bugün

Anladım ki ayrılığa yazılanlar yalan değil, eksikmiş.
Her ayrılık kendine kış kıyametmiş.
Birinin gerçeği, bilmeyene masalmış.
En çok en yakınındakinin uzaklığı acıtırmış.
Hayat kendine tahammül edebilmeyi öğrenmekmiş.
Ve şairin dediği gibi,hayat yarımlarla tanışmak, o yarımlara alışmakmış.
Gecenin yarısı, bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi;
Seninle birlikte olmak...
"Başını anlamadan sona yaklaşmak...
Sonunu okuyamadan uyuyakalmak"...
Ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak"...
"işte böyle birşeydi seni yaşamak,
Yarım yamalak"...

alıntı.
Sesinde ne var biliyor musun?
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
Sesinde ne var biliyor musun?
Uykusuz Türkçe var
işinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar
Sesinde ne var biliyor musun?
Eski öpüşler var,
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var
Sesinde ne var biliyor musun?
Ev dağınıklığı var
ikide bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun.
Sesinde ne var biliyor musun?
Söyleyemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Sesinde ne var biliyor musun?
Söylenmemiş sözcükler var..
"Kimi sevsem sensin hayret
senden nedense vazgecilemiyor."
"artik umut yetmiyor bana
ben artik sarki dinlemek degil
sarki soylemek istiyorum."
"nereden bileceksin sen
hic benimle olmadin ki
ya aklin baska yerdeydi ya yuregin..."
"ne zaman gorsem oldurecegimden korkardim
felaketim olurdu aglardim."
"ne kadar yalansiz yasarsak o kadar iyi."
türklerin anayurdundayım. yalnızım. alkol. yok.
savunduğum herşeyin savunmaya geçtiği. tanrım.
yok. boğulsam cezir oluyor, yaşasam med.
artık evcil olan kelimeler aranıyorum;
oda. pipo. kitap. çocuk. ev. aile. iş. otobüs.
susadım
karnım acıktı
annemi istiyorum.
olmayan dizeler, olmayacak dizeler.
eğer bu hayatta illa kıymet bilmek gerekiyorsa,
sadece kendi kıymetini bil,
boşver be!
nasılsa her rüya güneşle sona eriyor.
Seviyorum ama kimi
en tatlı birisini
nasıl söylesem sana
ilk harflere baksana..
(bkz: forum oyunları)
Sarhoş oldum da
Seni hatırladım yine;
Sol elim,
Acemi elim,
Zavallı elim!
denize dönmek istiyorum!
mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
denize dönmek istiyorum!

gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum!

denize dönmek istiyorum!
denize dönmek istiyorum!
*
turgut uyar - acıyor,
nazım hıkmet - Sen,
turgut uyar - göge bakma duragı ve cogu turgut uyar muhsın unlu sıırlerı.
rastlantı
rast makamı gibi sorduğun ilk soru
macera böyle başladı
ne güzel yüzün
ne güzel kuş tüyü ellerin
ne güzel gözlerin
sözlerin vardı yalnız
yalnız sözlerin yalnızlığımda
yalnızdı daha
bir bahar yeli
belki zemheri poyrazlar
belki üşüyen martılar kadar çarpan yürekler
yalnız sözlerinde
sesin bir gün
bir günün sesi gibi
geliyorum dedi
ben o gün ilk defa gelmek fiilini sevdim
geliyorum geliyorsun geliyor
sen benim en güzel fiilimsin.
Akışına bıraktım gidiyorum
Sonu hayır mı Şer mi bilemiyorum.
Hem eriyorum günden geceye
Hem kapı duvar verilmiş sözlere!
Geceler mi sen, ben mi yorgunum
Mermiler mi sen, ben mi yangınım
Düşlerim tutsak, yüreğim sürgün
içimde bir çocuk tedirgin.
bir sevdiğin vardı duyardım çöp gibi bir oğlan ipince hayırsızın biriydi fikrimce.
Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam.
Ama evet ! Yeri gelir susarım.
Canımı çok yakan şeyler olur ama yinede susarım, tükenirim.
Buna izin de veririm aslında.. Salaklığımdan mı?
Hayır!
Ben kimseye ''GiT'' de demem, diyemem.
O kişi vazgeçilmez olduğundan mı?
Hayır.
Ona o kadar şeye rağmen, o kadar değer veririm ki, Hergün yaptıklarına utansın diye. Ama bir gün öyle bir giderim ki; Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz!
okunmasam da yazılmış dururum bir yerlerde.
elleri kirlenir diye mi bakamazlar
yoksa yürekleri mi kirli sayfalarımdakilerin?
ne işleri var satırlarımda?
neden uğraşıp dururlar virgülümle, noktalarımla hala?
seni düşlerime aldım,
uykusuz kaldım.
seni uykularıma aldım,
düşsüz kaldım.
başıma aldım, sensiz;
gönlüme aldım, başsız
sensiz yollarda bedava,
pullarda mektupsuz kaldım.
sana adlar aradım.
ardından adsız kaldım.
--spoiler--
Yüreğimdeki sancılar bıraktığın yerde.
senden sonra içimde hayata "Merhaba" demenin gecikmişliği var.
Hani ben biraz geç gelseydim dünyaya...
ya da sen erken gelseydin diyorum.
Yıllar önce karşılaşsaydık keşke.
O zaman bu gecikmişlik başımızı bu kadar ağrıtmazdı ve böylesi tükenmezdik belki.

Oysa ben...
bir ömrü seninle geçirmek isterdim ve sana adanmışlığım hiç yıpratmazdı beni biliyor musun ?..

ahhh Şu gecikmişlik...
çaresiz bir dert işte Oysa...
imkansız aşklar için yaratılan biri değildim..
Doğrularım cebimdeydi her zaman.
Her şey insanlar içinmiş!

Şimdi gündüzlerim de karardı,
günün yirmi dört saatini,
gecelerde hayalinle yaşıyorum.

Biliyorum ki,
hala ortak paylaşımlarımız var..
mesela aynı gökyüzünü aynı yıldızları paylaşıyoruz.
Benim pencereme konan güvercin,
kim bilir belki senin pencerenden yol aldı bana.
Kim bilir belki sende,
keşke hayata daha erken gelseydim diyorsun..

düşündükçe Gecikmişlik canımı çok acıtıyor cantanem,
Bazen rüyalarımda buluşuyorum seninle...
dilim tutuluyor anlatamıyorum yine derdimi.

"Sensizlik çok zor!" diyemiyorum.
Olmadık zamanlarda göz yaşlarım isyan edip aktığında,
"gözüme bir şey kaçtı" numaralarıma da kimse inanmıyor artık..

Böyle bir ayrılığı ne sen isterdin ne de ben.
Biz de bilirdik beraber yaşlanmanın alâsını,
çizginin altına ve üstüne yüreklerimizi sığdırıp terk etmezdik elbette sevdamızı.
Duygularımız, birinci kareden bininci kareye zıpladığında da,
"Neler oluyor? Dur!" talimatı vermezdik kaLPlerimize..

Biliyorum gitmeliydin aşkım, seni anlıyorum ...

Şunu unutma cantanem;
Bir gün,
yol aldığın denizde,
yelkenleri dolduran hırçın bir rüzgara rastlarsan,
kulağına fısıldayacağı şarkıyı dinle!
hırçınlığı geçecektir...
--spoiler--
Saatleri günaha kurduk
Hasretli bir kasım sarkıyor şimdi balkondan
Mevzileri çekildikçe
Çırpı bacak yalnızlığın
Cılız sevdalar uyanıyor bin yıllık uykudan.

Kargalar koşuşurken
Köyümün ücra dağlarına,
Bir salıncak kuruyorum
iki sevda arasına.

Kiraz kokan leylekler
Yol üstü Tuna'ya bırakacak bizi.
Aşırdıkları kirazların üstüne
Yemin ettiler.
Müfredi
' bir yaşamın ıstırabını hafifletebilir,
ya da bir acıyı dindirebilir veya bayılmış bir ardıç kuşunu koyabilirsem yuvasına,
hayatım geçmemiştir boşa... ' *
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
O olmazsa yaşayamam, demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan
Güneş kucağındadır, bilemezsin. 
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. 
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. 
Uçar gider, koşsan da tutamazsın...

William Shakespeare.
dün sabaha karşı kendimle konuştum
ben hep kendime çıkan bir yokuştum
yokuşun başında bir düşman vardı
onu vurmaya gittim kendimle vuruştum.

özdemir asaf.