bugün

Gözlerinin içine bakmaya utandığım birisi vardı.
Bazen kendime ait olmayan fikirleri savunasım geliyor. Sebebi de benim savunacağıma karşıt olan düşünceyi benimseyenlerin cins olması.
Hele üzerine bir de sinir olan bir tipse değme keyfe.

Bununla alakalı olarak; insanlarımız duyduğunu, okuduğunu, gördüğünü anlamaktan aciz. Bu yukarıda bahsettiğim eylemi yaparken onu fark ediyorsunuz. Şartlanmış bir şekilde siz ne derseniz, ne iddia ederseniz konuşmayı o yöne çekebiliyorsunuz. Çünkü sizinle tartışan şahsın tek Gayesi var: o an öne sürdüğünüz fikri çürütmek. Kendi düşüncelerini sunmayı bile unutuyorlar.
Bu sebepten eğlenmenize bakın. Bırakın, o çürütmeye devam etsin.
Sevdiğim kız escort olmuş. Ulan zaten zor beğenen biriyim. Yıllar sonra kalbim yine çarpmaya başladı. Şubat ayında gördüm, tanıştım, ayak üstü muhabbet ettik biraz. Muhabbeti ilerletmedim ama kaldı öyle. Aklımdan da çıkmadı. Arada yazışıyorduk, görüşüyorduk falan.
yeğen geldi geçen. il genelinde operasyon düzenlemişler. Escort olarak çalışan kızların alayını almışlar. genelevde çalışan hayat kadınları serbest çalışanları şikayet etmişler. işte vergi veriyoruz devlet kontrolündeyiz vs diye. Emniyet te ne kadar serbest çalışan varsa hem kart çıkarsınlar hem vergi versinler diye toplamış. bu kızın muhabbetini yeğen de biliyor. Dedi sana bir şey söyleyeceğim ama kararsız kaldım. Dedim nedir yeğen açık konuş sis atma. Dedi hani böyle böyle bir kız vardı tanıştığın, ee dedim, dedi onu bugün aldık, escortluğa yeni başlamış.

Adaletini .. dünya ne diyeyim.
Arkadaşlar bana zorla içecek servis ettirenlerin bardağına tükürüyorum.

Pis bir tükürük değil ama beyaz, köpük masum bir tükürük.
Birini kendin olarak sevebilmek ve onun yanında kendin olarak kalabilmek sanırım dünyanın en güzel duygusu. Utançtan yerin dibine girmek isterken sevdiğinin dudaklarında erimek diye bir şey var. Şimdi şu saatte gelse elimden tutsa "hadi gidiyoruz" dese, "Nevriye diye sormam. Uçak, tren, otobüs ve ya gemi hiç farketmez ucu ölüm olsa elimden tutuyorsa gülümseyerek seve seve giderim galiba. Beni ben yaparken bana kendimi unutturan bir his ya da biri nasıl var olabilir ki? Hissettiğim heş gerçek mi yoksa yine borç mu aldım duyguları bilmiyorum ama böyle sürüp gitsin istiyorum. Onunla özgürleşip dünyayı gezmek istediğim kadar. Biraz votka, biraz onun dudakları ve biraz biz oluruz işte sarhoş ve aşık...
dün akşam evdekilerle hararetli bir şekilde evrim teorisini tartışıyoruz. ben artık ispata geçtim homo erectusların yok oluş sürecinden homo sapienslerden bahsediyorum. babam ordan dedi ki ''homo falan karıştırma şimdi homolarla bir işimiz yok''.

ben napayım ki şimdi.
sanırım tanrı beni hiç mutlu olmamaya programlamış.
Allah günah yazmasın
Son zamanlarda kendimi çok da dolu hissetmiyorum ve sırf boşluktan film izliyorum ama aslında okumam gereken kitaplar var Allah affetsin...
Sinem bana ulaşmaya çalışma şeytan insanı günaha şevk eder benden uzak dur lütfen.
bir sürü duygu içine girdim sözlük.
önce sinir, sonra korku, takriben kahkaha ve en son şok. *
yengemlerde misafirlikteydik.
misafir gelecek oldu yengemlere.

sonra yengem dedi ki gelecek kıza bir iyi bak falan. sinir oldum. oldum olası bu işleri sevmem ki üzerine görüş alınmadan, hayatında kimse var mı sormadan. üstelik karşı tarafında haberi olması ihtimaliyle sinirlendim.

neyse. misafirler geldi.
ben salona geçmiyorum gerginim. bildiğin korkuyorum lan. istemiyorum.

beni illa çağırdılar.
girdim içeri.

Alakasız bir yerde karşı tarafın haberi olmadığını anladım. rahatladım. hatta 3 ay önce sözlenmiş kız. ama kahkaha atıyorum. Malum konu açılmadı bile.

neyse konu iş güç eğitim.
üniversitede kalmaya geldi konu torpil gerek tanıdık vesaire diyorlar ales de zor falan. ales'te iyi puan aldım, hocalar ve rektörlükle de aram iyi derken.. karşı taraf beni dinler oldu sessiz. işi şova vurdum. anneme kimse var mı oğlumuzda söz nişan diye sordular su içmeye kalktığımda, duydum. bu kızın 2 yaş küçüğü varmış. kendi kendime başladım sövmeye.

ama annem eylulsabahi karşı böyle şeylere, hem daha erken diyerek beni kurtardı. canım benim.

az daha hislibiri 2 oluyordum sözlük. *
mahallemdeki 8 yıl okuduğum ilkokuluma gidip, kimselere görünmeden arkasındaki salıncakta sallanmak istiyorum.
kendini deli sananlar genelde normaldir. ama sen sen var yaaaa.....
Yüksek lisans başvurularını da kaçırdım boktan bi iş yüzünden. Bi senem heba oldu yine. Niye mi? Bu lanet kağıt parçaları yüzünden.
Zor zamanlarımda, kendilerine en çok ihtiyaç duyduğum anlarda yanımda olmayan ve benden desteğini esirgeyen insanları affedemiyor ve kasıtlı olarak soğuk,ilgisiz ve mesafeli davranıyorum. Hele ki karşı taraf bunu fark edemiyor veyahut da anlamıyormuş gibi yapıyorsa olay sohbetimi kesmem ile son buluyor.

Ya ben en ufak, ehemmiyeti söz konusu olamayacak kadar basit bir konuda dahi sırf dert yandı diye insanları saatlerce teselli ederken, beni gerçekten bunalıma kadar sürüklemiş bir durum söz konusu olduğunda bu insanlar neredeler?
adam sözlüğü günah çıkarma kabini sanmış ilginç.
odamın açık penceresine 1 m mesafedeydim ve nereden geldiği belli olmayan ve ne kadar uzaktan atıldığını bilmediğim 5-6 el silah sesi duydum.
sürünerek yerimden kalktım ve holdeki duvar tarafına gittim.
korktum sözlük.
arkadasliklarimi artik sorguluyorum. oyle kirgin hissediyorum ki kotu animda yanimda olmadiklari icin.
Bu hayatta ezbere bildiğim tek telefon numarası sucuya ait.
Ne kadar sinirli kırgın olsam da konuşmayı özledim.
Elimi tutacak kimsenin olmadığını kabullenemiyorum. Yalnız kalınca yakınan insanlara hep laf söylüyorum ama kendim yalnız kalınca hiç iyi hissetmiyorum ve onlara bunu söyleyemiyorum bu kız yalnız kalmasın diye düşünmelerini bekliyorum ve tabi kimse düşünmüyor. Tek başıma nasıl başaracağım nasıl çıkacağım bu işin içinden bilmiyorum. Keşke bi desteğim olsa diyorum hep, keşke.
ciddi anlamda sığır dolu.
Her gece kendime sarılarak uyuyorum.
Somali’de ya da Nijerya’da açlık çeken, zor durumda olan bi çocuk almayı, büyütmeyi ona el uzatmayı çok istiyorum. Umarım bi gün bana nasip olur bu duygu.
Yazacak şatafatlı cümlelerim yok. Hissizleştim. Kimse kimseyi gerçekten sevmez. Yazık...
Mutsuzum ve pollyannacilik oynamaktan yoruldum.