Uyuyamıyorum sözlük. Şehitler, yaralılar,asker yakınları bu durumdayken uyuyamıyorum.
+hiçbir şey umrumda değil. artık ne dediğinin bir önemi yok.
-saçma olduğunu sende biliyorsun. ne beklediğini bilmiyorum sadece
+bir beklentim yok, neden seninle bu kadar zaman kaybettim anlamıyorum
-aptalcaydı değil mi bu?
+hayır hayır sadece anlamıyorum
-savaşalım mı?
+seninle bir daha asla sevişmeyeceğim.

bir sigara. sabah, öğlen ya da gecenin bir yarısı, hiç önemi yok. sadece bir sigara iyi hissetmemi sağlıyor. hücrelerim nikotine aşk ve tutku karışımı bir duyguyla bağlı. aptal aptal hikayeler yazarken sigaranın bir elimde, kalemin öbür elimde olması dünyanın en güzel şeyi benim için. usulca sigaradan yükselip boğazıma giriyor duman, orada biraz bekletip ses tellerimin yanışından sadist bir uyarım alıyorum. sonra nefes borusundan karın boşluğuna yayılıyor ve kana karışıp diğer elimdeki kaleme mürekkep olarak geri dönüyor. sigara dumanını bu kadar iyi işlemek aptallık değil mi?

bir daha sevişmeyelim... işte bir kızdan duyulacak en büyük felaket cümlesi. duygusuz ve işe yaramaz bir herifin tekiyseniz bu cümle bir daha görüşmeyelim anlamına geliyor.

bir daha görüşmeyelim, bir daha hayatımda olma, bir daha gözlerime bakma, bir daha sana kahve yapmayacağım, bir daha seni görmek istemiyorum bir daha bir daha bir daha...

unutmak zor olmayacak. en azından benim için. ama keşke bir kahve makinesi olsaydın. belki sevişemezdim seninle ama bir daha, bir daha kahve içerdim üst üste. evet yine bir daha bir daha.

bir delinin saçmaları/syf:155
az önce düşündüm ''dün kaç tane sade türk kahvesi içtim'' diye tek tek kiminle nerde içtiğimi saydım. farkındaydım çok fazla içtiğimin.

3 orada, 2 onunla, 4 aksam maçta, 2 sabah derken derken 14 tane çıktı. normalde 7-8 tane içerim günde, 14 beni de garipsetti.

bu kadar mı iradesizim, bu kadar mı tutamıyorum kendimi.

ne zaman çıkmaya başlayacak etkisi acaba? uykusuzluğumda bundan mı? sadece 2 saat bile uyumadım.

ama dönüp bakıyorum kendime ayı gibiyim? ve bu sabah şimdiden 2. sade türk kahvesini bitirmişim.

birileri uyansa da engellese beni.
Sözlüğün en iyi zamanlarında çok kaliteli iki kadınla biri iki biri üç yıl süren büyüleyici aşklar yaşadım. Bir kişiyle ortak iş yaptık. Dört zirveye katıldım ve çok eğlendim. Bir yardım kampanyası düzenledik ve boşanmış bir kadınla dört çocuğun hayatını kolaylaştırdık. Buradan biri kadın üç kişiyle güney turuna çıktık ve çok eğlendik. ismini ilk defa burada duyduğum bisürü kitap, film ve dizi hayatıma renk kattı. Şuan sözlükten tiksinsem de o yıllarda bana verdiği güzel şeyler için tamamen silemiyorum.
Sözlük şu an gerçekten çöplükten farksız. Tüm zamanını burada geçiren bisürü acımasız, çirkef ve ukala cahil dolu. Yazık ki onları okuyanlar da bütün insanlar aynı, aşk, cinsellik, dostluk ve siyaset böyle bir şey sanıyor. Oysa aralarda sesi cılız çıkan ama hala güzel şeyler anlatmaya çalışan çok kaliteli kadın ve erkekler var burada.
Şuan canımın çok sıkıldığı gerçeğini kimse değiştiremez.
Kendim ettim kendim buldum. Kimsenin suçu yok . Böyle bir hayatı ben kendim hakettim. Yaptığım yanlışlar söylediğim yalanlar beni bu noktaya getirdi. Ama ben böyle bir insan değilim. Düzelmem gerekiyor acilen. Daha kaliteli ve daha anlamlı bir hayat için kendime çeki düzen vermem gerekiyor.
Kağıda isim ve numaramı yazıp verdiğim kızın beni gece uykuda arayıp benim saçmalamam sonucu tarih çizgisi yön değiştirmişti.
31'e gülen samimiyetsiz espiriden anlamayan cahil azgın köylü şaziye kızlar gibi hissediyorum.
ikilemdeyim, çok moktan bir his.

ne yapacağımı, ne yöne karar vereceğimi bilmiyorum..

ya pişman olursam?
göğsümün olduğu yerde bir yerlerim çok acıyor...
ingilizce sınavına giricem sözlük. Inşallah çok kötü geçmez.
Allah kahretsin. çaylak olmuşum. çaylak olmayı hakedecek ne yaptım yaa ???
hayır ben senden vazgeçmedim, silmedim seni öyle birşey yook !! zevk falan aldığımda yok benim saçmalama ben seni kastettim inan bana !
onu öldüreceğim. mutlaka öldüreceğim
nefes alışıyla, yürüyüşüyle, gülüşüyle, uyumasıyla, konuşmasıyla...varlığıyla işe yaramaz bir hata sadece. bütün insanlar birer hatadır, bazıları felaketlere yol açan hatalardır. değil var olmak, dünyaya ölü bir bebek olarak gelmek bile fazla bazılarımıza. ama hiçbir hata çözümsüz değildir bence. evet evet hiçbir hata sonsuzluğu içinde barındıracak kadar güçlü değildir

onu öldüreceğim. hiç acımadan, yalvarmasına bile fırsat vermeden. yalvarmakta bir haktır sonuçta. bazı yaratıkların yalvarmaya bile hakkı yoktur. gözyaşı dökmek, pişman olduğunu söylemek ve belkide son defa af dilemek. hayır buna asla fırsat tanımayacağım. 9 ayda dünyaya gelmiştir sanırım, ben ona 9 saniye bile vermeyeceğim.

onu sevmiyorum, ondan nefret etmiyorum, onu özlemiyorum...
bütün duygularım kendime karşı. bütün duygularım tek bir noktada birikiyor: öfke.

nefret etmeye ve öfke duymaya değer miyim bilmiyorum. umrumda değil açıkçası. sadece bu kadar zaman sonra bir insana kendimi anlatacak, ruhumun ve aklımın kapılarını açacak ne vardı anlamıyorum. bu kadar aptalca bir hata, benim gibi bir aptal için bile fazla. anlatırken neyi bekledim? anlaşılmak mı? hayır değil. insan anlaşılmayı beklediği anda kaybeder. kimse kimseyi anlamak için dinlemez. sadece bunu yapması gerektiği ve bir işe yaradığını hissetmek için katlanır bir süre.

bana katlanmamalıydı. bu bana bile fazla.

evet bu gece yapacağım bunu. önce kendimi sonra onu öldüreceğim.

bir delinin saçmaları/syf:13
ustun hizmet odulune hak kazanan tek kisiyim.
Hayatımda uzun yıllardır ilk defa yalnız kaldım. Kendiyle barışık bir adamım. Yalnızlığın da güzelliği var. Yine de sırtı dönük, ayaklarını bacaklarımın arasına sokarak uyuyan bir kadının karnını okşayarak, sırtını öperek uyanmak bağımlılık yapmış bende.
Ruhum mu hasta bedenim mi kararsızım.
Yazdığım her yazı için kadınlardan hakaret mesajı yağıyor ve gerçekten sebebini anlamış değilim.
hayatımda yolunda giden hiçbir şey yok.ne iş,ne de başka bir şey. nasıl yoluna girer onu da bilemiyorum.bu aralar yaşamaktan çok ölmek istiyorum.
bunların üstüne bir de böyle bir ülkede yaşamak...tuz biber.
Gittim mal gibi 50 liraya gitar teli aldim sozluk. Bare basabilmek icin 0,10 akustik tel aldim. Bundada basamiyorum. Pismanim.
Bir itiraf daha yapasim geldi. Sehitler icin vatan sagolsun demek nedir ya? Birgun askere gittigimde sehit dusersem zengin oruspucocuklari villalarda rahat kiz siksin diye mi sehit olacagim? Bu nasil bir hayattir ya?
Tanim: sozluk yazarlarinin itiraflaridir.
Anneme sınıfta kaldığımı söyledim.
Kadın o kadar olağan karşıladı ki ben şaşırdım, bekliyordu sanırım.

Vay arkadaş, evde nasıl bir imajım var benim.
Ne yapacağımı bilmiyorum.

Bir çıkar yol arıyorum, bulamıyorum.

Ağlıyorum, yalvarıyorum, küfür ediyorum. Ne bir çözüm ne de bir sonuç.

Bir yanda canımdan çok sevdiğim , bir diğer yanda beni bu yaşıma kadar getirmiş ailem ve onların değerleri.

Sevdiceğim, canımdan çok sevdiğim nar çiçeğim.

Ben kimsenin günahına girmedim, kimsenin ahını almadım.

Kimseye ilk olmadım , kimseye ilki yaşatmadım.

Keşke diyorum keşke, bilmiyorum ne kadar çok nefret ediyorum bu kelimeden. Keşke keşkeler olmasa derken dahi bu kelimeyi kullanmaktan.

Lisedeki matematik öğretmenimden bile daha çok nefret ediyorum bu kelimeden, hani o herkesin ortasında tokatlayıp, güç gösterisinde bulunan.

Keşke beni bekleseydin. Biliyorum karşı koydun , yapma dedin belki de yalvardın. Asla istemedin öyle bir şeyi yaşamayı.

Asla istemedin belki de mutsuz olmayı, mutsuz kılmayı kim isterdi ki söylesene.

Tüm masumiyetinle gittiğin o yerde böyle bir şeyin başına geleceğini. Kim söylerdi , kim bilebilirdi ki.

Allahsızın çocuğunun birinin tüm hayallerimizi yıkabileceğini.

Yutkunamıyorum, nefes alamıyorum.

Şirkettekiler gözümdeki şişlikleri, morlukları soruyorlar

ilaçların etkisinden diyorum, geçiştiriyorum.

Kimisi de dalga geçiyor, dayak mı yedin lan!? şeklinde.

Hiç kimseye anlatamıyorum derdimi, diyemiyorum sabahlara kadar ağladım geçsin diye.

Hıçkırarak uyanışları mı dahi saklıyorum kendimden.

Söyleyemiyorum kimseye derdimi anlatamıyorum , ne bir dosta ne bir arkadaşa ne bir ağabeye ne de bir aileye.

Sana anlatıyorum bir tek, seninle paylaşabiliyorum her şeyimi. Ağlıyorsun , ağlıyorum tüm bunların ardından daha çok ağlıyoruz.

Zamanı geri alabilmeyi, yaşanan tüm olumsuzlukları silebilmeyi öyle isterdim ki.

Hatta birinin çıkıp tüm bunlar şaka sana şaka yaptık demesini ve ona önce ağız dolusu küfür etmeyi ardından sarılıp ağlamayı öyle çok isterdim ki.

Seni reddederim diyen annemi karşıma almaktan korkuyorum.

Seni yarı yolda bırakmaktan korkuyorum.

O pisliğin bir gün karşıma çıkmasından.

Gözlerinin içine sevgi ile bakarken aklıma gelmesinden.

Korkuyorum bir tanem çok korkuyorum, tüm bu olumsuzlukların bir gün karşıma çıkmasından korkuyorum.

Varlığın beni çok mutlu ediyor, yanındayken dünyalar benim oluyor ve mutlu oluyorum her sabah lola bunny gibi gülümseyip bana attığın fotograflarınla.

Ağlıyordum, ağlıyorum.

Tüm bunları yazarken ellerim titriyor.

Bildiğim tek bir şey var.

Seni seviyorum.
Bazen çok ukala oluyorun. Nitekim buna hakkim oldugunu da dusunuyorum. Bazilarinin sanat diye yaptigi seyi sikeyim. Ayrica girdikleri modu da sikeyim. Kimsiniz lan siz?

Bana bunlari soyleme firsati veren sozluge tesekkurler. Hmm idare eder ama olmamis diye nazik olmaktan sıkıldım. Bok gibi olmus siktir git. Sen yapma. Amina kodugumun mali beceremiyorsun demek istiyorum.
incirler de oldu, ben kalkayım artık...