bugün

o adamla spor salonunda karşılaştığımda onu boğmak istedim. fakat en kötüsü göz göze geldiğimizde hiçbir şey söyleyemeden selam vermek zorunda kalmamdı.
bugün benim doğum günüm sözlük. kendim için bir şey dilemiycem. fenerbahçe'm uefa'yı kazansın bana yeter.
çocukluğumdan beri istediğim yegane şey uzaya çıkmaktı. hep orada yaşamaktı. geri dönmesem de olurdu. bir görüp gelsem de...

hiç unutmam, anneme derdim ki, "anne bana deseler ki uzaya göndericez seni ama ölme riskin var hatta büyük ihtiimal öleceksin deseler yine de giderim. yine de giderim işte. ölsem de giderim. banane. çok istiyorum görmeyi, uzayı tüm yıldızları..."

astronot olmaktı kısaca hayalim. büyüdükçe işler çok değişti.

hayaller yerini gerçeğe serpeledi. daha lise 2'de iş bulamazsınlara vardı. bölüm seçmek suretiyle yol ebediyen başka yöne çevrildi.

üzüldüm, kırıldım, burkuldum tabi önce. ama sonra hak verdim beni yönlendirenlere. çocukça bir hayalin peşinden gidecek halim yoktu ya büyüdüm artık dedim...

fakat bu mantıklı olma çabaları ne duygularımı ne de her hava karardığında ya da her gece yatmadan önce gökyüzüne bakma isteğimi değiştiremedi.

Değiştireceğe de benzemiyor pek... sanırım ben ömrümce yıldızları izlemeye, bir kaçını kendime tahsis etmeye, ayın her halini her gün seyretmeye, yıldız kaydığında çocuklar gibi sevinmeye devam edeceğim.

sonuç olarak, uzaya çıkmadan ölmeyeceğim! hayaliyle bir ömür yitip gidecek gibi. hatta kabullenme aşamasındayım. ama kabullenirsem de bu yolda hiçbir şey yapmamaktan korkmuyor değilim.

hayırlısı... gidersem bildiricem hepinize.
bazı insanların sevişmekten başka bir amacı yok. bari porno yıldızı falan olsalar. böylece bir amacı olur.
sinema salonunda cips yiyenleri ıslak kürek sapıyla dövmek istiyorum.
Bu böyle daha nereye kadar gider bilmiyorum. Günlerce gecelerce düşünmekten, asla mutlu olamamaktan ve olamayacağımı bilmekten yoruldum.
hayatıma giren hiçbir insanı gerçekten sevemedim, denedim çok denedim ama başaramadım. bi tane bile dostum olmadı. içimi dökeceğim, düşünmeden tepkisini ölçmeden omzunda ağlayabileceğim bir kişi bile yok. yalnızlığın bu kadarı fazla değil mi lan?
insanlar girdi hayatıma, hepsi bi yerimden kanatarak gitti çok geçmeden. kimi sevmeye çalışsam en olmadık yerinde yüzüstü bıraktı. ben hiçbir zaman istemedim ben tek siz hepiniz yaşamayı.
annem yanımda aylar sonra ilk defa. ona anlatıp ağlamak istediğim o kadar çok şey var ki. ama yapamam, gözlerine bakıp ağlarsam o da gider. ben onun güçlü kızı olarak kalmalıyım. ben onun ördüğü duvarım, eğer yıkmaya çalışırsam altında kalırım, enkaza dönerim.

kimsem yok, ne bir dost, ne bir sevgili, ne bir ana, ne bir baba. ben yapayalnızım.
bence 00:00 da insanların entry savaşına girmelerinin sebebi itiraflarını daha fazla insana okutmaya çalışarak bu sayede vicdanlarını rahat ettirmeye çalışmak ama söylemeliyim sözlük ne kadar insan okursa okusun o itiraflar kötü şeyler bizim için ve hep öyle kalıcak.
şu an gerçekten çok melankolikim sözlük.
Ne biliyim sanki allah beni bırakıp kaçmış gibi hissediyorum.
Eve çıkma işimiz de yattı...
Benim o ulu yaratıcıdan istediğim şey:
1.Çalıştığımın hakkını alarak hayalimdeki üniversiteye yerleşeyim.
2.Ailemden uzakta yaşayayım.
3.iyi bir arkadaş ortamım ve sadece beni gerçkten seven bi sevgilim olsun.
Ben bütün evreni yaratmış yaratıcıdan sadece bu 3'ünü istemiştim.
O ise 4 yıldır benim yüzüme bakmıyor sanki.
Dine karşı çok tavırlı olmaya başladım, dini sorgulamaya başladım.
Neden Allah isteklerimi gerçekleştirmeme izin vermiyordu?
Belki de keşke dünyaya gelmeseydim.
Böyle cehennem gibi bi hayat yaşamak isteyen kim ki?
Umarım kısa zamanda biter bu yaşama derdi...
51 dakika oldu. Sadece 10 itiraf var. Hayret.
Ne icin ictigimi unutacak kadar cok ictim bu gece. Caresizligi iliklerime kadar hissediyorum.
üniversite hayatım boyunca intiharı düşünmediğim tek bir gün bile olmadı. okulu bitirdiğim gün bundan vazgeçip yaşamaya karar verdim. o gün arkadaşlarla eğlenmeye giderken aracımız kaza yaptı. iki ay yoğun bakımda yattım.
ben bu hayatta şöyle içten bir kez bile gülmedim.
çok mutsuzum be sözlük bu gün tatil dışarı çıkayım desem para yok evde akşama kadar can sıkıntısı ne yapacağımı bilmiyorum.
çok mutsuzum be sözlük bu gün tatil dışarı çıkayım desem para yok evde akşama kadar can sıkıntısı ne yapacağımı bilmiyorum.
Fena halde dertlesmeye ihtiyacim var.
gülsem, ağlayacak insanlar var hayatımda. götler!
Hıc tanımadıgım ınsanlarla konusmayı tanıdıklarıma oranla daha cok sevıyorum.
saat geç olmaya başlayınca; karanlıkta, tek başıma meyhane şarkıları dinlemek en büyük hobim.
gerçekten takıntılı mıyım yoksa takıntılı olma konusunda mı takıntılıyım bilemiyorum.
Farzı misal bir ortam da 5 kişi oturuyoruz.. 2 kişi aralarında birşeyi konuşuyor bir 3.sü lafa karışıp o da konu ile ilgili birşeyler anlatmak istiyor..fakat Uygun zamanda lafa girmesine rağmen pek dikkat çekici değinemediği için konuya dinlenmiyor.. hatta diğer ikili kafalarını çevirmiyorlar bile buna. Bu lafa giren çocuğun hevesi kırılmasın bozulmasın diye ben giriyorum devreye.. E nasıl oldu, demek öyle dediler sana veya vay canına gibi tamamlayıcı kelimelerle hevesini toplamaya çalışıyorum.. veyahut Diğer birisi hiç konuşmuyor sus pus ise saatlerdir, onunla da muhabbet edip gönlünü hoş etmeye çalışıyorum.. Lan amk sanki bu 4 kişiyi ben çağırmışım da herkesi hoşnut etmeye çalışıyorum.. Onun durumuna üzülüyorum felan sanki ben çok iyi bir bokmuşum gibi.
Neyse diyeceğim şu geçenlerde bir arkadaş yazmıştı buraya 'insanları mutlu etmek için bir kendimi sikmediğim kaldı' diye.. Aynı hisleri paylaştığımı itiraf etmek istiyorum...

edit : o entry'i yazan arkadaşı yaklaşık 3 gündür arıyoruz. lütfen görenlerin bana ulaşmasını arz ederim.
eidt : adamımızı uzun uğraşlar sonrası bulduk.. Yardımcı olanlar sağolsunlar..
hiç kimse sikimde değil.
ben aslında hiç böyle biri değilim.

Burası bir mahalle olsaydı eğer, ben kendini marjinal yapmaya çalışan uzun saçlı, ezan vakti müzik dinleyen, en ufak olayda da dayak yiyen sokaksızı olurdum.

Din ve siyaset konuları dışında yazdıklarımı ben bile okurken içim kan ağlıyor. Fazladan bir eksi oy için burada lösemili güzel yüzlü kardeşlerime, parası yoktur diye tost ısmarladığım ve o yerken mest olarak izlediğim ufak öğrencime, başı kapalı olmasına karşı okula girerken açan en sevdiğim meslektaşıma hakaret ediyor; anneme babama hakaret ettiriyorum. Sırf bir eksi oy için. Ama yok çıkmayacağım çizgimden, bu böyle devam edecek, her zaman olduğu gibi yeneceğim vicdanımı. Ne demiş herifin teki? Durmak yol yolaklamaya devam.
beni geceleri ağlatanları sıraya dızıp çüklerini kökünden kesesim var. evet...
sahibinin kisin ortasinda sokaga attigi kopek kadar caresizce, ne oldugunu anlayamadan ozluyorum.
bilindik şeyleri, kişinin kendiyle ilgili, herkes tarafından bilinen şeyleri, başkalarına anlatmak o kadar çok yorucu ki arkadaş. yorucudan kastım, yorulmak anlamında değil, tekrar tekrar tekrar etmek yorucu.
ulan siktir et diyemiyosun işte geliyo takılıyo aklına. sabah kalkıyosun aklında o var, sigarandan bi nefes alıyosun aklında o var, diyosun bi şeyler yapayım o işle uğraşırken bile aklında o var.sözlüğe giriyosun belki biraz neşen yerine gelir diye güzel entrylere bile gülmek ne kelime tebessüm bile edemiyosun niye çünkü aklında gene o.
onun için siktir et lan diyemiyosun işte
güncel Önemli Başlıklar