bugün

Kafandaki düşünceler yürüdüğün yolu uzatmaya başladığında yine bi' camel yakıyorsun. Dudaklarında hissettiğin o katı tat azda olsa yaşadığını hissettiriyor. içine çektiğin zaman bir şeylerin kayıp gittiğini, aynı zamanda devam ettiğini hissediyorsun. Hayatındaki tek ışık o köhne sokaktaki sarı sokak lambası oluyor. Soğuğun, yürümenin ve sigaranın ritmini ayarlamıyorsun hiçbir zaman. Sadece Rodrigo’nun o güzel gitar konçertosu mükemmelliyetini kaybetmiyor hayatındaki. Yaşadıklarının, etrafında yaşananların aslında ne olduğunu farketmeye başladığında aynı zamanda düşünmeye, aynı anda mutsuzluğa erişiyorsun sanırım. öksürüyorsun. Yaşamının son zamanlarını yaşayan bi' hasta gibi. Gözlerin yaşarıyor. Sonunda gözlerin zaten ıslanacakmış gibi. Dediği gibi; Hayat koyu bir balgam, sert bir pornoydu belki de. Bu şekilde olmasını tahmin edemiyorsun. istemiyorsun ya da…
Yalnızlığını hissediyorsun sadece, sokaklarda senden başka kimsenin olmadığını görünce. Gerçekliğinin farkına varıyorsun. Bedenindeki alkol boğazına kadar tırmanıyor. Gözlerini kapatıp yürürken hiçbir şey umurunda olmuyor yine. Herhangi bir şeye çarpma korkusu yaşadıklarının yanında basit kalıyor. zZaten tüm o pislikleri gözlerin açıkken yaşamadın mı sen ? Neden korkuyorsun birazda ‘gözlerin kapalı’ devam etmekten ? Kalp atışların hızlandığında açıyorsun gözlerini. Korkmanın anlamsız olduğunu anlıyorsun. Sen zaten gerçeklere vurdun tüm benliğinle. Daha fazlası olamaz diye düşünüyorsun. Hayatının karamsar düşünü simgeleyen o küçük nesneyi yere atıyorsun. Üzerine basmak gelmiyor içinden. korkuyorsun. Gözlerin bunlara dayanamayacak raddeye gelince kapıyorsun yüzleşemediğin gerçeklere. Bi' sigara daha yakıyorsun. Hayat ne kadar boktan. değil mi ..?
sarılınca geçecek gibi. fabrika ayarlarına geri dön misali... keşke.
Bugün bi teoman dinleyesim var ki anlatamam. Resmen şarkı geçidi yaptım şu anda. Nasıl oluyor ben de bilmiyorum bu arada. Özellikle ''yağmur''şarkısına takıldım.

--spoiler--
her maske bir şey söyler, nefretler sevgiler
bırak artık sevmiyorsan eğer
oysa ki özgürlüğü seçmek, başka vücudlar sevmek
bir şehri tam kalbinden beyninden vurup gitmek var.
--spoiler--
hasta olmaktan nefret ediyorum.
uzun zamandır depresyondayım ama hayat beni değişime zorluyor sözlük.Değişik insanlar,boş muhabbetler,sahte suratlar beni sıkıyor.Ve insanların yapmacık davranması ve bu yolla kendilerine rant sağlayıp benim sessiz kalmam içimi kemiriyor.Bazen ben mi anormalim diyorum,beynimde bir sürü teori üretiyorum ama hala cevabı bulabilmiş değilim.Neden boş muhabbet yapan insanlar hep ön planda oluyor sözlük neden?
yurtta yatağımın üstünde örümcek vardı ve birden kayboldu. şimdi ben nerelere gideyim nerelerde kalayım.
hala rüyalarımda soru çözüyorum. hüseyin karakullukçu ile uyuyup ali alkan ı rüyamda görüp teşvik-i sanayi 1927, tevhid-i tedrisat 1924 diye sayıklayarak uyanıyorum. bir tanesi bile çıkmadı ya. kpss yaktın beni. normale dönmek istiyorum. böhühüü *
bir ara nasıl bir barzo,apaçi,pale,yaralı sıtaylamı staylamı artık ne haltsa öyle biriysem işte sevgilime sana gelmediğim gün öldüğüm gündür demiştim aslında etkileyici bir sözde ne bileyim yaş olarak olmuyor işte şimdi utanıyorum kendimden.
bir insana olan anlık kırgınlığımı unutmuş gibi yapıyorum. ama hiç unutamıyorum sözlük. kendime de itirafım olsun.
- her gün ilk yazılan entry yi açıp özellikle eksiliyorum. sebepsiz.
- bimle ilgili yapılan espriler artık sıktığı için eksiliyorum.
- aslında karşıt görüşlüm dahi olsa, kendini iyi ifade edebilen, görüşlerinin arkasında olan, karma derdine düşmemiş olan her adamı artı oyluyorum.
- akp yi sevmiyorum. ama akp ye muhalefet yaparken sıçanları eksiliyorum.

böyle de demokratik bi adamım işte.
Özel sektör zordur. özel sektör böyledir. Dilini damağını kurutur, iliğini kemiğini kurutur derlerdi de inanmazdım. Alışmış göt, öğrencilikte ki gibi rahat geçinmeye akademisyen olacak iken bile öğrenci mantığı güdüyordum. Çünkü bu göt zora gelemezdi. Sonra akademisyenlik hayalime para bulaştı ve özel sektöre atıldım.

Derken yemyeşil meradan, sarp kayalıklara tırmanışa geçmiş inek gibiyim. Kayaya tırmanmak hiçte bana göre değilmiş lan. Parasına, puluna, prestijine aldandık ama gel gelelim götümüzden kan alıyor kamil kan.

Gece saat 12'de işten mi gelinirmiş. Geliniyor aslan. Benim bu saatte işim ne diyemiyorsun. Çünkü özel sektörde zaman kavramı tam olarak yok. giriş-çıkış saatleri vardır ama bunlar biraz geçince böyle konuşmamıştık diyemezsiniz.

Yoğunluktan öğle yemeğine çıkamazsınız. Hani benim öğle aram diyemezsiniz. Yerse söyle. Dersin ki "evde oturmaktan iyidir para kazanıyorum." O para cidden helal paradır. Memur zihniyeti otur otur para al değildir. Her mesleğin bir zorluğu vardır ancak özel sektör daha bir göte meyilli.

Sizi ne olarak aldılarsa onun harici başka özellikleriniz de olsun isterler. Ben veteriner hekim isem yanında tamirci de olayım, tercüman da olayım, şoförde olayım, araştırmacı olayım. Anlayacağınız ne ihtiyaçları varsa onun sizde olmasını isterler.

öğlen acıkırım diye akşam 5'te siparişini verdiğim tostu ancak eve 12'de geldiğimde çantamdan çıkarıp yediğim de fark ettim. Evet ben de özel sektörün bir esiri olmuşum ve özel sektöre elimi verip kolumu geçtim, tüm benliğimi kaptırmışım. Vay be...
işi gücü bırakıp tren raylarında cins cins fotoğraf çekinip facebooka koyan insanlardan tiksiniyorum.
sevmediğim insanlara testerenin maskotu gibi davranasim geliyor.
istediğim yerde 5 dakikada olsa uyuyabiliyorum.
uyanamayıp işe gidemeyeceğimi bile bile yattım. gidemedim. iş yerindeki arkadaşım aradığında "kanka kovuldun" demesini beklerken "nerdesin lan sen dingil, bugün izin günümdü ama sayende çalışıyorum, yarın dörtte burda ol sikerim" dedi. şanslıyım.*
kendimi tam anlamıyla bok gibi hissediyorum. bir kaç zaman önce kız meselesi yüzünden hiç siklemez bi insan oldum. artık hiç bişeyi kafaya takmıyordum. çok da mutluydum. istediğime istediğim gibi davranıyordum. sonra bi kıza yakın davrandım. ama hoşlanmadığımı bile bile. sanırım ona umut verdim. şimdi de ben çok çabuk sıkılıyorum. bi ilişkim olsun istemiyorum falan diyip çekildim. ne düşündüm bilmiyorum da iyi hissettirmedi hiç.
uzunca zamandır bir ölüme ağlamamıştım. şimdi neşet'e ağlıyom ya!
bugünü asla unutmayacağım ulan. yahu bugün her şey uğursuzdu ya. her şey şansızlığıma denk geldi. ya hafızama kazındın 25 eylül 2012. bugün hayatımı siktin lan. yerin dibine girdim.
ulan saç ve sakalım yüzünden ailemden dışlanıyorum ve artık bu dayanılmaz bir hal aldı. bavulumu toplayıp gitme kararı aldım ama nereye gideceğimi bulamadım. sözlükte mal mal geziyorum işte kafa dağıtıyorum. toplumun amk ben. saç ve sakaldan adam dışlanır mı lan ? yazıklar olsun herkese ! bu da böyle bir itirafım. aslında itiraf değil ama içimdekileri söyledim sanki biraz rahatladım lan.
demin hemen 400 metre ilerideki net görüşüm olan sokak düğününde acayip büyük bir kavga çıktı. 11 el silah atıldı ve sayısız tahta kırılma sesleri geldi. demin 13 ekip polis gelip hepsini götürdü.

20 dakika kadar sürdü ve polisi aramak inanın hiç içimden gelmedi çünkü hafta içi, saat 12.30da halen düğünü devam ettiriyorlardı, insanlar okula işe güce gidecekler, tamam paran yoktur mekan tutamazsın falan ama bu kadarı da ayıp. hak ettiler mi ettiler.
çok uzun süredir sadece öfke hissediyorum, bu yüzden de kendimden nefret ediyorum.
unutamadım gitti sözlük. nedenini bende bilmiyorum. lanet olsun unutmak istiyorum ama unutamıyorum. neden böyle oluyor neden? tam unuttum diyorum bir anda bir şeyler oluyor aklıma geliyor birden ve uzun zaman gitmiyor aklımdan. nefret etmeye başladım kendimden.
itiraf ediyorum flört ettiğim insanın bile sosyal medyada yaptığı herşeyi kontrol altında tutma isteğimden bir türlü vazgeçemiyorum. Çareyi engellemekte buldum ve onun bundan haberi yok umarım alınmaz çünkü saçmalamasyonlardan uzak kalmak en iyisi her yer sözlük gibi olsa keşke yazsam yazsam dursam. sosyal medya hastalıklı gençler yaratıyor.
(#16993924) dedim ben bir saattir yatakta dönüyorum.
sevgilimin face listesindeki tüm heriflerin tek tek profiline, görünüyorsa resimlerine bakıyorum. psikopata bağladım. ağlamak istiyorum. kıskanmanın abartısını yaşamak değil, bu eylemin ırzına geçiyorum adeta. ne yapayım lan benim o kız. kimseyle gözlerini bile paylaşmak istemiyorum.

yobazım amk var mı?