bugün

Moralim o kadar bozuk ki ard arda bilmem kaç tane sigara yaktım.
yoruldum.
şirin bir görüntüm var ama çok fenayım.
Dün yanlışlıkla üzerine çay döküp kolunu yaktım diye 30 dakika azarladın. Ulan sen benim ciğerimi yaktın tek kelime söyleyemedim.
Dişim ağrıyor be sözlük!
Alnima sevismek istemiyorum diye dovme yaptirsam yeri amq.

Allahim ben zor durumumda yanima kosan agladigimda goz yasimi open bir erkek istiyorum.

Sexten uzak. Sexinizi sikeyim. Yeter abi ya.

Ver mi yo rum.

Yok lan yok dukkan kapali yok oyle bi sey.

Tamam zamaninda bende yasadim yasiycagimi da sevip hoslandigim cocuk bi gun "beni gorunce ilk ne dusundun?" Diye sordu.
Bende "yaa allahim su tatliliga bak boyuda ne kadar uzun" dedim. Sonra "sen? Diye ekledim. Hic utanmadan utanmaz arlanmaz orospu cocugu amcik kafali ne dedi biliyo musunuz?
"Off ben bunu ne sikerim be" diye dusundum :ddd
Dedi gulerek.

O gun erkeklere karsi butun ilgimi kaybettim cinsel arzu istek 0 landi. Guven 0 landi. Sevilmek 0 landi.

Ya bu kadar mi cabuk tuketelim birbirimizi amk ya ciddi misiniz ya?

Hayir buraya yaziyorum cunku psikologum duysa dehsete duser bence. Kadin erkek iliskileri 0 abi 0.
Yettiniz bittiniz amk ya.
Ben güven sorunumun nedenini buldum sözlük. Insanlara olan inancımı kaybetmişim. Yani nasıl desem kimsenin kimsenin umunda olmayışını o kadar güzel sindirmişim ki dinlemiyorum kimseyi. Baya baya dinlemiyorum.

Bugün dört kişi bir konu hakkında tartışırken ben bi noktada kopmuşum.

- Song sen ne diyorsun?
+ ha?! ben yoklama almaz diyorum.
- !? Yemeği nerede yiyelim diyorduk.
+ Pardon, fark etmez benim için.

Neden bu kadar rol yapıyor ki insanlar? Mesela gidip birine beni seviyor musun desen, arkadaşın olsa yani, sevmiyorum demez kimse. Hatta yaaa canııım saçmalama der. neden seveceksin ki? sanırım hala yaşıyor olup beni seven ama gerçekten seven diyorum nefret etmeyen değil, annem babam kardeşim ve bir de precious var sanırım.

Ve bu düşünceyi çoktan yutup sindirip hücrelerime kattığıma göre bence yalnız yaşamalıyım. Sanırım benim için en iyisi bu olacak. Hayatımı buna göre şekillendirmeliyim artık.
iki haftadır dışarıdan fast food tarzı yemeklerle besleniyorum. içim dışım dürüm oldu. evimde yiyecek birşeyler yok ve ben çok açım. sıcak, sulu ev yemeği istiyorum arkadaş. yüzümde sivilceler çıktı kızartma yemekten. ergenler gibi dolanıyorum.

hah ben de neden evde hazırlamadıgımı sormanızı bekliyordum. bilmiyorum, beceremiyorum. sanırım evlenme zamanım geldi. hamarat kızlara ilgi duymam bunun bir yansıması sanırım. açım arkadaş aç!!

neyse gideyim de iki yumurta kırayım..
şu fetöcülerin amk. her yerden bir şeyleri çıkıyor ipnelerin.

edit: eksileyenlerin milyon kere amk.
sabah erken saatte kantinde çay içerken, o buz gibi havada çay bardağının elimi yakmasını seviyorum.
uzun zamandır içimde ki acıma hissini kaybetmişken yüzüme yüzüme vuran dramlar gördüm bugün. acıdım o insanlara. insanlara küsüp, insanlara acımayı bırakmışken insanlığımdan/insanlığımızdan utandım.

uzun zaman sonra içimde buram buram aciziyet hissettim değerli sözlük. haberlerden alışageldiğimiz suriyeli dramları değil. öz be öz anadolu insanının dramı. yazıklar olsun bize.

adamların tek içme su kaynağından üst değeri 10 olan arsenik değeri 170 (yüz yetmiş) çıkıyor ve kimsenin umurunda olmuyor. aciziyetimizi itiraf ediyorum. ben hepimizin adına utandım değerli sözlük. size geriye bir şey bırakmadım.
Size de yeni başlayacağınız bir işe gideceğiniz ilk gün kıyamet kopsa da gitmesem hissiyatı geliyor mu?
Itiraf kelimesi etimoljik acidan ele alindiginda irfan kelimesiyle akrabadir. itiraf etmek bir arif olma halidir. Sakli kalmasindan vazgectigin seyi salivererek level atlamak ve ariflik yolunda mesafe kat etmek. Bu baslik aktinda, cogu zirva olan yazilara bir de bu acidan bakmak nasil olur acaba?
Bi bekleyiş içerisindeyim. O beklediğim şey olduğunda, sanki sihirli değnek değmiş gibi mutlu olucam, farklı hissedicem, uzun zamandır kayıp olan bir eşyamı bulmuş gibi sevincimden yerimde duramıycakmışım gibi..

Ne beklediğime dair en ufak bir fikrim yok. Gözüm hep olamadığım taraflarda.. sadece bekliyorum.
şu an selami şahin'in peruğu nerede, merak ediyorum mesela. ya da bıyığını nasıl boyuyor?
Bazen gerçekliğimi kaybediyorum. ikilemlere düşmek , hep şüpheyle yaşamak çok zor. Kafamda izleri takip ederken çok yoruluyorum. Bu bana en kötü huy olarak hediye kaldı.

Kısaca sıkıldım demek istiyorum.
eğer sıkıntılı bir durum varsa içinizden gelen sesi dinleyin. o ses sizin atalarınızdan kalan binlerce yıllık tecrübeli dnalarınızın bir sonraki nesilde yaşayabilmek için söylediğikleridir. bunu dinlerseniz hayat kaliteniz artar ve büyük ihtimal içinde bulunduğunuz kötü durumdan en az zararla çıkarsınız. ama tabi kendi beyninizin ne söylediğini de göz önünde tutmak şartıyla.
Arda arel sayfası beni çok güldürüyor. Her ve şey kelimelerinin nasıl yazılacağını bile bilmeyen bir adamın popülist söylemlerle ortalıkta dolanması midemi bulandırıyor.
şu an tam bir mal gibi hala uyumadım.

ulan dün sabah 6 da uyumuş 11 de uyanmışsın deli gibi uykun var yat uyusan kafasını siktiğim. yok film izlicem diye diye uykunu bi düzene sokamadın.
Beni üzen insanlarla konuşmak istemiyorum. Umursamaz oluyorum.
arkadaş azcık yüz verince götü kalkan kadınlar var ya onların götünü ne yapsam bilemedim ki? bi de çocuk daha ya.
kendimi çok yalnız hissediyorum be sözlük. her şeyimi anlatabildiğim 2 insan vardı, biri almanya'ya biri de şehir dışına gitti okumak için. zaten sevemediğim kalabalık istanbul artık beni iyice boğmaya başladı. bir şeyleri sevmek istiyorum bağlanabilmek için, bir hobi bir yer veya bir insan artık her ne olursa. ama olmuyor, sevmeye inancımı kaybettim. herkesin içindeki kötü yönü görüp sonrasında haklı çıkmaktan, iyi ki bağlanmamışım demekten güvenme yeteneğim kayboldu. benim gibi hissedenler olsa bile ikimiz de birbirimize yine güvenemeyeceğiz ve yalnızlar yine yalnız kalacak umutsuzluğu var içimde.
Üniversitedeyken lejyoner olmak için Fransız Ordusuna başvurmayı düşündüm.
Sırf birbirlerinden etkilenip ders istiyorlar diye 5 çocuğa derse gidiyorum haftanın 5 günü. Normalde iki gün gidip kurtulabilirim ama verimli olmuyor diye kendi kendime iş çıkarıyorum.1 saatlik ders için 1,5 saat yol gidiyorum üstüne de yarım saat kitap oku oyun oyna faslı oluyor. Zamanımın büyük çoğunluğu Bayrampaşa'da geçiyorken hala kadıköyde yaşıyorum. Öğretmen lisesi bitirip öğretmen olmamak için bütün ailesiyle kavga eden de insanım kendime sinir oluyorum şu yaptığım işler yüzünden. Çocukları da sevmiyorum o kadar. insanlara hayır demeyi öğrendiğim gün dünya daha güzel bir yer olacak.
Kendim ile savaş içerisindeyim.
Kazanan yada kaybeden önemli değil, bu savaş bittiğinde en çok kendime üzüleceğim.