bugün

Başka insanların mutluluklari beni mutsuz ediyor.
kalbimden sokup attigim kiza ruyamda asik oldum sozluk. ve o ruyanin aynisini ruyayi gordukten bir gun sonra yasadim ama cesaret edemedim seni seviyorum demeye sozluk. yapamadim! beceremedim askimi itiraf etmeyi, ona bunu anlatmayi aciklamayi... cok zor oldu benim icin ama gecti artik. bir yil! tam bir yil boyu onu bir daha goremeyecegim. en fazla bir kac kere o da belki :( sozlukcugum olmuyor artik ya. bir kez daha attim onu kalbimden ama yapamadim sanki. daha dun yakin bir arkadasiyla konusurken ona yalanlar soyledim artik sevmiyorum diye ama bilemiyorum sozluk. cok garip ve can sıkıcı bi durum bu. hele bir de gaza gelip saclarimdan yani yuzumdeki adam akilli tek unsurdan vaz gecip tamamen kesmisken onun bana sicak baktigini dusununce biraz kotu oldum. cok zor sozluk. ulasamayacagin birine asik olmak cok zor...
Ona kendimi neden ifade edemiyorum. Evet kürdüm. Ama kürt milletçisi değilim. Bu ülkede neden farklı bir durumumuz varsa ön yargı beslemeye bu kadar hazırdır insanlar. Hele bir de bunu en yakınım dediğimiz yapıyorsa. Yıllardır kendimi ifade edemedim. Bende de kuşkusuz hata var. Elbette.

Yaygın düşünce ve inanışları benimsemiyorum. Evet sert kabukları olan biriyim. Evet alışkanlıkların var kolay vazgeçemediğim . ama bunlar kendime ve sevdiklerine dair. Başka hiç birşeye aşırı bir sempati duymadım. Bağımlılık kazanmadım. Sigara bile sevmem. içmem.

Neden ısrarla milliyetçi yaftası yapıştırıyorsun bana. Yapılan ufak tefek şeylere yorum yaptım diye. Nefret söylemlerine bir insan olarak karşılık verdim diye üstelik en basit şekilde. Her insanın duygusal anları olabilir. Ara ara hassasiyet gösterdiği şeyler olabilir. Neden bir görüşe bir düşünceye hapsolayım. Siyasi veya değil. Kendimi neden tek bir düşünceye teslim edeyim.

Artık beni tek bir düşünceye bağlı olara görme ne olur. Milliyetçiyaftaları da yapıştırma. Dedim ya hatalarım görmediğim anlamadığım meseleler olmuş olabilir cahillik yapmışta olabilirim ama bir insani bir milleti başka bir milletten üstüm görecek kadar alçalmadım. Kendini benim yerime koy sadece. Yanlış anlaşılmalar hakaretler ayrımcı bakışlar ve düşüncelerin zerresini görmüş olsan yasadan benim o anlık duygularımı paylaşımlarımı anlardım.

insan kimliği denen şey çok karmaşık bir olgudur. Hangi yanınız özelliğiniz zarar görürse kimliğimiz o olur. Yeri gelir müslümanlık yeri gelir kadınlık yeri gelir erkeklik kürtlük ya da türklük damarınız ortaya çıkar. Sende hiç mi olmaz bunlar. Bi insanı aşağılayacak zarar verecek boyuta gelmedikçe fikir belirtmenin kimseye zararı yoktur. insanoğlu kendini ifade ettikçe anlaşılır ve de karşısındaki ona empati ile yaklaştıkça. Einstein diyor ya sadece iki çeşit insan vardır : iyi insanlar ve kötü insanlar diye. işte beni sana anlatsın. Ne olur Anla beni bu kez olur mu.
Sakallarımı geçen hafta rastgele almış olduğum bergamot özlü şampuanla yıkadım yine, bütün gün narenciye ağaçları ile dolu Cennet bahçesinde yürüyen Kudüslü bir Mümin kadar huzur dolu ve naif olacağım... O eski, çileğin tadını hatırlamayan Bay Frodo halimden eser kalmadı şimdi...
Bardak bulamayınca 5 litrelik şişeyi kafama dikiyorum.
Sevmedigim sinir oldugum insanlarla deger verdigim insanlar samimi olunca cekemiyorum.
Sümüklerimi genellikle işaret parmağıma mevzileyip mancınık atarcasına yeri bombalarım... Yazarken bile midem bulandı ama zevkalıyorum.
şu an herkese sataşma isteğimi dizginleyemiyorum.
O aralar en samimi olduğum arkadaşım uyardığı halde ben onu dinlemeden gittim sevdim onu. Tanımıyorsun etmiyorsun, sana zarar vericek ve ozaman ona değil sana üzülürüm dedi yine dinlemedim. Ben sadece onu gördüğümde heyecanlanıyor, onsuzken onu özlüyordum ve yaşanacak birsey varsa yasamak istiyordum. O ise benimleyken mutlu görünüyordu ve bunu bana davranışları ile hissetiriyordu. Cok uzun bir aradan sonra bir gezi munasebetiyle yine bulustuk, gezdik , tozduk ve en sonunda beni istemediğini ve bana karşı hiçbirşey hissetmedigini soyledi sevgili sözlük. Bu kadar acımasız olabiliyor insanlar. Güvenmeyin onlara..
sozlukle çok az isim kaldı. sonra gidecem buralardan.
--spoiler--
Önemli olan tek bir an vardır,o da 'şimdi'dir.En önemli an şu andır çünkü bir tek ona sözümüz geçer.insana en gerekli olan kişi şu anda yanında olan kişidir.Çünkü hiç kimse günün birinde bir başka işinin düşüp düşemeyeceğini bilemez.Ve de insan için en önemli uğraşı o an yanında olan kişiye iyilik yapmaktır.Zira bu,insanın yeryüzüne gönderiliş gayesidir!
--spoiler--
üzülmedim, oh iyi de olmuş demedim...banane dedim sadece.
21. yüzyıl denen şu zamanda; tüm kavramlara teğet geçiyoruz. hiçbir şeyi tam olarak bilmiyoruz; algılarımızın karmaşasında yitip gidiyoruz. ama o sikik beyinlerimizle her şeyi bilmekle, ya da sağa sola ayar verdiğimizi zannetmekle övünüyoruz. pardon ama; bir başka şekil pornoya dönüştü kişisel hayatlarımız. mastürbasyon için başka bir mecranın keşfinden başka hiçbir halt değil şurada doğmak/yaşamak.

Muazzam bir zamanda yaşıyoruz; enformasyon akıyor dört bir yandan. sağdan soldan duyduğumuz her şeye kulak kabartıyoruz; üzerine de görsel medya ve basını ilave et. muazzam bir modern çağı bilmezi doğuyor işte. her şeyden haberdar, fakat haberdar olduğu her şeyin içeriğinden yoksun. içeriksizleştirdiğimiz tartışmalar doğuruyoruz dört bir yandan. bilmediğimiz bir şeyi tiye alarak, ironiler arasında gömüyoruz. bilmediğimizin bile farkında değiliz aslında; adını sanını duyduğumuz her şeyi bilmekle ahkam kesiyoruz.

Ne de olsa enformasyon çağındayız değil mi? hadi itiraf edelim; aslında bir boktan çaktığımız yok. süslü kelimeler arasına bilmemezliğimizi serpiştiriyoruz sadece; çok şey deyip de hiçbir şey dememeyi öğrendik topluca. ne ala ne ala.

Kavramlar zaten vakti zamanında yeteri kadar iğdiş edilmiş değil mi? düşünen düşünmüş, yazan yazmış bize burada sadece spekülasyon üretmek kalmış. kavramın ne olduğunu bilmeye gerek yok; feminizmin ne olduğunu da bilmene gerek yok. feministler çirkindir de yeter, aha kısır döngüler yaratıyoruz işte. kavramın içini boşaltıyoruz; biz bildiğimizi iddia edenler de kavramların içeriklerinin boşaltılmasına topluca çanak tutuyoruz. bir bok bilmeyenlerin karşısında bildiklerimizi de unutuyoruz. ve aslında başlangıç noktasına tekrar dönüyoruz; bir halt bilmediğimizi her gün yeni baştan keşfediyoruz işte.
Edebiyat'a olan ilgim bir hayli fazla şu son 3ayda. Romana ayırdığım vakit her zamankinden daha ihtişamlı. Okudukça yaşlandığımı hissediyorum yada yaşımdan fazla olgunlaştığımı. iki yastık, bir şişe, bir mendil gibiyim yada sahipsiz bir mezar gibi. Aslında uz gitmeyen birşey de yok hayatımda. insanın bütün felaketlerinin sebebinin tabiata karşı gelmesinden oluştuğunu bildiğim için içe dönük bir yaşamın buhranı gayet ciddi bir şekilde duygularıma yön veriyor. Çocukça gelen eski davranışlarım yerini realist düşüncelere bıraktı. Bu kadar ciddi bir ruh haline alışık olmadığım için kendimden de çekinir oldum. Sanırım bu şekilde daha mutluyum.
Hayatimda ilk kez bir komşum yemek getirdi sağolsun. O da en sevdiğim yemeği yaptığım güne denk geldi. Yine de beni iftarda yemeksiz bırakmayıp yemek tercihi yapacak duruma soktuğu için Allah'a şükrediyorum.
bugün bisikletten çok kötü düştüm sözlük. yıllardır unuttuğum bir his.. bacaklarım ve kolum yara oldu. ağlayacağım..
"konforlu" yazacakken yoksa komfor muydu ya diye düşündüm. hatta gaflete düşüp google da arattım. tamam. vurmayın.
unutamıyorum. son çare tekrar yazacağım. hatam büyük ama,seni başkalarına kaptıramam. benimsin tombul kuşum...
bi planim olmadiginda sinirleniyorum. yarin yapacak birsuru isim gidilecek 1000 km yolum ucak yolculugum ve beni bekleyen insanlar var. ama yarin yapmam gerekenlerle ilgili en ufak bi planim yok. buda boyle olsun nasil olacak gorelim.
hayatımda daha hiç kimseye seni seviyorum demedim.
Çok özlüyorum lan. Öyle böyle değil hani. Bugün evi biraz toplayım dedim her yerden o çıktı. Kemerleri hırkası aldığı jöle banyo terliği hepsi yüreğimi delip geçiyor. Allahım sen yardım et bana. Sıyırmaya az kaldı. Çocuk gibiyim şefkatine muhtacım. Gel tut elimden teravihe gidelim. Gel ağlatma şu çocuğu. Annesiz bırakma beni.
babam eşşelu eşek dediğin de hep oğlunu anladım ama eşek kim demek istiyorum ama korku her şeye engel.
allahım ne zaman geçmişim aklıma gelse,kişiler,olaylar başlıyorum küfretmeye,baslıyorum sayıp sövmeye.böyle bir nefret böyle bir iğrençlik olamaz.ne kadar iğrenç mahlukat varsa hayatıma almışım,ne kadar saçma sapan seyler varsa yapmışım.aklım götüme kaçmış resmen,kim ağzıma sıcmıssa gidip değer vermişim ona.o kadar öfkelenmişim ki öfkeden ne halt ettiğimi bilmemişim.o kadar cahilmişim ki iğrendim kendimden de.onlardan da.bildiğin aristokrat bir ailem var ama o kadar düşürdüm ki kendimi şu güne kadar,tak yaptığım onları utandırmak oldu.herkes beni varoş sanıyor aksine bi bilseler ailemi saygı durusuna geçer pezevenkler.ama ne yapayım hiç bir zaman kendimi anlatmak istemedim, severlerse böyle sevsinler dedim ağzıma sıctılar.hayatımı da kimse tamamiyle bilmiyor sadece bir kısmını.anlatmam çünkü kimseye,kimse bilmez iç yüzümü.bir de çok salak gülüyorum bu aralar,ota boka bildiğin cipralex kafası yani. benı tanrım en baştan yaratmalı çünkü bütün tövbelerim yamalı.ne verdiğim sözleri tuttum,ne kendime yakışır bir insan evladı oldum.döl israfından başka bir şey değilim.
Bir saat uyuyup geri uyandım şimdi de yeğenimin oyuncağıyla oynuyorum. Haha
Oyuncak dediğim şu üfleyince balon oluyor ya onlar sabaha kadar bitiririm ben bunu. Bulaşık deterjanı doldururum.
Bi mesaj gelsin be birader yalnızlıktan ölcez artık nedir bu.