülünce herkesin gerçekten mutlu olduğumu düşünmesi ve takmadığımı düşünmesi komiğime gidiyor aslında. herkese olan güvenimi kaybediyorum gün geçtikçe. yakınlarımın davranışları gözüme batıyor. istemesem de gıcık oluyorum durduk yere. ama tamamen yaşadığım şeylerden dolayı. normalde ben yakınlarıma asla gıcık olamam hatta bunu hep yadırgardım nasıl gıcık oluyorlar diye. başıma geldi. belkide onlarda canları yandığında ne yapacaklarını bilmediklerinden böyle oluyorlardır diye düşünüyorum.
hiç ummadığım insan bana neler neler dedi bunun acısı tarif edilemezmiş bunu anladım. şu an ne yapıyor bilmiyorum ama beni düşünmediği kesin. düşünmese de olur. bazen diyorum iyiki bitmiş sonra diyorum bari bu şekilde bitmeseydi. ama bitti işte. aslında umursanmaya değen birisi değil fakat yaralarımı sarmıştı. sonradan yara bırakmasını saymazsak gayet iyiydi, mutlu ediyordu. ve aklım almıyor daha 2-3 gün önce sarılıp öpen bir adamın ertesi gün sevmiyorum demesi neyi ifade ediyor?
gereksiz nefretini çerçevesine yansıtanlara sövüyorum şu an içimden. gereksiz kinini çevresine yansıtanlara da sövüyorum. böyle böyle sürüyle sövecek şey buluyorum gözümü kapatıp düşünmeye başlayınca. hiçbir şey düzelmiyor ama içim rahatlıyor en azından. kendi içimde isyan ediyorum ve isyanımı bitirip dünyaya dönüyorum.
neler neler geçiyor da...
buraya yazıp canınızı sıkamam.
daginik oda boyle. asiri daginik hersey ic ice. bisuru cekmece dolap bisuru sey. aradigimi bulamiyorum. daginik odayi bile bulamiyorum.
Sabah kahvaltıda muhlama mı yesem yoksa minnaak pofuduklardan mı ?
Tığ geçti. Lomber ponksiyonda şiş geçti bir de. Tığ , ayagımın sağından girdi , solundan çıktı. içimden geçti bunlar , içimden.
Bu arayacakti aramadi..
Ders çalışayımda zaman geçsin...
Keşke bana bu haksızlığı hiç yapmasaydın da hep güzel kalsaydın hatrımda.
Ya lanet bir insanım diyorum yada sıradan olamıyorum . Siyah bir örtüdeki beyaz kalan noktayı görür gibi insan kalan yeri görüyorum o insanda.
içim uyu, dışım salla diyor ben ne desem ki şimdi. En iyisi susayım.
iki gram yürekli olsaydın da kendini bıraksaydın bana. Doğruları söyleseydin. Biten hiçbişey değil aslında sen oldun.
Içimden şehirler geçiyor günler aylar yıllar geçiyor.
içimden birşey geçmiyor, bu nasıl bir sorudur.

içimden birşey geçiyor olsa, ılık olurdum.
Hönkür Hönkür ağlamak!.
Ah be sözlük kendime göre birini bulamıyorum tam buldum diyorum tartışıyoruz sonra ayrılıyoruz nolucak bu halim yahu.
kusma istegi.
bakışırken,
öküz gibi..
içlerimizden ve
gözbebeklerimizden,
tren geçiyordu.
Şöyle bir 5 yaşıma kadar geri gidebilir miyim ben?
içimden geçenler artık içimde kalıyor. tam dilime geldiğinde neyse ya sen mi kurtaracaksın diyorum. sonra devam.
Uzerime cikmak uzere olan kadına sevgi dolu sözcükler sıralıyorum.
bob dylan dinleyip kırık kalbime köz basayım.
Seneye alttan alacağım dersleri nasıl vereceğimin hesabını yapıyordum. Sonra kalan internetimi sorguladım, 52mb olduğunu görünce "heaa iyimiş yeaa" diyip buraya geldim.
burada sözlük mü entelektüel facebok mu belli değil.
Yakine bir arkasimla kustuk. Aslinda kustuk degil o bana darildi. Kendi capinda bir dunyasi var ve bir sekilde bana kizip kirildi. Hatta kirildigini ne bana soyledi ne bisey yapti. Sonra ben arayi bir sekilde duzeltmeye calistim olmadi ama hic kotu konusmadim en son benden nefret ettigini soylemis. Suan icimden soyluyorum ki ben onun nefret edicegi bisey yapmadim. Ki arkadasim yapmamda yani biri icin bana bu kadar darilip benden nefret etmesi gereksiz. Sen hic mi arkadasini tanimadin. Nasil yakin dedin. Neden nefret ettin. Neden yani