bugün

arkadaşlar erken uyanmak adlı dramın içinde kıvranıyorum.
hayatim yine kendi capinda bir donum noktasinda .

yeni bir ev, yeni bir okul.. master da neymis?
yeni insanlar,
ya ev bulamazsam ?
ya yalnizlik cok agir gelirse ?
ev arkadasi olmamasi da zor bir seymis sanirim.
ya aileme cok yuk olursam ?
ya part time bir is bualamazam ?

iste bazen bunlar yuzunden uyuyamiyorum.

evsiz ve issizim.
düşünmekten işime odaklanamıyorum. sinir oluyorum.
istiyorum ki nerede kaybettiğimi asla bilmediğim bir tokam olsun bir yerlerde, birinin cebinde. *
ev arkadaşım rize'den hakiki bal getirtmiş. mutfaktaki baldan haberim yok. meğer her gün benden habersiz yiyormuş. geçen gün evi temizlerken bir kavanoz gördüm, bal kavanozu. son kullanma tarihi geçmiş diye attım. nerden bileyim onun rize'den getirttiği bal olduğunu.

geçen gün tartıştık, nasıl atarsın o balı dedi. ne bileyim lan senin rize'den getirttiğin bal olduğunu, haberim bile yok dedim.

bal getirtip gizli gizli yediği için erdemsiz bir davranış sergilediğini düşünüyorum. son kullanma tarihi geçti sanıp bir ürünü atmak mı daha erdemsiz, yoksa gizli gizli yemek mi daha erdemsiz.

evdeki baldan haberim bile yoktu. iyi olmuş.

bana yar olmayacak bal hiç kimseye yar olmasın demiyorum. psikopat değilim.

ama itiraf ediyorum içim rahat sözlük. ben ne almışım da ondan saklamışım bugüne kadar.
Yalnizmisim lan ben harbi harbi yalnizmisim. Dun dedim bi agda yapayim her yerime bulastirdim neden cunku benim annem bana hic agda yapmayi ogretmedi. Ben ilk agdami kendim aldim hep yarim yamalak yapiyorum cunku kimse bana yardim etmedi gostermedo nasil yapilacagini. Dun kanattim agda yapisti cikmadi canim yandi aglidim ama canimin acisinq degil annemin bencilligine ve bana gostermedigi ilgisine agladim. Sadece bu degil ilk defa regl oldugumda cok korkmustum komsum soylemeseydi o zamanki halimle intihar falan edecektim. Oysa tum yasitlarim biliyordu regl nedir nasil agda yapilir? Ama ben bilmiyordum iste her agda yapmamda kanar bir yerlerim aglarim ama annem varken annesizligi yasadigima aglarim... mesela su anne babalar vardir cocuklari siir miir okurken fotograflarini ceker ay kizim cikti felan der benimkiler hic oyle seyler yapmadi ben 1. 2.3. Sinifta siir okudum ama kimse gelmedi yalvardim ama sicak yataktan cikip okula gelmek zor geldi ondan sonra hicbir bayrama gitmedim evet o gunlerde de yalnizdim. Bi kere arkadasima ozenip ayakkabimi babamla almak istedim onume para atti gelmedi ben o gun de yalnizdim. Bi kere cok agladim babamla malatya parka gitmek icin basima calar gibi yapti her seyi azarlayarak eve getirdi o gun de agladim o gun de yalnizdim. Sbsden ciktim matematik cok kotuydu diye agladim babam azarlayarak eve getirdi ben o gun de yalnizdim. Malatya anadoluyu kazandim neden fen lisesini kazanmadin dediler bi sey diyemedim odaya gectim bu ilgiye nasil kazanabilirdim dedim yine agladim yine yalnizdim. Yalvardim veli toplantisina gelin diye gelmediler ogretmen beni ezdi lavaboda agladim o gun de yalnizdim. Tercihe giderken yalvardim herkesin annesi Babasi geliyor siz de gelin nolur dedim yalvardim ama gelmediler ben yine agladim ama yine yalnizdim. Herkes beni ezdi kimse yanimda durmadi yalnizdim. Ya ben dun yapisan agdanin acisindan kivrandim ama ciglik atamadim korkudan ah bile diyemedim yemin ederim bu ailenin yuzune her baktigimda atamadigim o ciglik gelecek aklima. Kizim olmasin istiyorum cunku kiz cocugu buyutmek cok buyuk bir sey annem kizi olsun diye ugrasmis ama bakamamis beni sadece tecavuzculerden koruyor. Sanki tek derdim amimi gotumu korumakmis gibi. Gecen sene Ben bi adami sevdim ama ask mi sevgi mi secemedim. Ben hayatimin hatasini yaptigimda. (Cok ozel oldugu icin anlatmiyorum.) Yine yalnizdim. Kizlik zari nedemek bu sene arkadaslarimdan ogrendim cunku onlarin annesi ona anlatirdi her seyi. Ah be sozluk ben dun aglim yalnizligima annem babam olmasina ragmen yalniz buyumeme agladim. Kiz cocugu gordugumde atamadigim cigliklar aklima geliyor kendimi olduresim geliyor dun tam gidecekken kendimi atacakken hayatimdaki o degerli kisi aklima geldi durdum. Yalniz olmasaydim keske bari o olsaudi be sozluk.... ama biliyorum ilerde basari bir doktor oldugumda kenari cekilip ben yaptim ben hem de tek basima kimseye tutunmadan diyecegim. Artik kendine tutunacagim ama yalnizlik hep egecek omuzumu olsun be sozluk egsin....
bunaldım.
8 gün kaldı kadroların açıklanmasına.
okunacak kitap kalmadı.
izlenecek film ve dizi kalmadı.
evde boş boş oflayıp duruyorum. nasıl zaman geçireyim ben? ölüyorum sıkıntıdan sözlük.
mehmet'in kafasına taşı ben attım. 1 m önümdeki hedefi vuramazken, 7 metre önümdeki çocuğu kafasından vurdum sözlük. o an sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. bir tarafta annesinin beni sikme olasılığı, diğer tarafta gazoz kapağımı çaldığı için fena sinir çıkartmam.

sonuç: hastane parasını bize ödettiler. artık mehmet'in kafasının arkasında beyaz bir yarık var.
Yaşıtlarım çoluk çocuğa karışmışken ben hala sabahları ekmek almaya gidiyorum, annem gönderiyor.
sözlük melankolik ev arkadaşım sonunda aradığı kızı buldu.
vE BUGÜN iKiSiNi GÖRDÜĞÜMDE gerçekten çok uyumlular.
Ne güzel Allah mutlu etsin.
Benim durumumsa çok belirsiz.
Böyle giderse o tarz bi insan bulabilmek için en az 30'u bekleyecem.
Ama önce bu perşembe günü yapmam gereken çok önemli bi şey var.
Onu yapmalıyım.
Çünkü yapmam gereken çok önemli şeyden sonra gerçekten kendimi geliştirecek ve gerçekten bir kızı mutlu edebbilecek biri olucam.
Yani bakıyorum da ...
Şu anda daha anca kendi dertlerimi halletmekle uğraşıyorum.
1.Öğrenci evi dağıldı. Yeni ev bulma telaşesi.Ev sahibine çıkıyoruz deyip depozitoyu alma durumu.
2. 2 eylülde başlayan stajım için kasma durumum.
3.Part time iş için mülakata giricem.Onun belirsizliği
4. Derslerimdeki belirsizlik
5.parasal belirsizlik
Yani şimdi soruyorum size bu 4 belirsizliğe sahip bir erkek bi kızı mutlu edebilir mi?
-telefonuma, "bu mesajı sevdiğin 9 kişiye yolla, içlerinde ben de varsam bana da yolla" tarzında gelen mesajları yalnızca bana gönderene yolluyordum. mutlu olsun istiyordum napiyim.

-ilkokul arkadaşım bir aydır mesaj atıyor ve hiç bir mesajına cevap vermiyorum. halbuse herkesle çatır çatır mesajlaşıyorum. pis bi insanım.

-sevmediğim biri bana dokunduğunda vücudumdan yüksek gerilimli elektrik geçmiş gibi hissediyorum. ve istemsiz bir şekilde o bana sarılırken ya da dokunurken ben onu itiyorum. oysa sevdiğim insanlarda tam tersi oluyor; sürekli dokunmak istiyorum.
daha ilginci şu sıralar bana dokunan kim olursa olsun, sinirleniyorum.

-biten tükenen şeylere karşı bir takıntım var. şampuanım ya da parfümüm ya da kremim; herhangi bir şeyim işte, yarıya indiği an gidip yenisini alıyorum. çünkü yarılanmış şeyler bitmiş gibi geliyor bana. bu özelliğim babamdan gelmiş bana sanırım. ailecek sevdiğimiz yeşil zeytin kutusu dün yarılanınca, bu gün gidip yeni bi kutu almış. neden aldın diye sorduk, vardı dedik; yoo baktım bitmişti dedi.

-geçen gece uzun zamandır bir arada olmadığımız kuzenimle birlikte uyuyalım dedik. eski günlerdeki gibi, çocukluğumuzda olduğu gibi. ama ben biriyle uyurken ayaklarımı oynatırım, uyuyamasın ya da uyansın diye. sabah erkenden uyandım, baktım kuzenciğim uyuyor hemen ayaklarımı oynatmaya başladım. tabi buna karşı bağışıklık kazanmış olmalı, uyanmadı. ben de üzerindeki pikeyi çektim ve dolandım, sonra yine ayaklarımı oynattım bu defa uyandı. ben de hiç çaktırmadan uyuyor numarası yaptım, "off parlakmavi yine mi ya" diye isyeean etti.
evet canım, yine, her zaman.*

-sigara için hiç meraklanmadım, hiç de sigara içmedim. ama bir hafta önce arkadaşım içerken yanında iki dal ben de tüttürdüm. tabi öyle öksürmedim ergenler gibi, yıllardı pasif içiciyim zaten. ama bi ara deli gibi güldüm.
ibinayım filan ama kimseye eksi oy vermiyorum la. tebrik edin beni.
lezbiyenim.
geçen akşam tvde hababam sınıfını izlerken küçük kardeşim: abi bunlar madem bu kadar iyi kopya çekiyor neden o yaşlarına kadar sınıfta kaldılar dedi cevap veremedim rencide oldum. Benden zeki mi yoksa bir yerden mi duydu merak etmekteyim.
uzun süredir takip ettiğim sözlüklerden biri olan uludağ'a ben niye üye olmuyorum lan diyerekten üye oldum. insan çömez olunca bi stres yapıyor. ne yapsam ne yapmasam ne yazsam ne yazmasam. sikmeseler bağğri.
abim evlendi agaaaa.. sıra bende ya la. (bkz: abim damat oldu sıra bana geldi)
geçen cuma namazdan çıktım iş yerine gidiyorum. cuma çıkışlarının klasik tablosu dilenciler çıkışta bekliyor. normalde dilencilere para vermem. küçücük bir kız yaklaşıyor. nasıl tatlı bir şey. en fazla yedi sekiz yaşında. abi bir ekmek parası abi diyor. böyle küçük çocukların ekmek parası istedikleri zaman verdiğim klasik cevabı veriyorum. ekmek alayım sana olmaz mı?. defalarca sordum bu soruyu. her seferinde yüzlerini buruşturup gittiler ya da yok bana parasını ver dediler. ben de vermedim. çünkü derdi ekmek değil. onu sokağa salan itlere para götürmesi lazım. o itlere para götürmesin diye ben de vermiyorum. yine aynı soruyu sordum. aynı cevabı vermedi bu sefer. gözlerinde bir sevinç "oluuuur" dedi. birinci darbe. boğazım yandı. gel dedim. yol üstündeki büfeye götürdüm. döner yer misin kız dedim. yerim dedi. tam söyleyecektim abi iki tane istesem olur mu dedi. ağlayacağım zor duruyorum. nasıl da ufacık. çok mu açsın kız dedim. evet abi ama kardeşim var ona da götüreyim dedi. ikinci darbe yutkunamıyorum lan. çağır kardeşini dedim o da gelsin. gitti iki dakika sonra geldi. bu da en fazla beş altı yaşında. ablası kadar tatlı bir kız kardeş. adlarını yaşlarını sordum. selma ile zehra. yaşlar tahmin ettiğim gibi. okula gidiyorlar. utandırmamak için durumlarını fazla sormadım. verdim dönerleri. nasıl gülümsüyorlar minnettar. üçüncü darbe. ben duramadım. gözlerimden yaşlar akıyor durduramıyorum. ne yapayım lan. dayanamıyorum küçük çocuklara. ayran istedim bunlara. kola alsan olmaz mı abi dedi büyüğü selma. olmaz dedim küçük çocuklar kola içmemeli sağlıksız. tamam abi dedi. dayamadım sarıldım ikisine de. öptüm alınlarından. iyi olun tamam mı dedim. anlamadılar ama tamam dediler.

oğlum çocukları gülümsetmek çok güzel lan. masumiyetlerini kaybetmemişler gülümsediği zaman yanıyor içim..
bugün bir markette otomatik kapıya sıkışıyordum az daha. aynı şekilde asansörde de kapıya sıkışıyordum, hatta geçenlerde trende otomatik kapıya sıkışıyordum. tam ben geçerken kapanıyor ibineler.

bu kapıların benimle bir sorunu var galiba...
Bu sozlugu hala cozemedim biliyorum ne isin var o zaman dediniz ama sizde anne karninda ogrenmediniz. Imm cok saygilar.
seviyorum sözlük ama sevgimi doğru ifade edemiyorum. yardım et sözlük çok zordayım.
150 cm boyu olup 129cm çizme giyen kızları gördükçe dövüyorum olm,abartmıyorum.aslında çok kolay oluyo bi bakıma çünkü sadece bacak ve 21 cm kafa.

tükürmeyi deneyin çok zevkli oluyo lan.

edit:kızlar candır aslında bakmayın.
sabrıma, ruhuma, hayallerime, fikirlerime... ağır gelen insanlar var dibine kadar pisliğe batmış bu yuvarlak dünyada..
bugünkü 100. itiraf benim olacak.
dün doğum günümdü. 19 oldum ama kimse kutlamadı. annem bile unutmuş. daha doğrusu unutmamış da gübürtüye gitmiş. belli etmedi yani hatırladığını.*
önemsemiyomuş gibi davranıyorum ama kötü oldum ya. en azından bi kişi doğum günün kutlu olsun deseydi bari.*
sevgili okurceğizim beni bilen bilir. eşcinselim. diğer bir deyişle lezbiyen. bu kısmı siktiret de dikkatimi çeken bişey var bizim camiayla ilgili.

benim eşcinselliği iyi gösterme veya kötü gösterme çabam yok. neysem oyum. eşcinsellik de neyse odur. ben kendime eşcinsel derken kendime sapkın demiyorum. niye biliyor musun sevgili okur?

çünkü ben sevgi peşindeyim. seks onbeşinci planda hayatımda yalanını atmadım şimdiye dek. şu anda atmam. benim için sevgi veya aşk*
ile seks birbiriyle bir bütündür. ying yang misali. birbirini tamamlar. sevgimden ölsem dahi seks olmadan sürdüremem o ilişkiyi tıpkı sırf sekse dayalı bir ilişkiyi yürütemediğim gibi.

ben cinselliğin sevginin ' özel' olması gerektiğine inanırım. eğer biriyle bişeyler yaşayacaksam yaşayacaklarım ikimize ait olmalı. yalnız bize. gördüğüm eşcinsel camiadaki arkadaşlarım bunun tersi fikirdeler. çoğu zaman beni dar kafa buluyorlar. çünkü sırf sekse * dayalı ilişkiye sıcaklar. grup seks denildiği an benim içim kalkar. nasıl sevdiğim kişiyle en mahrem anımı, sevdiğim kişiyi paylaşabilirim ki bir başka biriyle? bu kadar mı basit ve ve ana kurban gidebilecek bi aşkımız var?

ben hayatım boyunca basit olmadım. ne düşünce dünyamda ne özel yaşantımda. çalkantılarım oldu, sarsıntılarım oldu üstesinden gelmeyi hep bildim. gerektiğinde kendimi çizime, kemana, yazılara verdim. ürettim ve kendimi geri kazandım. kazandım çünkü kendimi nasıl kaybettiğimi, kendini kaybetmeyi ben dibine kadar bilirim okur oğul.

kolay değil. aykırı olmak. bilmeden, istemeden ama aniden. ben ufak yaşlardan böyle olduğumu bilirim. aykırıydım tüm bildiklerime. kastım eşcinsellik değil. bahsettiğim gibi eşcinsellerin güya ben gibi olanların bile içinde farklıyım. bazen dar görüşlü, bazen gereksiz açık sözlü, bazen fazla eleştiriciyim onlar için. olabilir. mükemmel değilim. olmak zorunda da değilim.

ben kendimi severim. tüm mallıklarım, gereksiz hareketlerim, yetmezliklerime rağmen. bu yüzden özgüven sahibiyim. kendimi hiç bir zaman alçak ve aşağılık, eksik hissetmedim. bu yüzden özgüvenim. ama defalarca kez kötü hissettim. çokça olabilecek bi olay bu bizim gibilerin hayatında.

hiç bi zaman eşcinselliğin misyonerliğini yapmadım ne lgbt hareket içinde ne dışında. yapmam da. çünkü gerek yok insanlarla tartışmaya bilhassa ne dersen de bildiğini okuyacak kişilere. bak hakaret etmiyorum gene. adam öyle biliyor n'apsın? sizde yapmayın.

makul olmaya bakın tüm aykırılığınıza rağmen. farklı hissetseniz bile bi orta yol bulun. ama farkınızı hissettirin. esas fark kaliteniz. öncelikle onu hissettir sevgili okur. de hayde çok konuştum çok para gidiyor.

not: bu entry kendini okutmayacak kadar akıcı değilse okuma lan valla bak. daha iyisini yazana dek... *