Hayatımda hiç kendimi bu kadar sığıntı , birilerinin arkasında kalan biri gibi hissetmemiştim . Her gün gittiğim hastanede sürekli bir kıyas, sürekli yalandan samimiyet ortamı. işin kötüsü çevremde çok samimi olduğum arkadaşlarımda da benzer şeyler görür oldum. Ve evet bence mezuniyet bir an önce gelmeli! Son 20 gün diye diye içten içe saydırarak biraz daha sabır diliyorum! Umarım bu yıldan sonra hayatımda sizlerle bir yerde karşılaşmam. Benden uzak kime neye yakın olmak isteyen varsa oraya yakın olsun.
görsel .
hala mutlu olabilecek potansiyelimin olduğunu düşünmekteyim. hayırlısı.
itiraf ediyorum;
Seni özlüyorum,konuşmalarımızı,sana anlatmayı, senin bana anlatmanı.Fakat konuşursam tekrar,yine anlatırsam eskisi gibi; düşüncelerim gibi bende kaybolacağım.Kendimden nefret edeceğim belki de değişmeyi deneyip bunu başardığım için.Kendim için susmalıyım.Bir zamanlar bir mesajınla gülümseyebilirdim belki ama o günler geride kaldı.
Itiraf okumayi ozledim.
milliyetçilikle uzak arkadaş olan ben "tarz" ve onun kafasındaki soysuzlar yüzünden kan kardeşi oldum. her gece türk marşları dinlemeden yatmıyorum. her gün türk'lerin dünya üzerinde ele geçirdiği yerleri ezberlemeye çalışıyorum. beni en çok zorlayan da bu oluyor. yedi cihanın annesini bellemişiz, gerçekten ezberlemesi bile zor. bir türk'lerin dünya üzerinde sahip oldukları bölgeleri gösteren haritaya bakıyorum bir de selahattin demirtaş türk'lerin sonunu getirecek yazanları okuyorum ve en zevkli kısmı da bu oluyor. geçen gülerken 'türk' kahvemi ay yıldızlı tshirtümün üzerine döktüm. neyseki kırmızı beyaz çamaşır makinem çok hamarat. birazdan atatürk imzalı kupamla su içeceğim. aa... er turan sesi geliyor, telefonum çalıyor olmalı, herkese iyi milliyetçilikler.
çevremde ki insanları anlama konusunda zorlanıyorum ve dahası duygularımda sanırım yaşım ilerledikçe bir körelme oluyor. uzun zamandır delice bir sevinç yaşamadım. çevremde olup bitenleri sanki national geographic tv de yayınlanan belgeselleri izler gibi izliyorum. sanırım şu anda olmamam gereken bir yerdeyim.
Sevgilisiyle elele dizdize fotoğraf çektirenleri gördükçe onları kıskandım hep.
merhaba sözlük. eski sevgili gibisin. herseyi geçip gecenin bi yarısında derde sıkıntıya boğulduğunda son çare olarak aranıp mesaj atılan. yol ortasında yüksek sesle konuşa konuşa isyan ede ede yürümek rahatlatmadı. bi de sana yazayım diyorum. daha ne kadar dibe vuracağım diye düşündükçe daha da dipleri keşfediyorum. bıktım artık be amına koyayım. artık düzelsin be amına koyayım. verem olacağım üç kuruş için dertten sıkıntıdan. durum kötüye gidiyor sözlük. bu genç yaşımda hayatı kaçırıyorum, az durulanmış sabun gibi kayıyor ellerimden. amına koyayım.
Özlemişim okulu,dostluklarımı kanka lafını özlemişim yahu. Ne kadar güzeldik be.. ne kadar özeldik. Yemek için para denkleştirirken, biri diğerinin omzunda ağlarken, fedakarlık yaparken çok güzeldik biz. Belki ülkenin öbür ucundasınız ama dostluk tarafımda nefes almaya devam ediyosunuz. Benim için dostluk 205 nolu oda kadar. iyiki varsınız ulan!
güneş elbette doğacak.
çok pis canım sıkılıyor.
Insanlardan bu kadar uzak durabilmeyi ama ayni zamanda bi anda kaynasabilmeyi nasil beceriyorum bilmiyorum.o kadar gereksiz insanlar var ama bi tek o yok. Senin allah belani versin.
Ben aslında kötü biriyim.
Yarın teslim etmem gereken reklam ödevi için o kadar çok rakıdan bahsettim ki içmeden sarhoş oldum.rakı içmeyen bir insan olarak rakı için kampanya düzenlemek kadar saçma bir iş yok galiba.son dakika kanunlara bakıp her şeyin baştan yapmak zorunda olmak kısmını es geçiyorum.
Bütün bunların üstüne Bütün gün yapmam gereken o kadar iş varken kahve içtim,spor yaptım,alışveriş yaptım,arkadaşımla gece yarılarına kadar sohbet ettim.şimdi yazmam gereken hala ödevden ayrı dört sayfa makale var.allahını seven üstüme habermas,frankfurt okulu falan atsın.
Herşeye mızmızlayan,bir engel gördüğünde "bıktım ölmek istiyorum "diye triplere giren ve mücadele etmeyen insanları gebertmek istiyorum.
Güçsüz olan insanların ağzına baltayla vurmak istiyorum.
Edit:çocuklar hariç.
(bkz: annen hariç de lan)
insanların nasıl kariyer yaptığını, bu dünyada nasıl ilerleyip bir yere geldiğini çözdüm. uygulama alanım yok ama çözdüm. bir şeyi bilmiyor musunuz, veya emin değil misiniz? kesinlikle bilmediğinizi itiraf etmeyin. yüzde yüz biliyormuş, eminmiş gibi davranın ve karşınızdakini kendi bildiğinizin doğru olduğu yönünde iknaya girişin. yanılırsanız da yüzünüz bile kızarmasın ve üstünde düşünmeyin bile, yaşanmamış gibi davranın.

benim yakın bir arkadaşım var, aynı böyle. anlaşılsın diye farazi bir örnekle anlatıyorum, bu ibne ömrü boyunca kapalı bir alanda tutulmuş, gökyüzünü hiç görmemiş ve rengini kan kırmızısı sanıyor olsun. gökyüzü mavidir hacı dersen hiç düşünmeden ve tereddüt etmeden "yok canım olur mu öyle şey, gökyüzü kan kırmızısıdır" der ve öyle bir söyler ki bunu, ömründe göğe bakmamış olsan inanırsın. iyi adamdır, çok severim, ama bu adam bir şeye "eminim" diyorsa inanmam, ipiyle de kuyuya inmem.

velhasıl kelam, ben bu hayatta çok iyi yerlere gelmek istiyorum diyorsan, böyle bir yöntem var. kullanın.
Şu hayatta tamamen anlaşabildiğim üç insan var. Ikisi uzak. Biri ile görüşmeme tüm ailem şiddetle karşı çıkıyor. diğeri 3 yaşında. Neyseki artık konuşabiliyor biraz biraz saçmalasa da.

Artık özgür olabilir miyim?? ne olur olayım çünkü.
ortamda sık sık dedikodumu yaptığını öğrendiğim (bunu küfürler eşliğinde yapıyor) bir kızın sevgilisini ayartıp öpüşmüşlüğüm vardır. daha sonra mesaj atıp sevgiline sahip çık demişliğim. olaylar olaylar gençler.
4 derece miyop olmusum lanet olsun kpss !!!
bu hayat yordu beni bildiğin gibi değil.
Sokakta 60 liramı düşürmüştüm. Askeriye' deki görevliye vermişlerdi. Ben düşürdüğümü farketmemiştim. O gün " Birisinin 60 lirası düşmüş hangi salak bu kadar parayı düşürür?" diye gülmüştük mahallenin çocuklarıyla. Acı gerçeği eve gidince farketmiştim.
(bkz: kendine hakaret etmek)
birinin beni özleyebilme ihtimalini inanmıyorum.
yıkıldım duyduğumda... neden diye sordum kendi-kendime. o hayat dolu, gencecik kız nasıl yapar bunu... anlam veremiyorum. boğazım düğümlendi. yutkunamıyorum. hayat bazen zordur. herkes, her şey üstüne gelir, ya da geldiğini zannedersin. o sinsi hüzün hep vardı sende, ama... ama...
hangimizde yoktu ki, aylin? ben kötü hissediyorum... bencilce bunu annene, babana, biz dostlarına yapmamalıydın diyemem, yapamam. bazen sadece gitmek istersin... neden aramazsın... seni hiç unutmayacağım. hep 33 kalacaksın, yaşlanmayacaksın arkadaşım... eminim, düşlediğin gibi bir dünyadasın şimdi. hoşçakal... sonsuzadek...
Az önce biri mesaj attı WhatsApp'tan numarayı ben tanımıyorum. Diyorum allah'ım inşallah odur. Garip bir mide bulantısı yok değil. Diyor ki içimden bana seslenen midem boşuna ümitleniyorsun. O kadar yılın ardından bir selam mesajı yolladı diye heyecandan hasta mı olacaksın şimdi. Siktirsin gitsin ibne.