bugün

bir arkadaşım vardı benim en yakınım dediğim,biz bununla bozuştuk 2 yıl önce.ama benım hayatımın en berbat dönemiydi, gözümün hiç bir şey görmediği zamanlar. onu ve çevremizi sildim attım.beni eklemiş facebooktan hasbam, hayrola dedim,ne bu düşmenlık ne bu nefret sek olsun, hadi bana küstün niye herkesi sildin attın dedi.hakkaten de öyleydi o zamanlar kalan herkesi sildim,attım.bir kere kafam bozunca gözüm hiç bir şey görmüyor ne yazık ki. bi de demez mi seninki hostes sevgili yapmış diye.lan allahsız,lan kitapsız ben bilmiyor muyum,niye bunu hatırlatıyosun. hadi onu geçtim sen nerden biliyosun eski sevgilimi mi takıplıyosun facebooktan.velhasıl, değişen bir sürü şey varken, değişmeyen de bi çok şey var.
aynı ortamdaki insanların hepsinin mutsuzluguna şahit oldum bu gün. düşünün ki, kime bakıyorsanız mutsuzluğu yüzünden okunuyor. o insanları mutlu etmek istersiniz ama elinizde hiçbirşey gelmez, içiniz yana yana birşeyler gevelersiniz, biraz olsun yüzleri gülsün diye, nafile. siz onlardan daha endişeli ve mutsuzsunuzdur ve mutsuzluk saklanamayacak bir duygu olduğu için sizi ele vermektedir. evet sözlük insanın mutsutz olmasından daha kötüsü, kendisiyle beraber herkesin aynı duyguları yaşaması. çünkü hangi tarafa dönerseniz bir kat daha artmakta mutsuzluğunuz.

ama biliyorum ki geçecek, mutlaka geçecek. bu yalan dünyada neler geçmedi ki bu da gecmesin ki.
ya yok mu şu sözlükte bana külotlu çoraplı fotoğraflarını gönderecek bir babayiğit kadın / kız .
hayatta yapmam dediğim şeyler var!
arada bir fal bakarım ama iyi bakarım. uzun zamandır bakmıyordum, annemin ısrarlarına dayanamayıp bari bakayım dedim ama önce moda girmem gerekiyor tabi. ne kadar bilezik, yüzük, küpe varsa taktım takıştırdım.saçıma renkli bandana. Falci bacı uygulaması var bilen bilir, resmen ona benzedim. fotograflamadan olmaz tabi. birde bunu arkadaşım caps yapacak altına da şirket numaram. boş zamanlarımda ek iş yapacağım yoksa yetmiyor maaş azizm. belki medyum olurum fena mı?
biri ona beni takip etmemesini söylemeli. (gülücük)
zamanın da çok canlar yaktım.
itiraf ediyorum ki

şuan çok güzel oldu. iyi ki oldu.
hayatımda uygulaması zor kararlar aldım. aldığım hiçbir karara sadık kalamazken bunları uygulayabilecek miyim merak ediyorum. bir şeylerin yoluna girebilmesi için harekete geçmem gerekiyordu bunun farkına vardım. kendime karşı olan sorumluluklarımı yerine getirmem gerektiğini anladım iyice.
son 2 senedir avm lerde yeni bi uygulama peydah oldu..

market arabaları birbirlerine zincirle kilitli..arabayı alabilmek için sepete bir adet 1 lira sokmak zorundasın..sokunca zincir açılıyor ve sen artık sucuk, kaşar, kedi maması, ne alcaksan alıp sepete koyabiliyorsun..sepet senin kullanımına veriliyor...

ben bu uygulama ilk çıktığında avm lere fena saydırmıştım.. "ulan avradını siktiklerim market sepetini bile paraylan kullandırtıyolar" deyip 1 lirayı takıyordum, market çıkışı sepetin içindekileri alıp sepeti öyle bırakıyordum..içindeki 1 lirayla beraber..zannediyordum ki market sepeti bize paraylan kiralıyor. sepeti kullandığımız için 1 lira istiyor..

sonra öğrendim ki o 1 liralar geri alınabiliyormuş..sepetin zincirini diğer sepete geçirince 1 lira tık diye geri çıkıyormuş..

vay amk...

ne güvenlikçiler, ne hizmetliler benim 1 liralarla yat kat, mal mülk sahibi oldu kimbilir..

neyse helal olsun ne diyeyim..kendi şahsi mallığım..
Acı çekiyorum. Herkes beni tasasız sanır, oysa sürekli acı çekiyorum. Nefret ediyorum hemen her şeyden. Aşk filan umrumda değil. Para umrumda değil, yaşayacak kadar olsa yetiyor. Her günüm zehir gibi. Bir yandan beklenti içindeki aile. Sorumluluklar.. Bir yandan da kaçıp kurtulma isteği. Ama nere kaçacaksın ? Uzun süren her hâl sıkıcılaşır. Geçici şeylerle gerçeklikten uzaklaştırıyorum kendimi. Bu her yanı saran anlamsızlık her zerremle dalga geçiyor. Daha dün gözümün önünde bembeyaz bir kediye araba çarptı. Bir an onun yerine koydum kendimi. Yaşamak isterken delice nedendi tüm bunlar ? Sesi olsa da konuşsa "ne yaptım ben size, suçum neydi " dese. Ama tek örnek bu değil ki. Görmediğimiz yüzlercesi var. Her gün ölen yüzlerce insan var. Bu ölüm düşüncelerini kaldırmak zor. Hepsinin acısını duyuyorum kendimi kandırmasam. Kaçış yok bunlardan. Tiksindim artık. Şu sözlük tek kaçış yerim gibi. Farklı bir dünya gibi. Yoksa kafayı yerim ve bir yerlerden atlarım muhtemelen.
Hala geceleri onunla mesajlasmalarimizi okuyorum. Hala hayallerim sadece ona endeksli. Hala tek düşündügüm istedigim o. Gelse bile olmayacagini yapamayacağımi biliyorum ama yinede sadece o. Aklimda canlanip duran anilar. Sacma sapan gülümsemeler. Ve sonrasinda acı. Gözlerimdeki yanma. Boğazın dügümlenmesi. Sevgili sözluk yazarlari bana bi akıl verin lütfen. Tmam illa unutayim demiyorum ama sadece bu psikolojiden cikayim ya. Baska hic bsi degil.
Ne kadar çok büyük konuştuysam bela peşimi o kadar çok bırakmadı.
lisede, bi öğretmenimiz vardı.

her yazılıda beni en arka sıraya alırdı.

tek oturturdu beni.

sonra yanıma gelip soruları çözmeme yardım ederdi.
Hiç aşık olmadım. acaba bu psikiyatriste danışabilecek bir şey mi onu düşünüyorum. uzaylı muamelesi görmekten bıktım.
hayatımın ilk seksini, ilk alkolünü ve ilk sigarasını bu zamanlarda tecrübe edindim ama aradıklarım bunlar değilmiş. hala bir arayış içerisindeyim.
hiç sevilmedim lan. sevgiye, şefkate delicesine muhtacım. birisi elimden tutsun, saçımı okşasın, sarılsın istiyorum lan. insanların iğrenç sosyal ortamına alışınca tek gecelik ilişki bulmak da, sevgili bulmak da hiç zor değil ama sevgi? ara ki bulasın.
Sözlük kedi olalı bir fare tutmuş ve bana mükemmel bir insan kazandırmıştır.teşekkürler sözlük..
maçın 4-0 biteceğini tahmin edip kupon yapmamak acı bir şey.
Sakin olmayı başaramıyorum çoğu zaman. Neden ki ? Ben kendi kendime söz geçiremezken bir başkasının benim sözümü dinlemesini nasıl beklerim ? Kendine hükmedemeyen biri nasıl olurda mutlululuğu bulabilir ki ? Cevapların ben de olduğunu biliyorum aslında. Küçük dilekler büyük hayaller benimkisi. imkansızlığın bir adım gerisi.
çişim var gidip yapmam lazım itiraftan sonra gidip yapıcam öteki türlü üşeniyom tutuyom prostat olurum diye korkmuyo değilim hani.
çalıştığım yerlerde karşılaştığım süper sinsi insanların karşısında kendimi 3 yaşında çocuk gibi hissediyorum sözlük. yok böyle bir içten pazarlılık! şeytan diyor aç bir bakkal otur bütün tek başına.
ne zaman icimde kalmasin pisman olurum desem, söyler rahatlarim fakat her zaman söyledigime pisman olurum bir gün de yanilayim yahu. her iki sekilde de mutlu olamiyorum.
Kırk yılın başında bir şevk geldi lan bi abdest alıp cumaya gideyim dedim meğer perşembe imiş bu gün.
korkağım.

evet etrafıma belli etmesem de çok korkağım.

bir kıza bile açılamayacak kadar korkağım.

aslında hiç bir yeteneğim olmadığını ve kafamın az çalıştığını kendime söyleyemeyecek kadar korkağım.

ülkedeki üniversite sayısının artması ile mühendis olduğumu kendime söyleyemeyecek kadar korkağım.

etrafımdakilere aslında bir hiç olmadığımı göstermek amacı ile uydurduklarım kadar korkağım.

ama sözlük size söz veriyorum. bu kazma, yeteneksiz ve az zekalı kardeşiniz durmayacak çok çalışacak ve bu korkaklığını yenecek.

kimseye değil de size söz vermemin nedeni sadece bunları sizin biliyor olmanızdır.

yeteneksiz dediysek o kadar da değili ekleyip iyi futbol oynadığımı belirtmeden edemeyeceğim. halı saha maçlarına beni de çağırın lan küserim sonra.

kaç yaşında olursanız olun kendinizi geliştirin kardeşlerim.

iyi günler diliyorum...