bugün

Itiraf1: Misiri bitirince suyunu cekmekten zevk aliyorum.
itiraf2: yegenimin cicibebelerini gizli gizli asiriyorum.
Yeminlen bunaldım.
aynı haltı defalarca yemeye bayılıyorum.
babam hem dinci hep akpli.kendisine göre ben çok ukala ve asi oldugum için ilerde benim kominist ya da ateist olmamdan korkuyor.bu yüzden tutucu bir yanı var.
bana sorarsanız i don't care.
babam* beykoz numarasını yutacağımı sandı. oysa ben rubicon'u geçtim.

ablam, "babam yeni bir araba almış, gidip onu beykoz'dan almanı istiyor" dediğinde ben artık sürpriz hediyelere ilgi duyamayacak bir yerdeydim, rubicon'u çoktan geçmiştim üstelik yürüyerek ve yanımda sadece tanrı ve bugüne kadar ki savaşlarımın meyvesi olan bilgi ordularım. bilgi ordusu nedir biliyor musunuz? en çok arzuladığınız ve hayal ettiğiniz şeylere karşı bile soğukkanlı olabilmek ve olayların akışını görebilmek. başka hiçbir şey değil.

beykoz'u bilir misiniz?
2 gün önce gırtlak gırtlağa geldiğiniz biri "sana bir hediyem var" diyerek sizi oraya neden gönderir?
gerçekten bir hediye mi vardır? yoksa beykoz'un açık arazileri çok mu kullanışlıdır? sezar'ın cesedini saklamak için?

eskiden bir çok filmde, göz göre göre tehlikeye atılan ana karakterlere bağırırdım: "yahu niye polise haber vermiyorsun? niye önlem almıyorsun? kör müsün!? tehlikenin farkındasın işte! niye o odaya giriyorsun!? niye orada bekliyorsun!? kaçsana!?"

öyle değilmiş. hakikaten de, hayat risk ve politika etrafında döner. hakikaten de herkes kendi handikaplarının pençesindedir. olacak olan şey, olacaktır. sizin ya tanrınız vardır ya da yoktur.

paranoyaklık mı? hiç sanmıyorum azizim. geçtiğim yolları ve şuan olduğum yeri görüyorum. yanımdaki askerleri...

--spoiler--
gracchus! daha neşeli bir şeyler çalın!
https://www.youtube.com/watch?v=52S9oiSwXTo
--spoiler--
Hastanelerde de olaylar olaylar.. Sonunu goremeden geldim icim buruk.
aslında ben hiç olmadım.
RABBiN SENi UNUTMAZ..

Doğduğun gün dünyadakiler için sıradan bir gündü.

O günün en fazla bir yıl öncesinde, dünyaya geleceğin konusunda kimsenin bir fiki yoktu.

Sen yoktun, yok olduğunu sen bile bilmiyordun.

Hiç gelmeseydin dünyaya, kimse yokluğunu farketmeyecekti..

Ne özleyen olacaktı seni, ne de yolunu gözleyen...

Annen ve baban bile senin eksikliğinden yakınmayacaktı.

Sen gelmedin diye kimse üzülmeyecekti.

Sen olmadın diye kimse mutsuz olmayacaktı.

istersen dünya tarihini doğduğn günden öncesi ve sonrası diye ikiye ayır.

Doğumundan önce seni hiç kimse anmıyorken yaratıcın andı.

Seni varlığından önce O sevdi..

Kimse tanımazken seni, yalnız O tanıdı.
Sen yokluğunun farkında değilken, senin var edilmeni diledi.

Hatta sen varlığının bile farkında olmadığın halde, sana kimseye vermediği bir yüz verdi.

Başkaları seni doğduğun günden sonra hesaba kattı.

Yoksa , kimsenin umurunda değildin.

Seni O umursadı..

Seni seviyorum Rabbim..
korkuyorum.
hata yapmış olmaktan korkuyorum.
kendi ellerimle hayatımı mahvetmiş olmaktan korkuyorum.
dahası hak etmediği halde kalp kırıp da yüzüne bir daha bakamamaktan korkuyorum.
Beyaz torosları özledik...
Artık jitem'in geri dönmesi şart oldu.
şehit haberleri ve terör ancak jitem ile biter.

görsel
bugün bekar erkeklerimizin tamamına yakını evleneceği bayanda ilk planda fiziki güzelliğe bakar oldu. genç kızlarımızda erkeklerde fiziki güzelliğin yanında maddi durumunu ilk planda tutar oldular. dini bütünlük, edep, terbiye ve ahlak geri plana itildi. oysaki güzellik geçicidir, yani bu gün var yarın yok olabilir. bir trafik kazasında elimizi, yüzümüzü, ayaklarımızı kaybedip kötürüm olabiliriz. bu gün zengin isek yarın fakir olabiliriz. ana, baba, soy, sop ve asalet kişiye elbetteki bir takım değerler katabilir. fakat hiç birisi dini bütün bir insana kazandırdığı erdemi ve fazileti kazandıramaz. ahirette her şeyin en güzeli zaten sizlerin olacak ama bu dünyada dininize sahip çıkar, allahın razı olduğu kullardan olabilirseniz. hadis-i şerif açıkça belirtiyor. ehli iman bir erkek, evleneceği kadında önce dine-diyanete dikkat etmelidir. bu kadın için de aynıdır.
bugün dağlık bir alanda hem deniz hem akarsu hemde orman manzaralı bir yere gittim. tertemiz hava vardı. çok güzel çiçekler vardı. rengarek kuşlar ötüyordu. şelale bile vardı. içime çektiğim her nefes huzur veriyordu sanki. hayat ne kadar güzel lan dedim kendi kendime. en kötü anımda bile şükreden bir insan olarak bugün belki 50 defa şükrettim. sonra eve geldim. bunaltıcı bir sıcak. evdeki yalnızlık ve kasvetli hava. hayat o kadar da güzel değil mi acaba diyorum şuan. bir türlü karar veremedim hayat güzel mi değil mi diye. *
Az once bir entry okudum, nutkum tutuldu.
Birinin alevi bir oda arkadaşı varmis da, hayatta banyo yapmazmis, cok pis kokarmis.
Burdan da yaptığı cikarim, Aleviler banyo yapmaz, pis insanlar.

Böyle beyinler aramızda arkadaşlar, bunlar nefes aliyor düşünün.
bu şehri terk edesim var ama bi kere kaçmaya başlarsam bir daha duramam diye korkuyorum.
seviyorum sözlük, sevmek ne güzel şey..
son entrylerde hep babamdan bahsetmişim.sıktı be diyosanız kusura bakmayın adamın suratına söyleyemiyorum anca burdan.
Tamam, seversin sevmesine de a be gönül neden hep imkansız, neden hep olmayacak insanlar. Mükemmeli niye ararsın beya. Yalnız kalacağız böyle böyle..
o kadar yaklaşmışken bu kadar uzaklaşmak... çok koyuyor.
Bugün onu dayanamayıp dönecek kadar çok özledim. Yollarımızın bir daha asla birleşmeyeceğinin farkına vardım. ilk defa ben istemeden kalbimden birini uğurladım...
kent switch 1 lira olmalı.
Nasıl davranıcağım, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum be sözlük. Araftayım. Adım attıkça boşluklar çoğalıyor, mesafeler artıyor ve ben uzaklaşıyorum. Toparlamaya çalışıyorum; sağdan tutsam soldan açık veriyor. Düşünmekten bitap düştüm, dengesizleştim. Düşünmemeyi düşünmek. Bu vaziyete kadar geldim. Düşünme be. Delirme yollarından bir tanesi de düşünmektir, evet. Düşününüz, deliriyorsunuz. Çıldırmak üzeresiniz ama yadırgamıyorsunuz.
iki senedir yapamadığım tatili ailemin sürpriziyle tatile gittik fakat aileyle gittiğimden dolayı evde sıkıldığımdan daha fazla sıkılıyorum.bu bana çok koyuyor sözlük okurları :(
hayatım boyunca çok mutlu görünmekten çok sıkıldım.
bok gibi bi hayatım var.
Bugün yine düğün salonun da garson olarak çalışıyordum. Neyse akşam millet geldi yemekleri falan filan dağıttık. Sonra bunlar halay çekecek biri çıktı. Neysr bu başladı apo gerilla falan diyor ama kürtçe söylüyor anlamadim tam. Arkadaşa sordum ne diyor şarkıda diye işte biz gerillayiz apo önderimiz zafer bizim olacak falan filan. Acayip dellendim lan herife bardaklari fırlatasım geldi sen kimsin orospu evladı. Sokarim size de zaferinizede gerillanizida. Sonra bu orospu evladı konuşmaya başladı işte niye ölümler oluyor falan diye. Orospu evladı dagdaki de bizim evladımiz asker de bizim diyor. Asker siksin anani orospu evladı. Acayip dellendim sözlük ama bişey yapamıyorsun bişey desen işten kovulacan parada lazım. Lanet olsun böyle işe herifler senden benden rahat yaşıyor vergi falan da vermiyor ama hala özgürlük diyor orospu evlatları. Lan bişey diyemedim diye kendimi kötü hissediyorum sanki şehitlerimize ihanet etmiş gibi.