bugün

bizde bilirdik şuraya aşkla ilgili itiraflar yazmayı lakin kalbimiz yoktu sevemedik.
Yaklaşık bir senedir erzurumda yaşıyorum.yani Kelime anlamıyla yaşıyorum. Canım sıkılıyor. Tehlikeli bir biçimde. Gitmek istiyorum, kar yağmaya başlıyor. Hep kar yağıyor ve ben kalıyorum. Şimdi Bunu farkettim. Halbuki karlı bir vakitte habersizce cekip gitmek ne hoş olurdu.kirlenecek bir yüzüm olmasaydı. Bunları yazmak istemiyordum, bak sözlük bugün bu lanet şehirde Winter Fest Etkinlikleri vardı. Meşhur bir sanatçı geldi murat bilmem ne kılıç diye. Şehirde kar yoktu ama Festivali vardı. işte tek caddesinde dolaşan binlerce insan. Hep bir yerlere gidiyorlardı ve ben kazara oradan geçiyordum. Neyse kar yeni yağıyor ve büyük iğrenç iş ve kar temizleme araçları caddeleri işgal ediyor. Dokunmayın ulan karlarıma.işin Kötüsü, kırıklığı
ne biliyormusun sözlük, gelmeden burayı bir nevi iskandinav şehri sanmıştım. Neyse dedik ya kar yağıyor.perde kapansın.
Elimde olsa gitmek isterdim yapayalnız.
biraz kafa dinlemeliyim sanırım. Çok karışık geliyor artık emin olamıyorum ne hissettiğimden.
Hani bazen derinden nefes alamayınca göğsün sıkışır ya öyleyim.
bir yere kısılmış gibi, ışıklar kapalı gibi.
en çok da bu zamanlarda geliyor kaybolmuşluk hissi.
arkama bakınca bir sürü insan var ama hepsi geride ben istesem yanlarına gidemeyecek gibiyim.
insan mutluluğu garipser mi?
Sanki daha önce hiç giymediğim bi rengi giymişim gibi.
içimde kaç itiraf var söylesem belki rahatlayacağım ama daha içimden geçerken kapatıyorum beynimin seslerini.
Kabuklanır mı yaralar?
Bilmem.
Çocukluğa yüklesem tüm suçu.
Hiç büyümesem.
biri gidebiliyorsa eğer sessizce, bırakin gitsin. vakti gelmiş bir acının.. bir iliski bitiyorsa herkes uzerine duşen kısmı dibini görene kadar yaşamalı. o gidebiliyorsa sizin icin kalbinde sakladigi hersey etten bir tabutun icine coktan gomülmüş demektir.
gidebiliyorsa, bedeniniz sıradanlaşmiş, gözleriniz, sözleriniz boş, kokunuz bir öluyu hatirlatiyordur ona. bir zamanlar kasıklarıniza sokulan, boynunuzu hatmeden, gece uykunuz bolunmesin diye kolu uyuşsada kipirdamayan adam gidebiliyorsa artik siz onun evi degilsiniz demektir.
herkes payina düşeni yaşamali demistik ya, adamin ki o yokluğa gitmek.

bir kadin kaldiysa arkada, sadece giden sevgilisi olmaz. kadinligin fitratinda var bütün rolleri sevdigi adama giydirmek, abisi gibi onu disarda korusun , babasi gibi arkasinda kocaman bir dağ olsun, arkadasi gibi her halden anlasin, erkegi olsun kadinligini her koşulda yaşattirsin, bir baksın sevişmek gözbebeklerinden başlasin, cocugu gibi olsun yemek yiyip yemedigini dusunsun, ,
bir bedende bir milyon kere gider bir erkek bir kadindan. bu yuzden kadin arkada kaldiysa payina düsen aci daha da buyuk olur. mevsim can yanmadi gidene kadar hep son bahar, hep gece ve hep yildiz tilbe!!

biri gidebiliyorsa birakin gitsin sizi yeni bir aciya gebe birakir bir sure sancili sonra stabil sonra nur topu gibi bir hayat dogurursunuz! kadin bu iki bacak arasi bir delik degil,, butun sanci bittiginde bilirsiniz, hayat sizde!

kadin bu! göğsünden oluk oluk süt, kalbinde sinirsiz aşk, kasıklari hep bahar..

itiraf ediyorum ki,

kadın olmak bir lütuf,

itiraf ediyorum ki,

şimdi sen gidiyorsun ya ebenin amina kadar yolun var.
iki sene önce bu gün bu başlığa doğum günümü kutlayacak hiç arkadaşım olmadığından yakınan, insanlardan uzak durduğumu anlatan bir entry girmiştim. birçok yazardan iyi bir sene geçirmem dilekleri geldi. hepsine bu sene tekrar teşekkür ederim.

geçen sene artık arkadaşlarımın olduğunu ama kendimi hep aralarından biri değilmişim gibi hissettiğimi, onları hak etmediğimi düşündüğümü yazmıştım yine bu günde. birçok farklı yazar birçok farklı iyi dilek ve tavsiyeyle geldi, doğum günümü kutladı, kendimi iyi hissetmemi sağladı. onlara da bu sene tekrar teşekkür ederim.

bu sene arkadaşlarım var, kutlayanlarım var, o depresif halimden de uzaklaştım. akışına bırakmayı da öğrendim, ufak tefek kusurları kafama takmamam gerektiğini de. geçtiğimiz yıllarda benimle ilgilenmiş, derdimi dinlemiş, iyi bir dilekte bulunup hayatımdan sessizce uzaklaşmış olan her yabancıya sonsuz teşekkür ederim. insanlık sizin içinizde yaşıyor benim için. bugün kutlayan insanlar da. size de bir kez daha sonsuz teşekkürler. hepiniz harika insanlarsınız. umarım hayatlarınızda kötü giden şeyleri iyiye kavuşturacak, kendiniz gibi samimi insanlar bulursunuz. yarın mumlarımı üflerken dünyadaki tüm olumsuzlukları birkaç saniyeliğine kafamdan atıp hepinize huzur dileyeceğim. belki birileri dinliyordur da duyar. kim bilir. iyi geceler sözlük ahalisi.

edit: onca entrym arasından bununla coşmuşum. hadi yine iyiyim, kaç yıllık sözlük hayatımdan sonra anca coşuyorum. hepinize tekrar teşekkürler sayın ve sevgili yazarlar.
yılın 12 ayı evde baksırla geziyorum.
diyor ki ben girdim ama hayatına, hayatının merkezine sikip atcam yakında.
universite okumak bosuna. 4 yillik is deneyimin olsun, siradan muhasebecisin yaninda mesela, is begenmezsin ondan sonra amk.
gözlerin dudakların alev alev çağırıyor yangınlara öyle bir şey var ki sende çözemediğim insanı çılgınlıklara sürüklüyor.

tam olarak bu.
bunlari ne güzel yazmissin buraya, hadi götün yiyorsa cem adriandan ben seni cok sevdim dinle.
Son zamanlarda kuvette sicak suyun içinde uyumak
muzikle uyanmak masaj yaptirmak kafami dinlemek istiyorum sözlük. Ve yapacagim da bakalim.
otobüs ile yolculuk yapmaktan nefret ediyorum. 8 saattir kafaları yedim yahu.
atom çekirdeği ile elektronlar arasında hiç boşluk olmadığını farz edelim, hissettiğim şey tam olarak öyle. başka bir açıklama eksik ya da fazla.
Anlaşılan, hayat bitmek üzere.
ah be sozluk bi insanin yasamak icin hic mi nedeni olmaz be sozluk . akisina birakiyosun olmuyor . birilerine baglanayim diyosun olmuyo . ben kendjme yeterim diyosun yine olmuyo . oyle de mutsuxsun boyle de . yaptigin ser seyin sonu mutsuzluga cikar mi ? itiraf ediyorum yasamaya useniyorum , cunku yasamak icin en ufak bi nedenim yok be sozluk . etrafta bu kadar aci ceken insan varken ben niye mutlu olayim ki zaten , benim ne farkim var hayatinda bi kere bile kosamamis o cocuktan ya da anne babasini hic gormemis bi cocuktan . belki de hic mutlu olamama nedenim kendimi gunlk yalanlarla kandirmamamdandir belki de bitecegini bildigim iliskilere hic baslamamamdandir . itiraf ediyorum cok uzadi . of
beyin nakline ihtiyacım var. yaptığım aptallıklar anca öyle düzelebilir çünkü. birde sıfır beyinle nasıl üniversite okuyorum ki ben.
babamdan nefret ediyorum, ölse üzülmem.
millet mi çakal ve fırsatçı ben mi enayiyim anlayamıyorum. dün tuvalete su sızdı diye malzemeleri değiştireceğim diye para talep eden aç komşum, bugün de borç verdiğim halde unutturmaya çalışan iş arkadaşım. ananızı skiyim.
Aslında aşk acısından kurtulmak o kadar kolay ki, insanların kıvranması beni üzüyor.
Hormonlarımız yüzünden çektiğimiz acı 2-3 hafta sürüyor, sonrası insan beyninin kendisine eziyet etmesi.
Bakın külliyen atın demiyorum ama oluru yoksa, tekrar başlamayacaksa, umudunuz yoksa niye kendinizi yıpratıyorsunuz ?

Uyandığınızda x benim için bitti artık diye başlayın, daha da anmayın onu. Ben mi onu bekleyeceğim diye düşünün geçen zamanın telafisi yok. Başkalarıyla konuşun, kimseyi onunla karşılaştırmayın. Gidin hobi edinin demeyeceğim ama hayatınızı yaşayın bir şeyler yapın depresif ruh halinden uzaklaşıp rutininize dönün.
Tamam onu seviyor ya da ona aşık olabilirsiniz, ama o hayatınıza girmeden önde de ' hayatımın en güzel/mutlu günü ' dediğiniz bir gününüz vardı.

Bunu yaptım, 11 ay beklediğim ve deli gibi aşık olmuş olduğum sevgilimi unuttum. Onun yokluğunda başkasıyla konuşurken, görüşürken, hoşlanmadığı şeyleri yaparken vicdan azabından kahrolduğu için hareketlerini kısıtlayan, günlerce ağlayan yeri geldiğinde amaan bu da böyle oluversin nolucak diye hayatında vermeyeceği tavizleri veren soğukkanlı zatım bile önce aşık oldu ( ki bu çok zor ) sonra da umudunu kaybedip unuttu. Siz de yapabilirsiniz.

Şimdi onu gördüğümde, o bana mesaj attığında, sevmediğim-tanımadığım insanlarla flört ettiğinde ya da takılmaya çalıştığında o kadar kayıtsızım ki kendime şaşıyorum. Aklınızı çalıştırın vicdanınıza dokunmayan hiçbir şey unutulmayacak kadar büyük değil.
bugun internet arkadaslarimdan biriyle daha gorusmeye gidiyorum sozlukk.
bugun internet arkadaslarimdan birinin daha bobregini alacagim sozluk . umarim iyi parcadir .
saat nerdeyse 1 oldu,
ben akşam 9bucuktan beri salak salak telefonun ekranına bakarak uyumaya çalışıyorum..
en son bi ara içim geçmiş, 3 gibi uyandım yine,
hala ayaktayım..

sözlük söyle ona;
ben bunun intikamı -ya da dur sen söyleme

intikamım acı olacak bu sefer!

10 saattir çok sinirliyim sözlük..
uyuyamıyorum lan sinirden,
bak şimdi geri yatsam yarım saate zınk diye kalkarım biliyorum..

nefret doluyum sözlük
bak kahvaltıyı da kaçırdık işte..

ne geliyorsa başıma inattan geliyor,
karnım da acıktı kaç saattir,
gidip kahvaltı yapayım, sonra da yatayım bari..
Haftasonundan nefret ediyorum. Oysa ne de güzel pazartesiler. Her doğan gün pazartesi olsa keşke, her günüme senin gülüşünle başlasam...
uzun aradan sonra hastaneye gidiyorum. umarım kötü birşey çıkmaz.
ne saçma sapan bir bünyem var ki...

grip olmadığım zamanlar şaşırtıyor .

vize ve final öncesi elinde bir buket çiçekle geliyor, o muhakkak .