bugün

Benim geç yattığımı değil evdekilerin erken yattığını düşünüyorum.
olası bir seri katil adayıyım.
Beynim agriyor.
hiç beklemediğim bir şey öğrendim ve nasıl tepki vermeliyim bilmiyorum.
bu gece bok gibi bok.
Rüyamda cilveleştiğim kumral adama bir rastlasam havada karada affetmezdim.
Ben hep boşuna uğraştım herşey için...tez vakitte siktir olup gidemedim... Hep iyi niyetliydim ya olursa diye...ama anladım ki hepsi hikaye...o sebepten herkese teşekkürler...bıraktım ben herşeyi...
korkuyorum birden uykudan uyanıp uyumaya çalışırken aklıma geldiğinden. böyle şeyler hissetmeyi sevmiyorum bir buçuk yıl konuşmuştuk sanırım en son. onun üzerinden neler geçti benim hayatımda ama sen gecenin bir yarısı aklıma gelebildin umarım bir şey olmamıştır ben durduk yere seni hatırlamışımdır. sorun şu adını hatırlamıyorum sadece nickin ve telefon numaran var elimde ama cesaretim yok nasılsın diye sormaya ne diyeceğim ki şimdi. artık sözlüğe de girmiyorsun belli. umarım hayatını yoluna koymuşsundur.

belki yıldızlar senin dediğin gibi bana bu gece de şarkı söylemişlerdir.
Allah'ım sen yardım eyle...
Kafamda kalbimde kıyamet var sanki.
Üzdüklerim, kırdıklarım, umut verdiklerim... Önümde onlarca yol var ama ben acizliğimden en gidilmeyecek yollara sapıyorum.
Nefsim beni öyle iyi biliyor ki artık onun oyunlarına en başında pes ediyorum.
Bazen kimseyi umursayasım gelmiyor, bazen kalbini kırdığıma kalbimi tutkal yapıp koşmak geliyor... ama yapamam artık. Her halim yanlış her halim ona kor olur onu yakar.
Zalim, yalancı, kötü, günahkâr, iğrenç, korkunç, hain bir adam olup çıktım ben. Ne deseniz haklısınız.. Keşke Seni çok sevseydim. Keşke yalnız seni sevseydim. Ama benim kalbim kalp gibi değil, o artık bölüp yırtılıp yakılıp karanabilecek bir müsvedde kağıdı. Beni affet güzel kız. Beni inşallah affedersin...
Deger verdiginiz insanlari bazen paylasamassiniz ya.. Uzakta da olsa yakinda da olsa.. He iste paylasin gitsin onlarin sizi dusundugu yok zaten, hep anlik ihtiyaclari ve durumlarina bakarlar.

Buradan hepsine saygilar.
işi bilcen işe gitmeyecenlerdenim.

mesela bir gün cebimde kalan son 10 lira ile yemek mi yesem, sigara mı alsam diye düşünürken bir inşaat dikkatimi çekti. Kabası bitmiş 5 katlı bir bina. "satılık daireler" ve altında bir cep numarası.

numarayı aradım ve hiç alakam olmamasına rağmen boyacı olduğumu, eğer kimseyle anlaşmadıysa binayı boyayabileceğimi söyledim. ofisine çağırdı görüşmek için. Evimizi Badana yaptırdığımız sene boyacının metrekaresi 3 liradan boyadığını duymuştum. Bu fiyatı söyledim kabul etti. Hemen başlayacağımı söyleyerek anlaştık.

ofisten çıktım, bu işle uğraşan boyacıları dolaştım. 5-6 dükkan gezdim. En sonunda Ekibi ile bu işi yapabileceğini söyleyen bir adam buldum. işi benim aldığımı ama şehir değişikliğinden dolayı yapamayacağımı, 2 bin liralık komisyonla kendisine devredebileceğimi söyledim. inanmadı tabi, bina sahibine mahcup etme beni dedim berabermişiz gibi davranmasını tembih ederek götürdüm konuşturdum.

çıkışta boyacı abiden 2 bin lirayı aldım işi teslim ettim, temiz işti..
sözlükte mesajlaştığım insanların üzerinde ki etkiyi görmek için bakalım üzerlerinde etki bırakmış mıyım, bırakmışsan geri mesaj atarlar
"ee bugün nasılsın" diyerek başlayabilir diye bütün gelen-giden kutusunu temizliyorum.

2 haftadır mesaj atan yok lan, kimle mesajlaştığımı da unuttum iyi mi. neyse yetkililere sesleniyorum bana mesaj atsınlar.
iki sene önceye kadar üç nokta koyup facebookta deli gibi paylaşanlardandım lanet girsin.
çaya kahveye şeker atmayı bıraktım bırakalı, kafelerde restoranlarda ve bilumum yerlerde servis edilen içeceğin yanına bırakılan şekerleri garsona iade ederken aldığım hazzı adriana lima'yı aldatan adamın aldığı hazza değişmem. dünyayı kurtarıyormuşum gibi hissediyorum yemnederim.
dün gece aldığım projeyi bitirdim.
şu an uykusuzluktan ölüyorum.
birazdan yığılacağım masaya.
itiraf kısmına gelirsek; projenin bir yerine afili bir küfür yazdım.
tabi puntosu çok çok küçük kimse okuyamaz.
sevmediğim projelerde yapıyorum okul döneminden alışkanlık, bu da benim küçük sırrım. * *
Hani eskiden telefonda konuşurken ağlar karışırmış ya, birden bire kendini başka biriyle konuşurken bulurmuşsun...

Benim ruhumda ağlar sürekli karışıyor sözlük.

Şimdi böyle düşünüyorum, iyi hissediyorum. Ama az sonra araya sanki başka biri girecek ve ben onun hayatını yaşamaya başlayacagım.

Gittiğinde ise yine binbir yalan söylemiş, binbir insan kırmış ve pişmanlık dolu olacağım.

En kötüsü de ne biliyor musun? Ruhsal değişimlerimin bedenime eziyet etmesi.
Değişim bittiği an felaket bir baş ağrısı ve ayağa kalkmamı dahi engelleyen bir mide bulantısı ve baş dönmesiyle karşılaşıyorum.
Ölüyorum.

Durmadan senaryo yazıyor beynim. Rüyalarım dahil her yerde tenime kazınmış incecik yollarda yürüyen binbir türlü küçük küçük böcekler görüyorum.
Ve gözlerimi kapatıp silkinmekten, sesiz sessiz ağlamaktan başka hiçbir seçeneğim olmuyor.

Gerçek, rüya... Bu ikisi o kadar da uzak değil birbirine. Ve ben onları durmadan karıştırıyorum.

Eziyet çekiyorum..bir ben evet dedi diye diğer ben aylarca yük taşıyor. Eziliyor.
istemiyorum. istemiyorum....

Bir söz bana eski bir anıyı hatırlattı diye kapanıp saatlerce ağlayabiliyorum. Bir insan bana eski halimi hatırlatıyor diye veya sadece tanrı onunla daha merhametli olmuş diye ona zarar vermeye çalışabiliyorum.

Ve bunlar o kadar ani şeyler ki... Sanki hiç biri elimde değil.

Ruhum bedenimden durmadan kaçıyor... Hiç uyumlu değiller ki..
Hiç sevmediler birbirilerini.
Hiç sevmeyecekler.

Birinden biri gitmeli.
Ben bu ani daha onceden yasamistim. Az sonra yapacagim seyi de biliyorum.
şu an karpuz ve peynir yiyiyorum. çok süper gidiyor rakıyla.
üniversite tercihlerini yapmaya çalışıyorum ama çoook kararsız kaldım...
Aşka inanmıyorum sanırım.
denizli insanı benim için bugünden itibaren en kral insanlar listesinde zirveye oynamak üzere. Taksicisinden memuruna hiç beklemediğim yardımseverliği gösteren şirin konuşan bu insanlara teşekkür ederim. Allah hepinizden razı olsun. Yolunuz adanaya düşer de ben de bi krallık yaparım inşaallah!
bu tarz videoların nasıl yapıldığını merak ediyorum: http://youtu.be/AJPe-0IoP2s

evet bu da benim itirafım.
Yine telefon kulübesi görünce gözgöze geldiğim arkadaşımla içeri girip halay çektik. Hobi halini aldı bizde konuşmadan anlaşıyoruz.
bu aralar paraya çok ihtiyacım vardı sözlük. şöyle diyeyim 5 tl deki atatürk yüzünü unutmuştum o derece. bu gün ansızın arkadaşlarla konuşurken bursların yattığını öğrendim. bi koşu gidip aldım. o parayla baya bi süre geçinebilirim. yatmasaydı o para ne bok yicektim bilmiyorum.
internetini beraber kullandığımız alt kat komşunun bağlantısı her koptuğunda aşağı ayağımla vuruyorum. gül gibi bağlantının üstüne para verip bok etti gerizekalı.