bugün

e her zaman kaybeden olurken, neden kaybetmekten zevk aldığımın cevabıdır aşk. bir nevi itiraf yani, ama çok zor gelen bir itiraf.
aklım başka yerde duygularım başka yerde...
burda itiraf edebileceğim bi aşkım bile yok.çok yalnızım sözlük ühü ühüüü..
aşığım işte! kimse bilmiyor, kimseye söylemedim. asla senin olmayacak birine aşık olduğun nasıl söylenir ki, talihsiz başım var türküleri yakıyorum...
aşkın en tavan hali, en siyah hali, en ateş hali, en boktan hali, en kalleş hali, en şerrrrrefsiz* hali tek başına yaşanandır yeğen.
Ben birine aşık değilim. ben aşık olma fikrine aşığım. değer vermeye aşığım. ama ben ne yazıkki hep platonik olan o bahtsız aşığım.
ben bana bakmanı değil, bakamamanı severim.
ben beni kırmamanı değil, kırınca beni ne kadar sevdiğini göstermeni severim.
ben beni herkesten çok sevmeni istemem.
sen o'nu çok seversen beni de sevebilirsin çünkü o'nun olmadığı kalpte ne merhamet olur ne de sevgi.
tek taraflı bir aşk uğruna ölüp gideceğim.
Yokluğun gümüş tepşide intihar sunacak dedim.Hala yasıyorum la.
bi kız var, sürekli gelir gider bana. geçen de annesiyle geldi. ciddi düşünüyor galba. ben duygularımdan tam emin değilim. güzel kız allah sahibine bağışlasın da, korkuyorum lan. gel desem bir dakka durmaz namussuz. kafam karışık hocu.
hoşlandığım kişi da vinci nin şifresinden beter, çözemiyorum a.q.
seni öylesine özlüyorum ki. senin de beni özlediğini bilmek isterdim. inanmıyorum ama. artık beni özleme yetini bile kaybettin sen. güzel bir şey söylemek için istememi bekliyorsun. ben aramadan halimi hatrımı sormuyorsun. ne diye seninleyim ki ben hala. çözemiyorum.

edit: seninle konuşamamak bir yana, artık görüşemediğimizi farkettin mi acaba? veya bir şekilde görüşmeye çare düşünüyor musun hiç? çok merak ediyorum.
aşkın ne olduğunu bilmediğimi yeni öğrendim.
bir gün uyansam hiç bir şey hatırlamasam hatırlamasa. yine karşılaşsak sanki hiç geçmişimiz yokmuş gibi yine aşık olsak yine mutlu olsak. uzak mesafe bitirdi bizi sadece onu suçlayamam. ama bir şeyden eminim ki ben onsuz yarımım. ben onsuz mutsuzum. artık bu aşk paralel evrenlere kalsa da bu evrende de isterdim yaşansın. bir şansım olsa bedeli ne olursa olsun o şansı kullanırdım sonu mutlu son olmayacak olsa bile ama o da yok. ellerini uzatsa onu bırakmayacak gibi sarılacağım ama olmuyor.
oku bunu da oku. seni anlatabildiğim içimi dökebildiğim bir yer vardı o da sen oldu artık.
hiçbir zaman aşık olmadım. olamadım. aşık olduğumu sandım. aşıkmışım gibi kendimi kandırdım. sevmek derseniz eğer sevdim. çok sevdim. ama bi sor bakalım neden sevdim?
sevgilim, yine çıldırmak üzere olduğumdan eminim. yaşadığım o korkunç anlara geri dönemem artık. bu kez iyileşeceğim. sesler duymaya başladım, hiçbir şeye odaklanamıyorum. bu yüzden yapabileceğimin en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yapıyorum. sen bana verilebilecek en büyük mutluluğu verdin. benim her şeyim oldun. artık savaşacak gücüm kalmadı. hayatını mahvettiğimin farkındayım, ben olmazsam rahatça çalışabileceğini de biliyorum. bunu sen de göreceksin. görüyorsun ya, bunu bile düzgün yazamıyorum. okuyamıyorum. söylemek istediğim şu ki, yaşadığım her mutluluğu sana borçluyum. bana hep sabır gösterdin, çok iyi davrandın. demek istediğim, bunları herkes biliyor. eğer biri beni kurtarabilseydi, o kişi sen olurdun. bir tek senin iyiliğinden eminim, onun dışında her şey terk etti beni. hayatını mahvetmeye devam edemem. ancak şöyle bir şey de var ki, birlikte bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemiyorum.
itiraf ediyorum tüm suç bende, emek harcamadım
korkuyorum senden aşk.. birinin elini tutmaktan,seni seviyorum demekten korkuyorum.. sorma nedenini 3 sene evvel seni bana tanıştıran kişi yaptı bunları..
her şeyin başladığı ve bittiği o sıcak yaz gününe geri dönebilsek keşke.sımsıcak gülüşünle gülseydin.kırk yıllık dost gibi konuşsaydık yine.
sene 2005. aylardan eylül. ankara'da bir kızla tanışıyorum. bir kaç ay internette muhabbet ettikten sonra buluşmaya karar veriyoruz. buluşunca aşık oluyorum direk. çok sevdiğimi hissediyorum. ya da o güne kadar kimseyi bir türlü sevemediğim için bana öyle geliyor. bir yerde oturup konuşuyoruz. sonra evli evine yurtlu yurduna gidiyor. öğrenciyim tabi, devlet yurdunda kalıyorum o zaman. aşık olduğum kişi ise evli değil ama ailesi ile yaşıyor. (anlatabildim sanırım, süper)
başka bir gün geliyor. kızılay'daki şekerbank'ın üstünde -samatya mıydı neydi adı- bir mekan var, oraya gidiyoruz. kumpir yiyesimiz geliyor. cebinden 5 ytl çıkarıp bana veriyor ve bir masaya oturuyor. ben kumpir sırasına giriyorum ve ikimize de birer kumpir alıyorum. onun verdiği 5 ytl'yi ise cebimde saklıyorum. cüzdanımda duruyor.

sene 2011... bitmek üzere. 5 ytl 6 yaşında. şimdi benden uzaktasın ama görüştüğümüz zaman ytl'ni sana göstereceğim. birlikte üzülürüz geride kalan günlere, belki de mutlulukla hatırlarız, güler, eğleniriz. o zamana kadar kendine iyi bak.
sevmesem daha iyi.
üflenti masallar bunlar sözlük. aşk mı? üfle gitsin. her defasında 200 promil yalan çıkacak!
aşık olduğumun itirafını ona değil de anca sözlüğe edersin. insan nedense utanır.
artık seni sevdiğimi sadece bu satırlara itiraf ediyorum, kendime itiraf etmekten bile korkuyorum. Kırdın,parçaladın ve gittin.Şimdi ben geride senden kalan güzellikler,ve içimi acıtan tüm bu hüzünlere rağmen yinede tüm imkansızlığıyla seviyorum seni,belki eskisi gibi değil belki içinde hüzünle anlatıyorum seni. Nasıl ruhumu ele geçirdiysen, bugünde hiç bir zaman okuyamayacağın bir yazıda dile getiriyorum seni. Küçük gözü yaşlı bir kalp bıraktın geride, büyümüş, öğrenmiş ve anlamış. işte bende tam bu zamanda notalarda buluyorum seni, her sabah gittiğim hayallerde arıyorum, sonra bir bir üstünü örtüyorum senin seni yine yalnızlığma saklıyorum.
biri öbür taraftan bahsedecek, diğeri allahsız bir şiir yazacak,

sonra...

hiçbir, şey olmamış gibi ikili birli yürüyecekler...

nasılsa gökyüzü hep aynı renk! veryansın olacak sonunda. olan kimin gözünü çıkartmışsa çıkartmış,
boşver...

tövbe ederek yine sevecekler.
güncel Önemli Başlıklar